Rus askerlerinin 9 gün boyunca hastalarla birlikte esir aldığı Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Müdürü Marina Ganitska, yaşadıklarını AA muhabirine anlattı.
Rusya-Ukrayna Savaşı’nın başladığı ilk günlerden itibaren yoğun çatışmaların olduğu ve Rus hava saldırıları nedeniyle enkaza dönen Borodyanka’nın merkezinden kaçan yüzlerce sivilin günlerce kaldığı Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi, bir yandan hastalara diğer yandan şehirden gelen sivillere ev sahipliği yaptı.
Yaklaşık 350 hastanın bulunduğu hastane, savaştan kaçan 500’e yakın sivilin de gelmesiyle adeta sığınağa dönüştü.
Hastanedeki 12 kişi açlık ve stresten öldü
Hastane Müdürü Ganitska, bu merkezin 30 yıldan fazladır faaliyet gösterdiğini ancak kendisinin yöneticilik görevine ocak ayında başladığını ifade etti.
Hastanenin 12 hektarlık alana kurulu olduğu bilgisini paylaşan Ganitska, 250 kişinin çalıştığı, 350 hastanın tedavi gördüğü merkezin giderlerinin devletten karşılandığını söyledi.
Ganitska, merkezde engellilerin de kaldığını dile getirerek, “Savaş başlayınca 24 ile 25 Şubat’ta buraya sığınmak amacıyla şehirden ayrıca 50 çocuk getirildi. Aynı zamanda bölgedeki bir diğer akıl hastanesinden aralarında çocukların da olduğu 70 kişi daha nakledildi.” dedi.
Kendisinin Borodyanka’dan uzakta, Vishgorod’da yaşadığını ve işe her gün oradan geldiğini ifade eden Ganitska, 24 Şubat’ta saldırı tehlikesine rağmen sabah erkenden işe gittiğini belirtti.
Ganitska, Ukrayna halkının Rusya’nın ülkelerine yönelik saldırı düzenlenmesini beklediğini ancak savaşın bu kadar ciddi olabileceğini tahmin bile etmediklerini dile getirerek, “Rusya’nın doğrudan bize bu şekilde saldırmasını beklemiyorduk.” ifadesini kullandı.
Bölgede 25 Şubat itibarıyla şiddetli çatışmaların başladığını kaydeden Ganitska, “İlk günlerde su kesildi, ısıtma sistemi durdu, birkaç gün sonra elektik de gitti. Bu şekilde yaşamaya devam ettik.” diye konuştu.
Ganitska, sokaklarda çatışmalar sürdüğü için artık ne gönüllülerin hastaneye gelebildiğini ne de birilerinin buraya yardıma gelmeye cesaret edebildiğini belirterek, şöyle devam etti:
“Burada o dönemde 800 kişi kalıyordu. Bu kadar insana bir şekilde yemek vermemiz gerekiyordu. Her gün sabah saat 5’ten itibaren dışarıda yaktığımız ateşle sıcak yemek pişirmeye başlıyorduk ama sonra yemek de kalmadı, ekmek de bitti.”
Sürekli saldırı ve yoğun çatışmalardan dolayı merkezde kalanların stres yaşadığını ifade eden Ganitska, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bombardıman altında yaşayan insanlarımız ölüyordu. Yaşlılar, stres yaşayanlar, gereken şekilde yemek ve ilaç alamayan hastalarımız ve bize sığınan insanlardan hayatını kaybedenler oluyordu. Toplam 12 kişi öldü. Bu korkunçtu. Avluda toplu mezar açtık ve cesetleri toprağa verdik.”
9 gün boyunca esir kaldılar
Ganitska, Rus askerlerinin, 5 Mart’ta zırhlı araçlarla kapıları zorla açarak hastaneye girdiklerini, Ukraynalı askerleri ve silahları arama gerekçesiyle burada inceleme yaptıklarını aktararak, “Hepimizi dışarıya aldılar. İnsanlar ağlıyordu. Bize ateş açmamaları için yalvardım onlara. Odalara baktılar. İnsanların üzerini aradılar. Burada Nazileri aradıklarını söylediler bize.” dedi.
Rus askerlerinin 13 Mart’a kadar merkezde kaldıklarını belirten Ganitska, şunları kaydetti:
“Hastane dışına çıkmamıza izin vermediler. Su almak için dahi çıkmaya izin vermiyorlardı. Dışarıda, su çekmek için açtığımız kuyular vardı. Ruslar temiz suyu kendisi alıyor ve buradaki insanlara kum dolu suyu bırakıyorlardı. Merkezden çıkışı yasakladılar, giriş serbestti. Bizi canlı kalkan gibi kullandılar.”
Ganitska, Rus askerlerinin merkez çevresinde tüm bölgeye mayın döşediğini ifade ederek, daha sonra 13 Mart’ta, Kızılhaç ve Ukrayna tarafının girişimiyle hastanedekilerin güvenli bölgeye tahliye edildiğini söyledi.
Yüzlerce insanın tahliyesinin yoğun ateş altında sürdüğüne dikkati çeken Ganitska, Rus askerin bölgeden çekilmesinin ardından geri döndüklerini ve hasar gören hastane binasını onardıklarını anlattı.
Bölgede 30 Mayıs’tan bu yana bulunan Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından mobil mutfak tırı sayesinde hastaneye her gün sıcak yemek veriliyor.