Johannesburg şehrinde 22-24 Ağustos’ta düzenlenen 15. BRICS Zirvesi’nde alınan kararla Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika Cumhuriyeti’nden oluşan BRICS ülkeler topluluğu, gelecek yıldan itibaren Arjantin, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Etiyopya, İran, Mısır ve Suudi Arabistan’ın katılımıyla üye sayısını 11’e yükseltiyor.
BRICS İş Konseyinin raporuna göre topluluk ülkeleri, halihazırda dünya nüfusunun yüzde 41’ini, küresel hasılanın yüzde 31’ini ve küresel ticaretin yüzde 18’ini oluşturuyor.
Yeni üyelerin 2024’te BRICS’e katılımından itibaren topluluğun çok geniş bir coğrafyada enerji rezervlerinin ve bölgesel ticaret merkezlerinin üzerinde kurulu güçlü bir jeoekonomik yapıya dönüşmesi bekleniyor.
Yeni dönemde toplulukta Afrika’dan 3 ülkenin bulunacak olması ve kıta ülkelerinin topluluğa yoğun ilgisi göz önüne alındığında BRICS’in Afrika’ya açılan kapıda önemli bir platform haline geleceği öngörülüyor.
11 üyeli yeni BRICS
Yeni üyelerin katılımıyla BRICS ülkeler topluluğu, Bering Boğazı’ndan Patagonya’ya “üzerinde güneş batmayan” bir topluluğa dönüşüyor.
BAE, İran ve Suudi Arabistan gibi petrol ve doğal gaz zengini ülkelerin katılımına Rusya da eklenince BRICS, enerji topluluğuna dönüşme potansiyeli barındırıyor.
AA muhabirinin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı verilerinden derlediği bilgilere göre, gelecek yılki haliyle BRICS ülkeleri, dünya doğal gaz rezervlerinin yüzde 42’sine, petrol rezervlerinin ise yüzde 32’sine ev sahipliği yapacak.
Dünya Bankası verilerine göre, Arjantin, BAE, Etiyopya, İran, Mısır, Suudi Arabistan’ın gayrisafi hasılalarının toplamı 3,25 trilyon dolar civarında bulunuyor.
2030’a kadar küresel hasılanın yarısını yakalamayı hedefleyen BRICS ülkelerinin toplam hasılasının küresel hasıladaki payı, 2024’teki katılımlarla yüzde 35’e yaklaşıyor.
Öte yandan, Dubai, Cidde, Buenos Aires, Kahire, Tahran, Addis Ababa gibi önemli bölgesel ticaret, finans ve yönetim merkezlerini içine alan topluluğun halihazırda 3,3 milyar olan nüfusu 410 milyon daha da artacak. Böylelikle BRICS ülkeleri, gelecek yıl dünya nüfusunun yüzde 46’sına sahip olacak.
Afrika da dahil tüm dünyada ilgi alanı
Üyelerinin işlerine karışmayan ve karşılıklı fayda sağlayan forum formatındaki BRICS, bu yeni potansiyeliyle bir kez daha Afrika da dahil tüm dünyada gelişmekte olan ülkelerin ilgi alanına giriyor.
Davet edilen Etiyopya ve Mısır’ın dışında, Nijerya, Senegal ve Cezayir de BRICS’e üyelik başvurusunda bulunan 22 ülke arasında yer alıyor.
Ev sahibi Güney Afrika Cumhuriyeti, daha fazla Afrika ülkesinin topluluğa katılmasını destekliyor. Zirveye toplam 53 Afrika ülkesi davet edilmişti.
Kıta genelinde 40’tan fazla ülkenin, devlet başkanı, hükümet başkanı veya dışişleri bakanı düzeyinde katılım sağlaması, Afrika ülkelerinin BRICS ve sunduğu ekonomik fırsatlara ilgisini gösteriyor.
Daha önce başvuru yapan ülkelerin arasında olduğu açıklanan Fas, üyelik için hiçbir başvuruda bulunulmadığını ve Batı Sahra meselesindeki tutumundan vazgeçmediği sürece Güney Afrika ile aynı platformda bir araya gelmeyeceklerini duyurmuştu.
