Enerjinin doğal gaz ayağında çok boyutlu strateji izleyen Türkiye, son 10 yılda LNG tesisleri ve yüzer LNG Depolama ve Gazlaştırma Üniteleri (FSRU), uluslararası doğal gaz boru hatları gibi altyapı konusunda önemli yatırımları hayata geçirdi.
Yerli kaynakların ekonomiye kazandırılması konusunda 2020’de Karadeniz’de Sakarya Gaz Sahası’nda Cumhuriyet tarihinin en büyük doğal gaz keşfini gerçekleştiren Türkiye, yerli gazda günlük üretimi 7 milyon metreküpün üzerine çıkardı. Türkiye, gazın tedarikinde kaynak çeşitliliğini önceleyen politikalarla da doğal gaz merkezi olma yolunda ihracat odaklı hamlelere hız verdi.
LNG tedariki konusunda Kasım 2023’te Cezayir ile 2024’te bitmesi beklenen LNG anlaşmasını 2027’ye uzatan Türkiye, nisanda Umman’dan yıllık bir milyon ton LNG tedarik için 10 yıllık anlaşma imzaladı. Tedarik 2025’te başlayacak.
BOTAŞ, mayısta ise ABD’li ExxonMobil firmasıyla yıllık 2,5 milyon ton (yaklaşık 3,2 milyar metreküp) kapasiteli 10 yıllık anlaşma imzaladı.
LNG tedarikine yönelik son anlaşma ise 2 Eylül’de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığında BOTAŞ ve Shell tarafından imzalandı. Anlaşmaya göre Shell, Türkiye’ye yıllık 4 milyar metreküp LNG’yi 10 yıl süreyle tedarik edecek. 40 kargoyu kapsayan tedarik 2027’de başlayacak.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, 2 Eylül’deki konuşmasında anlaşmanın, alım-satım işleminin ötesinde, dolum limanından teslim alma ve Avrupa terminallerine boşaltım yapma gibi opsiyonlarıyla bölgesel ve küresel ilave ticaret imkanları sunması bakımından ayrıca bir farklılığa ve değere sahip olduğuna dikkati çekmişti.
LNG anlaşmaları Türkiye için esneklik yaratacak
Emtia piyasalarına hizmet sunan ICIS’in Küresel Gaz Analizleri sorumlusu Tom Marzec-Manser, BOTAŞ-Shell anlaşmasına ilişkin AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, BOTAŞ’ın ilerleyen yıllarda uzun vadeli çok sayıda boru gazı ve LNG tedarik anlaşmasının sona ereceğini belirterek, “Bu yüzden bu yeni Shell anlaşması, ExxonMobil’le yapılan son anlaşmaya benzer şekilde Türkiye’nin gaz tedarik güvenliğini kolaylaştıracak.” ifadesini kullandı.
BOTAŞ’ın sona eren bazı anlaşmaları yenilemesinin önemli olduğunu kaydeden Marzec-Manser, “Ancak LNG sözleşmeleri, satın alan taraf olarak bakıldığında Türkiye için hem esneklik hem de fiyat kaldıracı imkanı yaratacak. Anlaşma şartlarının BOTAŞ’ın Shell’in tedarik edeceği LNG’yi Avrupa LNG terminallerinden teslim alabilmesine izin vermesi esneklik ihtiyacının başka bir göstergesidir.” değerlendirmesinde bulundu.
Marzec-Manser, imzalanan bu esnek anlaşma çerçevesinde Türkiye’nin iç piyasada gaza ihtiyaç duymaması durumunda Shell’den Avrupa piyasasında LNG’yi satılmak üzere başka bir yere götürmesini isteyebileceğine dikkati çekti.
Anlaşma Türkiye’nin doğal gaz merkezi olma hedefini güçlendiriyor
Türkiye Enerji Stratejileri ve Politikaları Araştırma Merkezi (TESPAM) Başkanı Oğuzhan Akyener de anlaşmayı Avrupa’da LNG terminallerine boşaltım ve dolumu içermesi yönünden “çok komplike ve mantıklı” diye niteleyerek, “Türkiye’nin doğal gaz ticaret merkezi olma hedefini de güçlendiren bir anlaşma.” sözlerini sarf etti.
Anlaşmayla BOTAŞ’ın, LNG sevkiyat ve lojistik alanında kabiliyetlerinin güçlendiğini dile getiren Akyener, LNG’yi, Türkiye’nin ihtiyacı olmadığı bir dönemde Avrupa’ya Shell’den aldığı fiyattan daha karlı bir fiyata satabileceğini söyledi.
Akyener, Türkiye’nin anlaşmayla gaz ihracat stratejisini boru hatlarıyla sınırlı tutmadığını gösterdiğini belirterek, “Bu, stratejiyi daha ileriye taşıyarak Avrupa piyasalarına yönelik özellikle daha agresif, daha etkin bir strateji kurgulamaktır. BOTAŞ, kendisini Avrupa piyasalarında daha etkin olacak bir konuma doğru taşımaya çalışıyor.” dedi.
Oğuzhan Akyener, anlaşmanın, Türkiye’nin ticaret merkezi olmada önemli bir yer tutan gaz tedarikinde kaynak çeşitliliği üzerinde çalıştığını gösteren önemli bir adım olduğuna işaret etti.