Borrell, İspanya devlet televizyonu RTVE’ye verdiği demeçte, “Ukrayna’nın NATO’ya katılma talebi, şu anda temel bir mesele değil. Önemli olan şimdiye kadar olduğu gibi bu ülkeye askeri desteği ve Rusya’ya yaptırımları devam ettirmek.” dedi.
“AB ilk kez silah satın almak ve bunları savaş halindeki bir ülkeye teslim etmek için sahip olduğu fonları kullandı.” diyen Borrell, ABD’nin katkısıyla Ukrayna’nın kendisini savunmasına yardımcı olduğunu vurguladı.
Rusya-Ukrayna Savaşı’nda AB’nin izlediği tutumu artırarak devam ettirmesi gerektiğini savunan Borrell, “AB, birçok ülkenin Rusya’ya karşı yapamadığı etkili, güçlü ve kapsamlı yaptırım kararlarını alıyor. Mevcut olanları korumanın yanı sıra Ukrayna’ya daha fazla askeri yardım, Rusya’ya daha fazla yaptırım ve küresel diplomasi savaşına katılım şu andaki öncelikler.” ifadesini kullandı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i “savaşın sona ermesini imkansız hale getirmekle” suçlayan Borrell, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Putin’in tehditlerini dikkate almak gerekir. Her türlü risk olasıdır. Buna nükleer tehdit de dahildir. Çin, Hindistan ve diğer ülkeler, bu tehdidin dışarıda tutulması gerektiğini belirtmiştir. Rusya’yı yalnız bıraksa da bu gerçek bir tehdittir.”
AB’nin Rus turistlere karşı getirdiği kısıtlamaları da değerlendiren Borrell, “Çok yoğun turist akışını sınırlamak istedik çünkü Rusya, Ukrayna’yı yıkıp bombalarken Avrupa’nın şehirlerinde ve sahillerinde içki içen Rusların olması pek mantıklı gelmedi ama şimdi farklı bir durumdayız. İnsan hakları ve sığınma hakkı hala yürürlükte. Savaştan kaçanları ve turistleri birbirinden ayırmalıyız.” diye konuştu.