Cesetlerine savaştan sonra toplu mezarlarda ulaşılan ve kimlik tespiti yapılan Boşnaklar, Kamicani Anıt Mezarlığı’nda sevdiklerinin gözyaşları ve duaları eşliğinde son yolculuklarına uğurlandı.
Defnedilen 12 sivilin en genci, öldürüldüğünde 21 yaşında olan Fikret Maroslic, en yaşlısı ise, 47 yaşındayken öldürülen Himzo Maroslic olurken, baba ve oğul bugün yan yana toprağa verildi.
Amcası ve kuzenini toprağa veren Redzo Maroslic, son derece üzgün olduğunu ifade ederek, “Gelip dua edebileceğimiz bir mezarlarının olması, içimizi biraz olsun rahatlatıyor.” dedi.
Eşinin kardeşini 29 yıl sonra defneden Sefika Mujkanovic de bayram gününde oldukça zor anlar yaşadıklarını belirterek, “Bulunabilen bir kemiğini toprağa verdik. Beş altı yıldır, daha fazla kemik kalıntısı bulunur mu, diye bekledik ama olmadı. Bir mezarı olsun istedik.” diye konuştu.
Bosna Hersek İslam Birliği Başkanı Husein Kavazovic’in kıldırdığı cenaze namazına Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Zeljko Komsic ve konseyin Boşnak üyesi Sefik Dzaferovic ile defnedilen Boşnakların yakınları katıldı.
Prijedor’da ne oldu?
Bosna’daki savaşın yeni başladığı Mart 1992’de eski Yugoslavya’daki Devlet Güvenlik Teşkilatının (UDBA) başına getirilen Sırp kökenli Simo Drljaca, Prijedor’daki 13 polis karakolunda görev yapan bin 775 Sırp’ı bir ay içinde silahlandırdı.
Sırp birlikleri, 29 Nisan gecesi o dönemde nüfusunun çoğunluğu Boşnak olan Prijedor şehrini ele geçirdi. Ağır silahlara sahip Sırp birlikleri, 23 Mayıs 1992’de Prijedor civarındaki köylere saldırdı. Prijedor ve civarındaki katliamda 102’si çocuk 3 bin 176 sivil hayatını kaybetti.
Sırplar, 31 Mayıs 1992’de yerel radyolar üzerinden yapılan duyuruyla “Sırp olmayanların evlerinin pencerelerine beyaz çarşaf asmaları, sokağa çıkarken kollarına beyaz kurdele bağlamaları” talimatı verdi. İşgalci Sırpların talimatlarını yerine getirmek zorunda kalan Sırp olmayan siviller, bu yöntemle tespit edildi. Tespit edilenler, esir kamplarına götürülerek katliamlara, işkencelere ve tecavüzlere maruz kaldı.
Prijedorlu yaklaşık 30 bin sivil, o dönemde Omarska, Keraterm, Kozarac, Trnopolje ve Manjaca’daki toplama kamplarına götürüldü. On binlerce kişi ise doğdukları topraklardan sürgün edildi.
Bu arada, Bosna Hersek Kayıp Kişiler Enstitüsü, Prijedor’da yaşanan katliamın ardından hala 620 kişinin kayıp olduğunu ifade etti.