Bursa Teknik ve Gazi üniversitelerinden uzmanların, deprem riskine karşı binanın daha güçlü olması amacıyla inşaat zeminlerinde kullanılmak üzere bor madeninden geliştirilen yapı enjeksiyon malzemesi projesi TÜBİTAK tarafından desteklenecek.
Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Eyübhan Avcı ile Gazi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Mollamahmutoğlu tarafından 10 yıldır üzerinde çalışılan enjeksiyon malzemesi, testleri tamamlanıp patenti alınarak kullanıma hazır hale getirildi.
Bor ve yerli mamul sodyum silikattan üretilen ve içine çeşitli kimyasallar karıştırılan madde, ince kumlu olanlar dahil her türlü zemine uygulanabiliyor.
Sıvı halde bulunan ve enjekte edildiği yerde donarak zeminin güçlenmesini sağlayan malzemenin ne kadar sürede donacağı yapılan çalışmalarla belirlenebiliyor.
Avcı ve Mollamahmutoğlu’nun çalışması kapsamında BTÜ laboratuvarlarında yürütülen projede, doktor öğretim üyeleri Kamil Bekir Afacan ve Eray Yıldırım ile bursiyerler Emre Deveci, Melih Uysal ve Gözde Algün de yer alıyor.
Projenin yürütücüsü Doç. Dr. Eyübhan Avcı, AA muhabirine, malzemenin özellikle deprem anında gerçekleşen sıvılaşmanın önüne geçeceğini belirtti.
Çalışmanın, TÜBİTAK’ın deprem araştırma proje çağrısında desteklenmeye hak kazandığını ifade eden Avcı, “Malzemeye TÜBİTAK tarafından destek sağlandı ve bize 720 bin liralık bütçe verildi. Proje kapsamında geliştirdiğimiz bu ürünü hem laboratuvar hem de arazide dinamik testler yaparak sıvılaşmaya karşı malzemenin ne kadar etkin olduğunu görmüş olacağız.” dedi.
Avcı, bordan geliştirilen malzemenin özellikle kentsel dönüşüm konusunda çalışan belediyelerin yöneticilerinden ilgi gördüğünü vurguladı.
Türkiye deprem kuşağında bulunduğundan sıvılaşabilir alanların fazla olduğunu, bu bölgelerde birçok iyileştirme tekniği kullanılabildiğini ancak bazı yöntemlerin çok pahalı geldiğini, bazılarının da etkisiz kalabildiğini anlatan Avcı, şöyle devam etti:
“Belediyelerin bizden talebi; sıvılaşmayı önleyebilecek hem ekonomik hem yerli ürün hem de daha etkin bir malzeme olmasıydı. Ürün, hem ekonomik hem çevre dostu hem de Türkiye’nin yerli madeninden elde edilmiş, bu avantajları sağlayacak bize. Diğer kullanılan malzemeler çimento kaynaklı olduğu için çimentonun da kanserojen özelliği var. Bu malzeme tamamen çevre dostu olduğu için yer altı suyuna karışsa bile kendi döngüsü içinde çok rahat çevreye uyum sağlayabiliyor. Belediyelerin hepsi projeyi çok uygun buldular ve sevdiler.”
“İhraç ederek ülke ekonomisine katkı sağlamayı düşünüyoruz”
Doç. Dr. Avcı, yapı enjeksiyon malzemesinin, depreme dayanıklılığı artırma dışında farklı amaçlar için de kullanılabileceğini bildirdi.
Ürünü, silt (kumdan küçük kilden büyük taneli malzeme) boyutuna kadar enjekte edebildiklerini belirten Avcı, “Toprak kayması, sel esnasında zemin aşınması gibi problemleri de önleyebilir. Barajlarda çok rahat kullanılabilir. Tünel açmada kullanılan malzemelerin çoğu yurt dışından temin ediliyor, bu amaçla da malzeme kullanılabilir.” diye konuştu.
Malzemenin, özellikle ekonomik anlamda katma değer oluşturacağını kaydeden Avcı, şu bilgileri paylaştı:
“Geliştirdiğimiz malzeme, arazide uygulanmaya başlayacak. Arazide uygulanmaya başlamasıyla beraber, müteahhitlerin, belediyelerin ya da kamu kurumlarının ihtiyaçları karşılanmış olacak. Daha ekonomik bir malzeme geliştirilmiş olacak. Bu sayede de dışa bağımlılık azalacak. Hatta bu malzemeyi ihraç ederek ülke ekonomisine katkı sağlamayı düşünüyoruz.”