Batı ittifaklarına karşı kendini bir güç odağı olarak konumlandırmaya çalışan BRICS grubu, Orta Doğu bölgesinin en büyük ekonomilerine sahip petrol zengini Suudi Arabistan, İran, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Mısır’ın da aralarında olduğu 6 ülkeyi gruba dahil ederek hem 2010’dan bu yana ilk kez genişleme sürecine giriyor hem Batı karşısında uluslararası etkisini artırmayı hedefliyor.
Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika’dan oluşan BRICS ülkeleri, Güney Afrika’nın Johannesburg kentinde düzenlenen ve 24 Ağustos’ta sona eren 15. Liderler Zirvesi’nde, dünya düzenini yeniden kurmak ve küresel etkisini artırmaya yönelik adımlarını hızlandırmak amacıyla Suudi Arabistan, İran, BAE, Mısır, Etiyopya ve Arjantin’in bloka üyelik taleplerini kabul etti.
BRICS Liderler Zirvesi’ne ev sahipliği yapan Güney Afrika lideri Cyril Ramaphosa, yeni ülkelerin 1 Ocak 2024 itibarıyla bloka üye olacaklarını açıkladı. Bu kararla yeni yılda BRICS’in üye sayısı 5’ten 11’e yükselecek.
Suudi Arabistan, İran, BAE ve Mısır gibi Orta Doğu bölgesinin en büyük ekonomilerine ve dünyanın en büyük petrol ve doğal gaz rezervlerine sahip ülkelerinin bloka üye olmasının dünyada enerjinin öneminin arttığı bir dönemde, BRICS’in uluslararası alandaki siyasi ve ekonomik gücünü de artırabileceği öngörülüyor.
– Suudi Arabistan
BRICS’e davet edilen 6 ülke arasında en dikkati çekenlerden biri dünyanın en büyük petrol ihracatçısı Suudi Arabistan oldu.
Günlük yaklaşık 10 milyon varil ham petrol üreten Suudi Arabistan, bunun 7 milyon varilini ihraç ediyor. Suudi Arabistan Genel İstatistik İdaresi’nin şubatta yayımladığı verilere göre, 2022’de petrol ihracatından 326 milyar dolar gelir elde eden Riyad yönetimi, en çok petrol satışını Çin, Japonya, Güney Kore ve Hindistan gibi Asya ülkelerine yapıyor.
Bölgesel ve uluslararası basına konuşan uzmanlar, son zamanlarda Çin ve Rusya’yla yakınlaşma adımları atan Riyad yönetiminin, BRICS’e katılmasıyla ekonomisini çeşitlendirme hedeflerini yakalayabileceğine işaret ediyor.
Suudi Arabistan’ın “El-İktisadiye” gazetesinin haberine göre, ülkenin 2022 gayrisafi yurt içi hasılasının (GSYİH) toplam değeri ilk defa 4,16 trilyon riyale (1,11 trilyon dolar) ulaştı. Suudi Arabistan Maliye Bakanlığı’nın açıkladığı 2023 yılı bütçesinde ise GSYİH’nin toplam değeri 4,247 trilyon riyal (1,133 trilyon dolar) olarak belirlendi.
Açıklanan 2022 verilerine dayalı olarak Suudi Arabistan’ın ekonomik hacmi, toplam ekonomileri 1,13 trilyon dolar olan 16 Arap ülkesinin ekonomisine denk geliyor.
Gazetenin haberinde, söz konusu Arap ülkeleri de Katar, Cezayir, Kuveyt, Fas, Umman, Ürdün, Libya, Tunus, Bahreyn, Sudan, Yemen, Filistin, Moritanya, Somali, Cibuti ve Komor Adaları olarak sıralandı.
Suudi Arabistan Sanayi Bakanlığı’nın Mayıs 2023’te yayımladığı verilere göre, ülkedeki sanayi yatırımlarının hacmi 1,4 trilyon riyale (yaklaşık 370 milyar dolar) ulaşırken, fabrika sayısı ise 10 bin 966’ya çıktı. Ülkedeki sanayi sektörünün sağladığı istihdam ise mayıs ayının sonu itibarıyla 734 bin 580 olarak açıklandı.
– İran
Yaklaşık 88 milyonluk nüfusuyla bölgenin en büyük ülkelerinden biri olan İran, ülkenin Merkez Bankasının verilerine göre, 2022’de 409 milyar 500 milyon dolar GSYİH’ye sahip bulunuyor.
İran Petrol Bakanlığı’nın verilerine göre İran, 160 milyar varil ham petrol ve kondensat ile yaklaşık 34 trilyon metreküp doğal gaz rezervlerine ev sahipliği yapıyor.
Venezuela ve Suudi Arabistan’ın ardından Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü’nde (OPEC) en büyük üçüncü petrol rezervine sahip İran, dünyada da Kanada’nın ardından en büyük petrol rezervine sahip dördüncü ülke konumunda. İran, doğal gaz rezervleri açısından ise Rusya’dan sonra ikinci sırada yer alıyor.
İran, devletin ekonomik faaliyetlerinin yoğun olduğu, petrol ve gaz ihracatının ekonominin performansında önemli yer tuttuğu bir yapıya sahip.
Özellikle ABD’nin 2018’den itibaren başlattığı tek taraflı yaptırımlar nedeniyle ekonomik sıkıntılar yaşayan İran, petrol ve doğal gaz gibi sahip olduğu enerji ürünlerini de yine yaptırımlar nedeniyle ihraç ederken sorunlarla karşılaşıyor.
