The Guardian gazetesinin haberine göre, uluslararası bilim insanlarının oluşturduğu World Weather Attribution (WWA) grubu, son 1,5 yılda Brezilya’yı vuran dördüncü sel felaketinde insan etkisinin güçlü olduğunu doğruladı.
Bilim insanları, hava gözlemlerini bilgisayar simülasyonlarından elde edilen sonuçlarla birleştirerek sellerin 4 ve 10 günlük dönemlerini analiz etti. Araştırmacılar, insan kaynaklı iklim değişikliğinin aşırı yağışları 2 ila 3 kat daha olası ve yaklaşık yüzde 6 ila yüzde 9 daha yoğun hale getirdiğini buldu.
Arabalardan, fabrikalardan ve ormansızlaşmadan kaynaklanan emisyonların bir sonucu olarak dünyanın daha da ısınacağına işaret eden araştırmacılar, küresel ısınma artışının mevcut 1,2 derece seviyesinden 2 dereceye yükselmesi durumunda, Rio Grande do Sul eyaletindeki gibi bir sel felaketinin 1,3 ila 2,7 kat daha olası hale geleceğini tespit etti.
Araştırmacılar, gezegenin ısınmasına yol açan karbon emisyonları azaltılmadığı takdirde Brezilya’da 169 kişinin ölümüne yol açan büyük sel felaketlerinin gelecekte daha fazla yaygınlaşacağını belirtti.
İngiltere büyüklüğündeki eyaletin yüzde 90’ı selden etkilendi
Küresel ısınma, şiddetli yağmurların sıklığını ve yoğunluğunu artırmanın yanı sıra tropikal kuşağı daha güneye itti. Bu ise Brezilya’nın orta kesimi boyunca Antarktika’dan gelen soğuk hava dalgasını engelleyen bir duvar görevi gördü.
Sonuç olarak, bir zamanlar kuzeyde Santa Catarina’da daha yaygın olan sel baskınları artık güneydeki Rio Grande do Sul’da daha olası hale geldi. İngiltere büyüklüğünde bir alanı kapsayan eyaletin yüzde 90’ından fazlası selden etkilendi.
Ülkenin güneyindeki Rio Grande do Sul eyaletinde 3 haftadır etkili olan yağışların yol açtığı sellerde 29 Mayıs itibarıyla 169 kişi ölmüştü. Eyalette 42 otoyol, köprüler ve caddeler sular altında kalmıştı.
Sellerin Brezilya’ya maliyetinin 1 milyar doları geçeceği tahmin ediliyor. Rio Grande do Sul eyaleti, Brezilya’da tahılın yüzde 90’ını üretiyor. Tarım arazilerinin zarar görmesi sebebiyle pirinç ve süt ürünleri fiyatlarının artacağı öngörülüyor.
Tarıma odaklanmanın bedeli ağır oldu
Rio Grande do Sul eyaletinin tarıma odaklanmasının bedeli ise ağır oldu. Bilim insanları, son yıllarda nehir kenarındaki ormanlar ve bataklıklar gibi doğal sel savunma alanlarının, genellikle zayıf bir şekilde uygulanan çevre düzenlemelerini ihlal ederek tarlalar için temizlendiğini belirtti.
Rio Grande do Sul eyaletinin başkenti Porto Alegre’de ise felaket, 6 metre suya dayanması gereken ancak 4,5 metrede çökmeye başladığı bildirilen zayıf sel savunma sistemleri nedeniyle daha da kötüleşti.
Belediye yönetimleri sel korumalarına yönelik yatırımları azalttı
Son yıllarda belediye yönetimleri, insan kaynaklı iklim değişikliğinin bir sonucu olarak eyaletin sellere karşı giderek daha savunmasız hale geleceği yönündeki uyarılara rağmen sel korumalarına yapılan yatırımları azalttı.
Eyaletin başkentindeki sel bariyerleri yükselen suları durduramadığı gibi sel sularını hapsederek kuruma ve iyileşme sürecini de yavaşlattı.
“Ağaç ve fosil yakıtların yakılması en kısa sürede azaltmalı”
Araştırmacılar, küresel ısınmanın El Nino ve La Nina hava olaylarının sıklığını da artırdığını kaydetti. Geçen 10 senede bu iki olayın yaşanmadığı tek bir yıl bile olmadı.
Brezilya Ulusal Uzay Araştırmaları Enstitüsü araştırmacısı Lincoln Alves, Brezilya’da iklimin zaten değişmiş olduğunu ifade ederek, “Bu çalışma, insan faaliyetlerinin daha yoğun ve aşırı sık olaylara katkıda bulunduğunu doğrulayarak ülkenin iklim değişikliğine karşı kırılganlığını vurguluyor. Karar vericilerin ve toplumun bu yeni normalin farkına varması elzemdir.” dedi.
Santa Catarina Federal Üniversitesinde araştırmacı olan Regina Rodrigues, ormanlar ve bataklıklar gibi doğal bariyerlerin korunması ve güçlendirilmesine öncelikli verilmesi gerektiğini vurguladı.
Araştırmacılar, gelecekteki felaketlerin potansiyel etkisini en aza indirmek için kapsamlı kent planlaması, sel savunmasına daha fazla yatırım ve eşitlikçi sosyal kalkınmaya daha çok dikkat edilmesini tavsiye etti.
Son olarak araştırmacılar, dünya genelinde giderek daha fazla “katliama” neden olan ağaç ve fosil yakıtların yakılmasını en kısa sürede azaltmanın en önemli önlem olduğuna işaret etti.