Küresel pay piyasalarının “şahinleşen” merkez bankaları, devam eden jeopolitik riskler ve Çin’deki yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla satış ağırlıklı bir seyrin izlendiği nisan ayında BIST 100 endeksi oldukça pozitif ayrıştı.
Nisanda, gördüğü en yüksek seviyeyi 2.562 puana taşıyan BIST 100 endeksi, bu seviyeden gelen kar satışlarıyla kazançlarını kısmen geri verse de aylık bazda yüzde 8,83 kazançla nisanı aylık kapanış rekoru olan 2.430,55 puandan tamamladı.
Böylece BIST 100 endeksi, yılın ilk 4 ayında yatırımcısına yüzde 30,84’lük getiri sağlarken, dolar bazında da yüzde 18,08 yükseldi.
Sektör endeksleri dikkate alındığında bankacılık ve ulaştırma hisseleri yüzde 20’den fazla getiriyle nisanda BIST 100 endeksini sırtlarken, yılbaşından bu yana en fazla kazanç yüzde 86,83 ile ulaştırma hisselerinden elde edildi.
Nisanda başlayan bilanço sezonuyla birlikte yılın ilk çeyreğinde Borsa İstanbul’da işlem gören şirketlerin karlılıklarını geçen yılın aynı dönemine göre önemli ölçüde artırması dikkati çekti.
Öte yandan, BBVA Yönetim Kurulu, Garanti BBVA’nın halihazırda BBVA mülkiyetinde bulunmayan payları için gönüllü pay alım teklifinde hisse başı fiyatı 12,20 liradan 15 liraya yükseltti.
Analistler, BBVA’nın, Garanti BBVA için geri alım teklifinde yukarı yönlü revizeye gitmesinin Türk şirketleri için olumlu bir adım olduğunu aktararak, devam eden bilanço döneminde güçlü karlılıkların sürmesinin beklendiğini ve hisse bazlı ayrışmalarla birlikte BIST 100 endeksinin yukarı yönlü seyrini sürdürebileceğini belirtti.
“Mayıs ayında borsayı daha çok bilançoların destekleyeceğini düşünüyoruz”
Ata Yatırım Portföy Yönetimi Genel Müdürü Mehmet Gerz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hisse senetlerinin enflasyon karşısında en önemli korunma araçlarından biri olduğunu belirterek, “Ata Yatırım Araştırma, BIST 100 endeksi için yaptığı çalışmada, BIST 100 endeksi için 3.000 puan civarı olan 12 aylık hedef seviyesini 4.400 puana çıkardı.” dedi.
Genel anlamda Borsa İstanbul’un nisanda iyi bir performans sergilediğini ifade eden Gerz, şirket karlarının beklentileri karşıladığını ve borsaya yerli yatırımcı ilgisinin devam ettiğini söyledi.
Gerz, BIST 100 endeksinin nisanda 2.500 seviyesini test ettiğini ancak nisan ayı sonuna doğru küresel piyasalarından kaynaklanan kar satışı etkisiyle gerilediğini belirterek, “ABD’de faiz artışı beklentileri ve teknoloji hisselerindeki satışlar bizi de etkiledi. Ancak bu normal bir durum.” dedi.
Borsada normal koşullarda iyi bir getiri potansiyeli görüldüğünü aktaran Gerz, şunları kaydetti:
“Mayıs ayında borsayı daha çok bilançoların destekleyeceğini düşünüyoruz. Yabancı çıkışına rağmen demek ki yerli yatırımcı borsanın dipten döndüğüne inanıyor. Biz burada özellikle kurumsal yatırımcı girişini önemsiyoruz. Hisse senedi fonları, diğer değişken fonlar, bireysel emeklilik fonlarının borsada yaptığı alışlar bireysel yatırımcılara göre daha belirleyici, daha önemli. Türkiye’de kurumsal yatırım bazı fonlar vasıtasıyla büyüdükçe borsanın da yükseliş potansiyeli artacaktır. Çünkü reel faizin negatif, enflasyonun yüksek olduğu bir ortamda, getiri potansiyeli yaratmak için hisse senedi önemli bir alternatif haline geliyor.”
