AA muhabirine açıklamalarda bulunan Birleşik Krallık’ta faaliyet gösteren hukuk firması Ashton Ross Law Göçmenlik ve Şirket Hukuku Avukatı Buket Erdoğan, Brexit sonrası dönemde Birleşik Krallık hükümetinin yabancı yatırımı çekmek için gösterdiği çabanın başarıyı da beraberinde getirdiğini söyledi.
Erdoğan, “Bu sermaye girişi, çeşitli sektörlerde, teknoloji, imalat ve finans gibi, toplamda 100 binden fazla yeni iş oluşturarak istihdamı artırmıştır.” açıklamasında bulundu.
Özellikle Türkiye’nin Birleşik Krallık pazarındaki varlığını genişletme konusunda büyük bir ilgi gösterdiğini belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türk yatırımcılar, Birleşik Krallık’ın yatırımcı dostu ortamından kaynaklanan fırsatları tanımış ve birçok yatırım gerçekleştirmiştir. 2022 itibarıyla Birleşik Krallık’ta faaliyet gösteren Türk şirketlerinin sayısı yüzde 20’den fazla artarak 500’ün üzerine çıkmıştır. Türk Hava Yolları gibi Türk şirketleri de İngiltere’nin yasal avantajlarından uzun yıllardır faydalanmaktadır. Türk Hava Yolları, İstanbul merkezli olarak operasyonlarını Londra Heathrow ve Manchester gibi önemli İngiliz havalimanlarına genişleterek İngiltere’nin geniş uluslararası bağlantılarından ve küresel seyahat ağından yararlanmayı başarmıştır.
Özellikle inovasyon taahhüdüne paralel olarak, Birleşik Krallık vasıflı işçi vizesi programı aracılığıyla vasıflı işçilere kapılarını açmıştır. Bu girişim, Birleşik Krallık şirketlerinin dünyanın dört bir yanından yetenekli bireyleri çekmesine, işgücünü güçlendirmesine ve yeteneklerini geliştirmesine olanak tanımaktadır. Bu program sayesinde inşaat, mimari, hizmet sektörü, IT gibi birçok alanda uzmanlaşmış vasıflı profesyoneller Birleşik Krallık’ta çalışma imkanı bulmaktadır.
Bu da Birleşik Krallık’ın yenilikçiliği teşvik etmesi ve çeşitli sektörlerde rekabet gücünü artırması açısından önemlidir. Birleşik Krallık’ın Brexit sonrası dönemi, yalnızca niş fikirlere sahip yabancı yatırımcıları çekmekle kalmamış, aynı zamanda Türkiye ile olan ilişkileri daha da güçlendirmiştir.
Yasal esneklik, güvenilir bir hukuk sistemi ve yenilikçilik taahhüdü sayesinde Birleşik Krallık, küresel tanınma arayan Türk şirketleri için cazip bir destinasyon haline gelmiştir. Turkcell, STM, Türk Hava Yolları gibi örnekler ve vasıflı işçi vizelerinin İngiltere işgücüne olumlu etkisi, bu dönüşümün başarısını vurgulamaktadır.”
– “Turkcell, Londra’da yeni bir ofis açtı”
Erdoğan, Birleşik Krallık ilerlemeye devam ettikçe, yeniliğe açıklığı ve iş birlikçi ruhu sayesinde daha fazla ekonomik büyüme ve gelişmiş küresel ortaklıklar elde edileceğini belirterek, Türk iş insanlarının İngiltere’ye şirketleriyle birlikte taşınmasında bir avukat olarak hukuki anlamda doğru adımları atmaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu söyledi.
Birleşik Krallık ve Türkiye’nin ilişkilerinin geliştiği ve yeniliklerin yeni bir dönemin aynası olduğunu kaydeden Erdoğan, Birleşik Krallık’ın 2020’de Avrupa Birliği’nden ayrılmasından bu yana, yabancı yatırımcıları kucaklayan, Türkiye ile bağlarını güçlendiren ve inovasyonu teşvik eden bir dönüşüm yolculuğu geçirdiğini belirtti.
Birleşik Krallık’ın yasal esneklikleriyle güvenilir bir hukuk sistemine sahip olmasının yanı sıra yenilikçilik taahhüdü ile öne çıkan Brexit sonrası ortamıyla da niş fikirlere sahip yatırımcılar için mıknatıs haline geldiğinin altını çizen Erdoğan, şunları kaydetti:
“Türk yatırımcılar da İngiltere’nin sunduğu fırsatları değerlendirerek İngiltere’ye taşınmaya ve faaliyet göstermeye başlamıştır. İngiltere, özellikle Brexit sonrası dönemde yabancı yatırımcılar için son derece elverişli bir ülke olduğunu kanıtladı. Türk yatırımcılar da İngiltere’deki faaliyetlerini genişletme fırsatını değerlendirmek için bu ülkeyi tercih ettiler. Türk şirketlerinin İngiltere’ye olan ilgisi arttıkça, ekonomiye canlılık geldi ve istihdam fırsatları ortaya çıktı.
Bu gelişmeler, Türkiye ile Birleşik Krallık arasındaki ilişkileri daha da güçlendirdi. Örneğin, Turkcell, İngiltere pazarına olan güvenini ve İngiltere’nin küresel bir iş merkezi olarak stratejik konumunu göz önünde bulundurarak Londra’da yeni bir ofis açtı. Turkcell’in bu hamlesi, Türk şirketlerinin İngiltere’deki potansiyeli ve büyüme fırsatlarını göstermesi açısından önemli bir adım oldu. Aynı zamanda Karaca ve Getir de İngiltere pazarında. İngiltere’nin sağlam bir Anglo-Saxon hukuk sistemi ve tarafsızlığa olan bağlılığı, Türk yatırımcılar arasında büyük bir güven oluşturdu.
Türk yatırımcılar, Birleşik Krallık’ın şeffaf yasal çerçevesine duydukları güven sayesinde yatırımlarını koruma altına alabiliyor ve eşit koşullarda iş yapabiliyorlar. Bu da Türk şirketlerinin Birleşik Krallık’ta faaliyet gösterme tercihini artırıyor. UK National Statistics verilerine göre, Ankara Anlaşması kategorisi altında İngiltere’ye şirket kurmak ve geliştirmek amacıyla 2005’ten Brexit’e kadar 40 binden fazla Türk iş insanı İş İşleri Bakanlığı’na başvuruda bulunmuştur. Örneğin, Türk savunma ve teknoloji şirketi STM, İngiltere’deki stratejik yatırımlarıyla Türkiye ile İngiltere arasındaki savunma inovasyonu ve teknolojisi alanındaki yakın ortaklığı vurgulamaktadır.”
Erdoğan, İngiltere’nin yasal avantajları, yenilikçiliği teşvik etmesiyle birleştiğinde, niş fikirlere sahip yabancı yatırımcıları daha da cezbettiğinin altını çizdi.
Innovator Founder vize kategorisinin de 13 Nisan itibarıyla şartlarını esneterek bu alanı daha da desteklediğini belirten Erdoğan, “Senelerdir, yüzlerce iş insanına şirket kurmaları, ticari faaliyetlerini yürütebilmeleri ve buradaki yasal varlıklarını sürdürebilmeleri için yıllardır hukuki hizmet vermekteyim. Ülkenin köklü yasal çerçevesi, fikri mülkiyet alanında istikrar, öngörülebilirlik ve koruma sağlayarak işletmelerin gelişmesi için Türk yatırımcılar başta olmak üzere tüm milletler için ideal bir ortam sunmaktadır.” açıklamasında bulundu.