Kuzey Ege ve Marmara Denizi’nin güneyinde başlatılan “Türkiye Kıyıları Mercan Resif Deniz Doğa Alanlarını Geliştirme, Koruma, İzleme ve Yönetimi Projesi” kapsamında Bozcaada ve Marmara Adası’nda nesli tehlike altında olan mercan habitat karakterleri ve yayılım gösterdikleri alandaki biyolojik çeşitlilik inceleniyor.
Akdeniz orijinli nesli tehlike altındaki taş mercan “Cladocora caespitosa” ve altın mercan “Savalia savaglia”nın yoğun dağılım gösterdiği Bozcaada ve Marmara Adası kıyı sularında bilimsel izleme çalışmaları başlatıldı.
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Türkiye Temsilciliğinin himayelerinde Çanakkale Sualtı Spor Kulübü Derneğince yürütülen, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Deniz Teknolojileri Meslek Yüksekokulu Sualtı Teknolojisi Programı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Barış Özalp’in bilimsel danışmanlığını üstlendiği proje, 6 kişilik bilim ekibinin yanı sıra STK’ların katılımıyla gerçekleştiriliyor.
Proje kapsamında yasa dışı balıkçılık faaliyetleri, bilinçsiz avlanma ve çapa atımı nedeniyle zarar gören mercan kolonilerine ilişkin farkındalık oluşturularak bilinçlendirme faaliyetlerine odaklanılıyor.
Her iki bölgede dalış yapan araştırma ekibi, şu anda çalışmalarını Marmara Adası civarında sürdürüyor. Yıl sonuna kadar en az 70 dalış planlayan ekip, nesli tehlike altındaki türlere yaşam alanı olan bölgede balık ağlarının ve Marmara’da müsilajın tahrip ettiği alanları kayıt altına alıyor.
Bilimsel çalışmalar tamamlandıktan sonra mercanların zarar gördüğü tehdit ve etkenlerin oranı, habitatlardaki hasar ortaya çıkarılarak ağustos 2023’e kadar ilgili kuruluşlara kitap halinde rapor edilecek. Tehdidin boyutuna göre koruma tedbirleri alınmasına yönelik yol haritası belirlenecek.
“Balıkçıları bilgilendirme faaliyetleri yapılacak”
Doç. Dr. Özalp, AA muhabirine, Bozcaada ve Marmara Adası’nda geniş yayılım alanları bulunan iki Akdeniz mercan türünün nesli tehlike altında olmalarına rağmen henüz korunma önlemi alınmadığını söyledi.
Bu türlerin oluşturduğu habitatların birçok deniz canlısına yuva görevi gördüğünü belirten Özalp, “Akdeniz orijinli sert mercan türü olarak bildiğimiz ve Bozcaada Tuzburnu kıyısında koloniler oluşturan ‘Cladocora caespitosa’ Bozcaada çevresinde gerçekleştirilen TÜBİTAK projesi kapsamında tespit edilmişti. Aynı projede Marmara adaları çevresinde de ‘Savalia savaglia’nın geniş alanlarının keşifleri yapılmıştı.” ifadelerini kullandı.
Özalp, Akdeniz’de korunan bu türlerden özellikle 2 bin 700 yıl önce yaşamış fosil kayıtları dahi bulunan altın mercanın balıkçı ağları ve atılan çapalar nedeniyle ciddi risk altında olduğunu anlattı.
Bu türlerin üzerindeki tehditlere odaklanılması gerektiğini dile getiren Özalp, şöyle devam etti:
“Projede temel amaç; Çanakkale Boğazı Dardanos mercan resif deniz doğa koruma alanında olduğu gibi türler özelinde farkındalık faaliyetlerinin Bozcaada ve Marmara Adası resiflerinde de gerçekleştirilmesi ve türlerin öneminin ortaya konulmasıdır. 2021’de Çanakkale Boğazı’nda mercan resif alanı olarak bir deniz koruma alanı oluşturulmuştu. Türkiye denizlerinde yer alan ilk mercan resif koruma bölgesi Dardanos’ta ve Bozcaada ile Marmara adalarında balıkçıları bilgilendirme faaliyetleri ile belirli ara hedefler ve faaliyetler yapılacak. Bozcaada’daki mercan resifinin çevresindeki biyolojik çeşitlilik ile Marmara Adası’nda yaşam süren türün çevresindeki denizel çeşitlilik tüm elemanlarıyla, denizel omurgasızlar, balıklar, kafadan bacaklı yumuşakçalar dediğimiz ahtapot, sübye, kalamar ve diğer canlılar özelinde incelenecek.”
“Köpek balığı ve denizatlarının yumurta bıraktığı mercanlar ağla kaplı”
Doç. Dr. Özalp, Marmara Adası’nda yaşam süren ve Hayırsız Adacık’ta yoğun yayılım oluşturmuş Savalia savaglia mercanı dallarının üzerinde köpek balıklarının yumurta bıraktığını, denizatı yumurtalarının bulunduğunu, üzerlerinde balık ağları gördüklerini aktardı.
Yüksek biyoçeşitlilik oluşturan bu bölgelerde acil eylem planları doğrultusunda önlemler alınmasının önemine dikkati çeken Özalp, “Habitatlarda yapılan incelemelerde ezilmiş veya dalları kırılmış mercan kolonilerine rastlıyorsunuz. Bu durum son derece vahim.” dedi.
Özalp, mercanların korunması ve hassasiyetle izlenmesi gerektiğine işaret ederek, bu nedenle proje çalışmalarının önemli olduğunu belirtti.
Bilinçsizce atılan çapaların, balık ağları ya da bilmeden yapılan herhangi bir deniz faaliyetinin örneğin dalış turizminde dalgıcın paletinin de mercanları etkileyebileceğini kaydeden Özalp, şöyle konuştu:
“Çanakkale Sualtı Spor Kulübü Derneği, Bozcaada ve Marmara Adası için önemli bir işi başardı. Ülkemize çok önemli bir proje kazandırılmış oldu. Biz de çalışmalarına akademik destek veriyoruz. Türk Deniz Araştırmaları Vakfı, Adalar Vakfı, Sualtı Fotoğrafçıları ve Filmcileri Derneği, Bozcaada Su Ürünleri Kooperatifi, Marmara Adası Su Ürünleri Kooperatifi, Vira Dergisi ve Bozcaada Mendirek dergisi projenin ana destekçileri arasında yer alıyor. Ayrıca proje kapsamında mercanların önemine dikkati çeken belirli STK’ların destekleri var. Emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz.
Ülkemiz denizlerinde, Çanakkale Boğazı mercanlarının ne derece önemli olduğunu son yıllarda göstermiş bulunuyoruz. Bu anlamda Çanakkale Boğazı, Bozcaada ve Marmara Denizi’nde belirlenmiş alanların mercanlara ev sahipliği yapması bir anlamda da ülkemizin değerini yükselten bir unsur. Denizel biyoçeşitlilik son yılların en önemli araştırma konuları arasında yer alıyor. Bozcaada ise stratejik bir bölge, burada nesli tehlike altında olan bir türün ekosistemini çalışmamız, aynı şekilde trol ve gırgır baskısının çok yoğun olduğu bir Marmara Adası’nı düşündüğümüzde oradaki türlerin yaşamsal önemleri üzerine ve tehdit unsuru olan dip ağları, çapalar veya diğer zararlı etkenler ilgili farkındalığı biraz yükseltirsek eminim ki balıklara yuva olan bu ortamları geleceğimize kazandırmış olacağız.”