Borsada yeni hedef 4.400 puan
Mehmet Gerz, yüksek enflasyon ortamında enflasyona karşı dayanıklı olan üç varlık sınıfı olduğunu belirterek, bunların “gayrimenkul”, “emtia” ve “hisse senedi” olduğunu bildirdi.
Türkiye’de gayrimenkullerin özellikle büyükşehirlerde son 1-1,5 yıl içinde çok ciddi prim yaptığını ve enflasyonun üzerinde bir getiri sağladığını aktaran Gerz, emtia fiyatlarında da son dönemlerde özellikle Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle çok ciddi kazançlar olduğunu söyledi.
Gerz, hisse senedinin de enflasyona karşı yeni değerini bulması için bu yıl yüzde 50 ila yüzde 100 arası bir getiri sağlaması gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:
“‘Gerekiyor’ diyorum ancak tabii ki kesinlikle getirecek demiyorum. Ama yıl sonu enflasyon beklentisi ortalama yüzde 50 civarındaysa hisse senedinin reel anlamda getiri sağlaması için yüzde 50’nin üzerinde bir getiri sağlaması gerekiyor. Döviz kurundaki istikrar devam ettiği sürece biz bunun ihtimal dahilinde olduğunu düşünüyoruz. Yani döviz kurundaki istikrar çok önemli olacak. Döviz kuru istikrarlı gittiği takdirde şirket karlarının artması ve borsaya yerli yatırımcı ilgisinin devam etmesiyle BIST 100 endeksinin bu yılı 3.000’in üzerinde bir seviyede, uzun vadede de 4.400 hedefine doğru ilerlemesini bekliyoruz.”
“Bankacılığın bu yıl lokomotif olmasını bekliyoruz”
Hedef Portföy Araştırma Uzmanı Yunus Şahin de yurt içindeki enflasyonist ortamın hisse senetlerinin bir korunma aracı olarak görülmesine sebep olduğunu, özellikle yerli yatırımcının katılımıyla endekste bir ralli yaşandığını ifade etti.
Rusya-Ukrayna savaşı ve son dönemde gittikçe “şahinleşen” Fed’in söz konusu ralliye küçük düzeltmeler eklemiş olsa da trendin yukarı yönde devam ettiğini aktaran Şahin, şunları kaydetti:
“Devam eden bilanço dönemi de bize Borsa İstanbul’un gerçekten ne kadar ucuz olduğunu gösteriyor. Şimdiye kadar hem sanayi tarafında hem bankacılık tarafında gelen bilançolar rekor karlara işaret ediyor. Yüksek enflasyonist ortam ve yüksek seyreden döviz kuru ortalamalarıyla bu karlılıkların devam etmesini bekliyoruz. Özellikle düşük mevduat faizi ve yüksek kredi talebinin etkileri ile TÜFE’ye endeksli tahvil portföylerinin de katkısıyla bankacılığın bu yıl lokomotif olmasını bekliyoruz. Kovid-19 salgını sonrasında toparlanan havacılık hisseleri de bankalarla birlikte endeksi ileri taşıyacaktır. Yılın geri kalanında bu iki sektörü favori olarak görmeye devam ediyoruz.”
2022’nin ana gündemlerinden birinin de enerji krizi olduğunu vurgulayan Şahin, “Borsa İstanbul’da da enerji şirketlerinin bu yıl performansları olağanüstü olacak. Dünyada yükselen doğal gaz ve kömür fiyatları elektrik fiyatlarını da yukarı götürdü. Enerji şirketlerinde bu yıl hem karlılık anlamında hem de ciro anlamında 3 haneli büyümeleri göreceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.