Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ve Belçika hükümetinin ev sahipliğinde Brüksel’deki Expo Center’da yarın gerçekleştirilecek zirvede nükleer enerjinin önemi ele alınacak.
Belçika Başbakanı Alexander De Croo ve UAEA Başkanı Rafael Mariano Grossi eş başkanlığında gerçekleştirilecek Nükleer Enerji Zirvesi, bu alana odaklanan bugüne kadarki en üst düzey toplantı olacak.
30’a yakın ülkenin temsil edileceği öngörülen zirveye, çok sayıda lider ve bakan ile düşünce kuruluşları, sivil toplum kuruluşları ve enerji uzmanları katılacak.
Zirvenin başlangıcında devlet ve hükümet başkanlarının konuşma yapacağı üst düzey bir toplantı gerçekleştirilecek.
Türkiye’yi zirvede Dışişleri Bakanı Hakan Fidan temsil edecek. Fidan, zirvede devlet ve hükümet başkanları oturumunda hitapta bulunacak.
Ülkelerin “net sıfır” hedefleri, Ukrayna-Rusya Savaşı ile temiz enerjiye geçiş sürecinin hızlanması ve nükleer enerjinin rolünün yeniden güçlenmesinin ele alınacağı zirvenin sonunda Nükleer Enerji Zirvesi ortak bildirisi yayımlanacak.
Çeşitli başlıklarda paneller düzenlenecek
Zirve kapsamında “Yeni Nükleer Kapasitenin Dağıtımını veya Mevcut Nükleer Kapasitenin Artırılmasını Etkileyen İlgili Faktörler” paneli yapılacak. Panelde, karbondan arındırmanın zorlukları, net sıfır geçiş senaryoları, sürdürülebilir kalkınma ve temiz enerjiye geçiş, yenilikler, enerji politikaları ve enerji güvenliği, nükleer projelerin finansmanı, nükleerin kamu nezdindeki algısı, nükleer tesislerin sürdürülebilirliği, nükleer enerji altyapısı konuları tartışılacak.
Küresel ve Bölgesel Perspektifler oturumunda, Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol, AB Komisyonu Enerjiden Sorumlu Üyesi Kadri Simson gibi üst düzey yetkililer de konuşacak.
“Milli Perspektif” panelinde ise Belçika, Bulgaristan ve Macaristan enerji bakanları ülkelerinin nükleer enerji politikalarını paylaşacak.
“Enerji Üretiminde Nükleer Teknolojideki Gelişmeler” panelinde de enerjinin karbondan arındırılmasında yeni nükleer reaktörler, yenilenebilir ve nükleer sistemleri bir araya getiren hibrit enerji teknolojileri, nükleer santrallerin uzun dönem faaliyetinin güçlendirilmesi, tedarik zincirlerinin güvence altına alınması, nükleer füzyon teknolojisi geliştirme başlıkları ele alınacak.
“Nükleer Yakıt Döngüsü ve Nükleer Tesislerin Yaşam Döngüsü Boyunca İnovasyon” panelinde de radyoaktif atık yönetimi, uranyum kaynakları da dahil olmak üzere gelişmiş reaktörler için yakıt tedarik zincirleri, yakıt tasarımlarında yenilik ve nükleer tesislerin devre dışına alınması gibi konular tartışılacak.
“Nükleer Enerjinin Finansmanında Eşit Koşulların Oluşturulması” panelinde ise temiz enerjiye geçişe yönelik yatırımlar, elektrik piyasası tasarımı, nükleer projelerin finansmanında kalkınma ve yatırım bankaları ile özel sermayenin rolü görüşülecek.
Nükleer algısı değişiyor
Japonya’daki Fukuşima Nükleer Santrali’nde 2011’de yaşanan sızıntı sonrasında, pek çok ülkede kamuoyu baskısının artmasıyla nükleer santrallerin güvenliği konusunda kaygılar ortaya çıkmış ve nükleer enerjiye yaklaşım olumsuz bir hal almıştı.
Rusya’dan ucuz enerji kaynakları tedarik eden pek çok ülke nükleer yatırımlara son vermiş, mevcut reaktörlerin faaliyetlerini durdurmaya başlamıştı.
Ancak, Rusya-Ukrayna Savaşı ile birlikte ucuz enerji tedariki sona eren Batı ülkelerinde elektrik ve gaz için ödenen yüksek faturalar kamuoyu algısını değiştirmişti.
Enerji arz güvenliğine odaklanan Avrupa ülkeleri, savaşla birlikte yaşanan enerji krizi karşısında geçmişte soğuk baktıkları ve kullanımına son vermeyi planladıkları nükleer enerjiye yeniden yönelmişti.
Son dönemde nükleerin temiz enerjiye geçiş, net sıfır hedeflerinin yakalanması ve iklim değişikliği ile mücadeledeki önemli rolü gündemde üst sıralarda yer alıyor.