British Medical Journal’ın başyazısında, seçilmiş ama pandemi yönetimine dair hesap vermeyen ve pişmanlık getirmeyen hükümetlerin toplumsal cinayet işledikleri belirtildi. Engels’in kavramına başvuran GYY, Kovid-19 fiyaskosunun toplumsal cinayet ya da insanlığa karşı suç olarak sınıflandırılarak hükümetlere hesap sorulması çağrısı yaptı.
Koronavirüs nedeniyle dünya genelinde teyitli vaka sayısı 105 milyon 3 bin 605’e, can kaybı 2 milyon 280 bin 754’e ulaşırken, Britanya Tabipler Birliği sendikasının haftalık yayını British Medical Journal (BMJ), hükümetleri pandemiyi kötü yöneterek toplumsal cinayet işlemekle suçladı.
Politicians around the world must be held accountable for the “social murder” inflicted on populations by their mishandling of the pandemic, the executive editor of the BMJ medical journal said Thursdayhttps://t.co/GPVy6BfMeL
– AFP News Agency (@AFP) February 4, 2021
Kendisini ‘1840’tan beri daha iyi araştırma, klinik pratik ve sağlık politikalarının savunucusu olan yüksek etkili tıp dergisi’ diye niteleyen BMJ, Genel Yayın Yönetmeni Kamran Abbasi tarafından kaleme alınan başyazısında, ‘dünya çapında pandemiyi kötü yöneterek halklarına karşı toplumsal cinayet işleyen siyasetçilere hesap sorulması’ çağrısı yaptı.
Toplumsal cinayet terimi, ilkin 1845’te Marksizmin kurucularından Friedrich Engels tarafından yönetici sınıfların istismarı ve umursamazlığı sonucu yasalarla dayatılan çalışma koşullarının çocukların da aralarında bulunduğu işçilerin sistematik ölümüne neden olmasını tanımlamak için kullanılmıştı.
Dünya liderlerinin bir dizi yanlış politikayla gereksiz hastalık, ölüm ve ıstıraba neden olduğunu yazan GYY Abbasi, “Yasalar ve seçim yoluyla, hatta gerekli her türlü ulusal ve uluslararası anayasal yollarla siyasetçilere hesap sorulmalı” dedi.
“Bizi 2 milyon ölüme götüren devletlerin başarısızlıkları, hepimizi utandırması gereken ‘eylemler’ ve ‘eylemsizliklerdir'” değerlendirmesinde bulunan Abbasi, “Kovid-19 asgari olarak ‘toplumsal cinayet’ diye sınıflandırılabilir” vurgusunu yaptı.
Hükümetlerin kendi bilim danışmanlarının daha sıkı önlemler ve sosyal mesafe uygulanması yönündeki uyarılarını ısrarla umursamadıklarını, bu uyarıların uygulanmasıyla önlenebilecek ölümler artınca çok gecikmeli şekilde kapanmaya gidildiğini hatırlatan BMJ GYY, hem siyasilerin hem de medyanın, ABD, Britanya ve Brezilya gibi ülkelerde devasa sayılara ulaşan ölümleri kötü yönetimle açıklamak yerine şanssızlık mazereti sunduğuna dikkat çekti.
Oysa Yeni Zelanda ve Tayvan’nın koronavirüsü idare yerine yok etmeye yönelik ‘sıfır Kovid politikası’ uygulayarak başarıya ulaştığını belirten Abassi, bunun diğerlerinin icraatlarının ölçülmesi gereken kıstas olduklarının altını çizerek şu soruyu yöneltti:
“Eğer toplumsal cinayet ya da insanlığa karşı suç değilse, bu gördüğümüz istemsiz insan öldürme, kamu görevini kötüye kullanma veya suç teşkil eden ihmal midir?”
Abassi, koronavirüsün vurduğu toplumların kamu soruşturması, siyasi lobi gibi çeşitli yollarla, hiçbiri olmazsa seçimle hükümet değişikliğine giderek liderlerine hesap sorması gerektiğini dile getirdi.
Britanya Tabipler Birliği sendikası dergisinin yayımladığı bir diğer makalede, London School of Economics üniversitesinin küresel sağlık politikası uzmanı Clare Wenham, Kovid-19 pandemisinin küresel sağlık sisteminin eksiklerini apaçık gözler önüne serdiğini belirtti.
Bağımsız Pandemi Hazırlıklılığı ve Müdahalesi Komisyonu’nun son raporuna atıf yapan akademisyen, çözüm için önce sorunların sorumlularının net şekilde saptanması ve ifşa edilmesi gerektiğini söyledi.
“Genellemeler yerine hükümetlerin adını açıklayan ve suçlayan hedefli bir incelemeye ihtiyacımız var” diyen Wenham, “Bağımsız komisyonun pandeminin ekonomik ve toplumsal etkilerinin yanısıra Batılı hükümetlerin başarısızlığını da değerlendiren daha cesur raporlar sunmasını dört gözle bekliyorum” çağrısında bulundu.