Kocaeli’de yaşayan üç çocuk babası 60 yaşındaki Kurbani Alyurt, hayatını 26 yaşındaki kızı Havva’ya adadı.
“Meleğim” diye sevdiği kızı Havva’nın, 1 yaşında hastalığını öğrenen işçi emeklisi baba, evladına gösterdiği sevgi ve ilgiyle herkese örnek oluyor.
Alyurt, 2018’de kızının boccia sporuyla tanışmasıyla yine en büyük destekçisi oldu. Hiçbir zaman Havva’yı yalnız bırakmayan Alyurt, kızının motivasyonu yüksek tutmasından, yemesine ve içmesine kadar her şeyiyle ilgileniyor.
Babasının da desteğiyle boccia da birçok altın madalya kazanarak milli takıma kadar yükselen Havva Alyurt ise daha büyük başarılara imza atmak için aralıksız çalışıyor.
“Yavrumu gözümün önünden hiç ayırmadım”
Aksaray’da Paralimpik Oyunları Hazırlık Merkezi’ne kızıyla gelen Kurbani Alyurt, AA muhabirine, çok azimli olan kızının, bugüne kadar hiçbir şeyini eksik etmediğini söyledi.
Babası olarak kızının çocukluğundan bu yana her zaman yanında olduğunu vurgulayan Alyurt, “Eğitim hayatı boyunca sürekli yanındaydım. Okuluna götürüp bırakıyordum, derslerinin bitiminde evimize birlikte dönüyorduk. Benim işlerim olduğunda, bazen annesiyle gidip geliyorlardı. Yavrumu gözümün önünden hiç ayırmadım. İnsan evladından ayrılamaz. Evlatlarımızın arkasında durmamız gerekiyor.” diye konuştu.
Alyurt, SMA hastası kızının tüm ihtiyaçlarını, gece gündüz demeden severek yaptığını dile getirdi.
Son nefesine kadar kızının yanında
Son nefesine kadar kızının yanında olacağını anlatan Alyurt, şöyle konuştu:
“Boccia sporu yavrum için çok güzel bir aktivite oldu. Bu kadar başarı göstereceğini beklemiyorduk. Çok azimli olduğu için kızım bunu da başardı. Babası olarak kızımın azminin arkasında durmamız gerektiğini düşünüyorum. Yavrumla her yerde birlikteyiz, hiç yalnız bırakmıyorum. Kızımın salonda hem antrenörü, hem refakatçısı, hem de asistanıyım. Boccia sporunu yavrum tek başına oynayamadığı için onun yönlendirmesiyle her şeyi ben hazırlıyorum. Kızım başına bağlanılan aparatla sadece atış yapabiliyor.”
“Tüm zorluklara rağmen babam ve annem hep arkamda durdu”
Boccia Milil Takım oyuncusu Havva Alyurt ise hayatında hiç yürüyemediğini, yürümenin nasıl bir duygu olduğunu bilemediğini söyledi.
Böyle bir baba ve annenin evladı olduğu için kendisini çok şanslı hissettiğini belirten Alyurt, şöyle konuştu:
“Hiçbir zaman eve tıkalı bir engelli olmadım. Tüm zorluklara rağmen babam ve annem hep arkamda durdu. Bir üniversitenin işletme yönetimi ön lisans programından mezun oldum. Okulum bittikten sonra boccia sporuna başladım. Dört yıldır bu sporu yapıyorum. İlk turnuvamda daha 6 aylık sporcuyken Türkiye birincisi oldum. Daha sonra tekrar hem teklerde hem çiftlerde Türkiye şampiyonluklarım oldu. Ardından milli takıma seçildim. Bu benim için ayrı bir gurur. Hedeflerim çok yüksek. 2024 Paris Paralimpik Oyunlarına katılmak istiyoruz. İnsanların gücünü fark etmesi ve bu doğrultuda kullanması kendisini hiç beklemediği yerlere götürüyor. Engelliler, ‘yapamam, edemem’ kelimelerinin arkasına sığınmasın. Bizler çok güçlüyüz. Başarı hiçbir zaman kendiliğinden gelmez. Azmetmek, çalışmak ve çaba göstermek gerekiyor.”