BRICS, Güney Afrika hariç, kalabalık nüfus ve büyük ekonomi temelinde kurulmuş bir topluluk. Afrika’nın en kalabalık ülkesi ve en büyük ekonomisi Nijerya, bu açıdan tam da BRICS normlarına uygun bir aday olarak öne çıkıyor. Nijerya delegasyonu, Afrika’dan katılan en kalabalık delegasyonlardandı.
BRICS’in Afrika yaklaşımı
BRICS, 2010’daki ilk genişlemesinde Güney Afrika Cumhuriyeti’ni topluluğa katarak Afrika’ya ilgisini göstermişti. O tarihten beri özellikle Güney Afrika’da gerçekleştirilen zirveler, Afrika ile ilişkilerin güçlendirilmesinde taraflara iyi fırsatlar sundu.
Johannesburg’daki son zirvede genişleme kararı alındığında Kuzey Afrika’da Mısır ve Cezayir, Sahra Altı Afrika’da da Nijerya ve Etiyopya öne çıkan adaylardı.
Ticaret yolları üzerindeki jeostratejik konumu, pazar hacmi ve Doğu Akdeniz’deki petrol ve doğal gaz sahaları göz önüne alındığında BRICS liderleri, Mısır’a öncelik verdi.
Sahra Altı’nda ise Afrika’nın en büyüğü Nijerya karşısında BRICS liderleri, tercihlerini Afrika Birliği’nin merkezi konumundaki Etiyopya’dan yana kullandı.
Etiyopya, 120 milyonu aşan nüfusuna rağmen genişletilmiş BRICS içindeki en küçük ekonomi özelliğini taşıyor. Bununla birlikte, Uluslararası Para Fonu (IMF) tahminlerine göre 2023’te yüzde 20’nin üzerinde bir büyümeyle GSYİH’sını 156 milyar dolara yükseltmesi bekleniyor.
Çin’in BRICS’e ve Afrika’ya yaklaşımı
Bu noktada, BRICS topluluğunun en güçlü üyesi Çin’in, Johannesburg’daki zirveyi Afrika ülkeleriyle ilişkileri daha da sıkılaştırmak adına iyi bir platform olarak kullanması göze çarpıyor.
Çin, zirveye çok sayıda iş insanı ve medya mensubunun da bulunduğu kalabalık delegasyonla katılmış, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, BRICS Zirvesi kapsamında Senegal, Namibya, Tanzanya, Malavi ve Kongo Cumhuriyeti liderleriyle ikili görüşmeler gerçekleştirmişti.
Şi, toplantılarda “Çin’in Afrika’nın güvenilir dostu” olduğunu sıklıkla vurgulayarak, kıtaya sağlanan kalkınma desteğine, 6 bin kilometreden fazla demir ve kara yolu ile hidroelektrik santrali projesinin inşasına dikkati çekmişti.
Zirvenin son gününde gerçekleştirilen Çin-Afrika toplantısında Şi, Senegal, Zambiya, Burundi, Komorlar, Kongo Cumhuriyeti, Cibuti, Namibya ve Çad liderleriyle bir araya gelmişti.
BRICS zirvelerinin sunduğu fırsatlar
MÜSİAD Güney Afrika Başkanı ve DEİK Türkiye-Güney Afrika İş Konseyi Başkanı Ebubekir Salim, AA muhabirine, BRICS zirvelerinin siyasi ve ticari iki yönü olduğuna dikkati çekerek, “Bizim burada bulunma amacımız, iş dünyasıyla temas ve devlet görevlileriyle işle ilgili temaslar kurmak.” dedi.
Salim, İş Konseyi toplantısına 1500 kadar iş insanının katıldığını belirterek, “Türk iş insanı olduğumuz için tanıştığımız herkesin ilk sorduğu soru Türkiye’nin ne zaman BRICS’e katılacağı oldu. Bu anlamda bir talep olduğu izlenimini aldık.” diye konuştu.
Türkiye’nin tüm BRICS üyeleriyle iş hacminin büyüdüğüne dikkati çeken Salim, “Afrikalı iş insanlarında Türkiye’ye ilginin arttığını görüyoruz çünkü her ülkeyle ticaretimiz artıyor.” şeklinde konuştu.
Salim, ticarette en önemli konunun ilk temas olduğunu belirterek, “Bu tür platformlar, belki de haftalarca, aylarca uğraşarak oluşturabileceğiniz ilişkileri, çok kısa zamanda ve dört farklı kıtadan insanlarla oluşturmanızı sağlıyor.” ifadelerini kullandı.