Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Mısır temasları kapsamında, ilk kez ziyaret ettiği Refah sınır kapısında basına açıklamalarda bulundu.
“Ben buraya uydu görüntüleri aracılığıyla bakmaya alışkınım. Refah geçişini neredeyse her gün uyduların gözünden görüyorum.” diyen Borrell, “Her gün, her hafta, her ay binlerce tırın girmeyi beklediğini biliyorum. Yaralıları almak için bekleyen ambulanslar olduğunu biliyorum. Ama bir tırın ardından diğerinin beklediğini canlı görmek başka bir şey.” dedi.
1400 tır Gazze’ye girmek için bekliyor
Borrell, içeri girmeyi bekleyen 1400 tır olduğunu, en iyi ihtimalde 50 tırın içeri girebildiğini ve bunun Gazze’deki ihtiyaçlar için “okyanusta bir damla” olduğunu vurguladı.
Mısır, insani yardım kuruluşları ve Birleşmiş Milletlerin rolünden övgüyle söz eden Borrell, şöyle devam etti:
“Ancak bu duvarın hemen diğer tarafında olanlar doğanın yarattığı bir kriz değil. Bir sel değil. Bir deprem değil. Doğanın zaman zaman yarattığı ve engelleyemediğimiz veya kaçınamadığımız krizlerden biri değil. İnsan yapımı bir kriz. İnsan yapımı bir trajedi. Evet, yaklaşık bir yıl önce Hamas’ın bir terör saldırısıyla başladı. Bu, mümkün olan en güçlü terimlerle kınadığımız bir dehşetti. Kınamaya devam ediyoruz. Ancak bir dehşet, başka bir dehşeti haklı çıkaramaz. Bugün Gazze’de olanlar başka bir dehşet. Bu sadece bir savunma meselesi değil, bence bu, insan haklarının büyük bir ihlali.”
Borrell, “AB, Filistinlileri aynı zamanda siyasi bir çözüm aramamız gerektiğini de bilerek desteklemeye devam edecek. Çünkü bu gece birine yiyecek verip, yarın öldürülmesi çözüm değil.” ifadelerini kullandı.
“Çok şey yapıyoruz ama çok fazla engel olduğu için kesinlikle yeterli değil ve gerektiği kadar hızlı değil.” diyen Borrell, aynı miktarda kaloriyi daha az ağırlık ve hacimle içeren enerji barlarının lüks bir ürün olduğu gerekçesiyle İsrail tarafından engellendiğini aktardı.
Borrell, AB’nin ve üye ülkelerinin ateşkes ve esirlerin serbest bırakılması için çağrı yaptığına değinerek, müzakerelerin hızlı ilerlemediğini aktardı.
AB’nin durumu değiştirmek için ne yapabileceğiyle ilgili bir soruya Borrell, “İsrail yetkililerine siyasi ve diplomatik baskı uygulayabiliriz ancak kapasitemiz sınırlı. Elimizden geleni yapıyoruz. ABD de elinden geleni yapıyor. Ancak burada bir şeyler ters gidiyor. Ateşkesin neden hala sağlanamadığını anlamıyorum. Birileri erteliyor.” yanıtını verdi.
Borrell, “Başka ne yapabiliriz? Kapasitemizi kullanmaktan başka ne yapabiliriz? Elbette daha fazla şey yapabiliriz ama daha fazlasını yapmak için siyasi bir irade olduğunu düşünmüyorum.” dedi.
Mogadişu benzetmesi
Borrell, “Elbette Gazze’nin yeni bir Mogadişu olmasını engellemeliyiz.” ifadesini kullanarak, şunları kaydetti:
“Gazze’deki kamu düzenini birinin sağlaması gerekecek. Kimin sağlayacağını bilmiyorum ama kesinlikle ilk önce Filistin Yönetimi’nin bu konuda bir sorumluluğu var. Kanun ve düzenin Gazze’ye geri dönmesi gerekiyorsa Filistin Yönetimi’nin çok fazla desteğe ihtiyacı olacağını düşünüyorum.”