Orta Doğu’nun petrol rezervlerinin yaklaşık çeyreğini elinde bulunduran İran, yaptırımlarla baş etmek adına izlediği politikaların bir parçası olarak son yıllarda özellikle Çin’e indirimli petrol satarak ekonomisini ayakta tutmaya çalıştı.
Bununla birlikte İran yaptırımlara karşı, “direniş ekonomisi” adını verdiği strateji kapsamında ekonomisini petrolden uzaklaştırarak çeşitlendirme çabasına girişti ve BRICS gibi Doğu ülkeleriyle ticaretini artırdı.
Dünya Bankası’nın verilerine göre, 2022’de 2,7 büyüyen İran ekonomisinin bu yıl da 2,2 büyüme göstermesi bekleniyor.
Batılı olmayan güçlerle ekonomik ve siyasi bağlarını güçlendirmek isteyen İran, son yıllarda Rusya ile güvenlik ve askeri işbirliğini derinleştirirken Çin ile de ekonomik bağlarını güçlendirdi.
İran, “Doğu’ya Bakış” stratejisi kapsamında haziranda BRICS’e resmi üyelik başvurusunda bulunmasının ardından üyeliğinin kabul edilmesini memnuniyetle karşıladı.
Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, ülkesinin BRICS’e üye olarak kabul edilmesinin çok taraflılığı güçlendireceğini söyledi.
Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ise ülkesinin BRICS’e üyeliğinin ABD’nin tek taraflılığına karşı muhalefet dahil olmak üzere topluluğun politikalarını güçlendirmeye yardımcı olacağını vurguladı.
İran BRICS’e üye olarak özellikle ABD’nin tek taraflı yaptırımlarını aşabilmek ve üye ülkelerle ulusal para birimleriyle ticaret yapabilmeyi hedefliyor.
– Birleşik Arap Emirlikleri
Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) verilerine göre dünyada en çok rezerve sahip 6. ülke konumunda olan BAE, BRICS’e kabul edilen bir diğer ülke oldu.
“Vizyon 2021” kalkınma planı doğrultusunda ülkede petrol dışı sektörlerden elde edilen gelirleri artırmayı başlıca hedefleri arasına alan BAE, güçlü ekonomisiyle de dikkati çekiyor. BAE, kişi başına düşen gelir ve kişi başına enerji tüketimi gibi bazı ekonomik verilere göre, Körfez ülkeleri arasında Suudi Arabistan’dan sonra ikinci sırada geliyor.
BAE resmi ajansı WAM’ın 25 Haziran 2023’te Ekonomi Bakanı Abdullah bin Tavk el-Merri’ye dayandırdığı habere göre, ülkenin 2022 reel GSYİH’si yüzde 7,9’luk bir büyüme gerçekleştirerek uzmanların beklentilerini de aştı ve 1,62 trilyon dirheme ( yaklaşık 441 milyar dolar) ulaştı.
Federal Rekabet Edebilirlik ve İstatistik Merkezi tarafından yayımlanan rapora da yer verilen habere göre, 2022 GSYİH’sindeki artışa petrol dışı ürünlerin katkısı da büyük oldu.
Burada en büyük payı 2021’e göre yüzde 20,2’lik artışla ulaştırma ve depolama hizmetleri aldı. İmalat sanayi de 2021 yılına göre yüzde 8,7 büyüme kaydederek GSYİH’de 179 milyar dirhemlik katma değer elde etti.
WAM’ın 24 Ağustos tarihli haberinde BAE’nin, BRICS’e kabul edilmesinin, hem bu grupla hem diğer dünya ülkeleriyle ilişkilerde yeni ufuklar açacağına vurgu yapıldı.
BM verilerine göre dünya nüfusunun yüzde 42’sini, Dünya Bankası’nın verilerine göre de dünyadaki GSYİH’nin yüzde 23’ünü oluşturan bu gruba üye olunmasıyla küresel pazarlarda BAE için yeni ortaklık imkanları oluşacağı kaydedildi.
Maliye Bakanı Maktum bin Muhammed bin Raşid Al Maktum ise BAE Maliye Bakanlığının Facebook sayfasından yaptığı açıklamada, BAE’nin BRICS’e katılımının, çok taraflı uluslararası ortaklıkların güçlendirilmesine ve yenilikçi stratejiler yoluyla ekonomik refahın desteklenmesine katkıda bulunacağını ifade etti.
– Mısır
Orta Doğu ve Kuzey Afrika’nın kesişim noktasında bulunan Mısır, 476 milyar 747 milyon dolar GSYİH değeriyle bölgesinin en büyük ekonomileri arasında yer alıyor.
Yaklaşık 1 milyon 100 kilometrekare yüzölçümü ve 110 milyonu aşkın nüfusa sahip Mısır, bu anlamda da bölgesinin önde gelen ülkeleri arasında yer alıyor.
Mısır, kadim kültürel değerleriyle “Dünyanın Annesi” lakabıyla anılırken, Akdeniz’den Kızıldeniz’e geçişi sağlayan Süveyş Kanalı ülkeye ciddi anlamda stratejik değer katıyor.
Kamu sektörünün finansal ve işgücü bakımından büyüklüğüyle dikkati çeken ülkede, devlet destekli büyük projeler son yıllarda ekonomik anlamda öne çıkan gelişmeler arasında.
Geçen yıl ekonomisi yüzde 6,6 oranında büyüyen Mısır’da yurt dışı çalışanların gelirleri GSYİH’ye yüzde 6,8 katkı sağlıyor.