Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığınca düzenlenen ve dün kapılarını açan 12. Ulaştırma ve Haberleşme Şurası’na katıldı.
Etkinlik kapsamında AA muhabirine açıklamalarda bulunan Karagözoğlu, stantta yer alan, ASELSAN ile tamamen yerli ve milli olarak üretilen Milli Monitör Sistemi’nin şu anda sahada kurulumlarının gerçekleştirildiği bilgisini verdi.
BTK Akademi’de gelinen noktayı da paylaşan Karagözoğlu, BTK Akademi’ye önemli bir talep olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:
“Öğrencilerimizin teveccühüyle şu anda 721 bin kayıtlı öğrenciyi geçmiş durumdayız ve her gün yeni eğitimler katıyoruz. En son kattığımız eğitim İngilizce eğitimleri oldu. Çünkü biliyorsunuz sektörümüz olarak bilgi teknolojileri sektörü, İngilizce’ye bağımlılığı olan bir sektör, öğrencilerimizden de burada yoğun bir talep vardı. Bu talebi karşılama noktasında şu anda eğitimlerimiz başladı, ciddi bir talep görüyor. teşekkür alıyoruz. BTK Akademi’de kullanıcılarımızı ve öğrencilerimiz sürekli dinliyoruz. Onların yönlendirmeleri doğrultusunda da yeni eğitimleri BTK Akademi’ye katmaya çalışıyoruz.
Bu konuda şunu söylemeliyim, ortaokul seviyesindeki öğrencilerimizden de bize karşı teveccüh var, platforma onlar da gelmek istiyorlar, ailelerinin onayı ile gelebiliyorlar şu an. Bununla ilgili çalışma yapıyoruz, şu an sadece e-devletle değil, onların da gelip tıpkı pandemiden önce olduğu gibi buradan eğitim alabilmelerini sağlayacak imkanı inşallah çok yakın bir zamanda hazırlıyoruz. Platformda online verdiğimiz eğitimin yanında fiziksel eğitimlerle de gençlerimizin yanında olacağız.”
“Sadece yol, köprü inşaat yatırımı değil, fiber ağlarla da veya altyapıyla da vatandaşımıza ulaşmış durumdayız”
Karagözoğlu, özellikle salgın dönemi ile birlikte tüm dünyada dijitalleşmenin önemine işaret ederek, bu alanda Türkiye’de yapılan çalışmalar ve yatırımlar hakkında bilgi verdi.
Son 20 yıllık süreçte Türkiye’de ciddi bir altyapı yatırımı yapıldığına dikkati çeken Karagözoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Burada bahsettiğimiz sadece yol, köprü inşaat yatırımı değil, fiber ağlarla da veya altyapıyla da vatandaşımıza ulaşmış durumdayız. Bunun dönüşümü tabii gündemimizde şu an. Bunun fibere dönüştürülmesi, daha hızlı internete hem vatandaşımızı kavuşturmak, daha hızlı internete ulaşmakla birlikte aslında bu işin geleceğine odaklanmak.
Mesela 5G’yi konuşuyoruz, 5G’yi konuşurken aslında altyapıya olan ihtiyacı da bu beraberinde tetikliyor. Bu altyapı ihtiyacını biz bugün karşılayabiliyor olmamız ve buraya yatırım yapıyor olmamız lazım ki yarın gerçekten 5G’nin bize çizmiş olduğu vizyonu hayata geçirebilelim. Bu noktada da operatörlerimizle birlikte tabii hem altyapının geliştirilmesi için çalışıyoruz hem de o hayali veya hani 5G’nin bize vadettiklerini gerçekleştirmek ve vatandaşımıza bunu sunmak için de bir gayret içerisindeyiz.”
“İnternet talebini bize ileten herkese ulaşmak için elimizden gelen gayreti göstereceğiz”
BTK Başkanı Karagözoğlu, Vodafone, Turkcell ve Türk Telekom arasında uzun süreden beri gündemden düşmeyen “Ortak altyapı şirketi” kurulması konusunda da bilgi verdi.
Orada somut bir adım olup olmayacağı yönündeki soruyu Karagözoğlu, şöyle yanıtladı:
“Ortak altyapı şirketi kurulması yönünde somut bir adım için ilerleniyor. Somut bir adım atılması noktasında, bir ortak altyapı şirketi kurulması noktasında bir çalışma yürüyor. Bunun gerekçesine gelirsek, altyapının bir pasif tarafı, bir de aktif tarafı dediğimiz esas haberleşmeyi sağlayan cihazlar var. Pasif tarafta da boru döşenmesi, hattın geçeceği alanın bir anlamda kurulması var. İşte bunu birbirinden ayırıp, bu iki ayrıştırdığımız yapıyı bir taraftan ortak altyapı firmasıyla bu altyapıyı sağlayıp, operatörlerimizin hepsini bu altyapıyı sunmak, aslında bütün hedef bu. O noktada da bir çalışma var. Bunu destekleyen diğer bir çalışma da evrensel kapsamında yürüttüğümüz bir çalışmamız var. Evrensel şu anda Bakanlığımızdan BTK’ya kaymıştı. Ve bu kaymayla birlikte biz burada her tarafa gerçekten internet talebini bize ileten herkese ulaşmak için elimizden gelen gayreti göstereceğiz.”
“Platformların hizmetle alakalı bir taahhüt veriyor olması lazım”
Karagözoğlu, birkaç gün önce tüm dünyada sosyal medya devlerinde yaşanan hizmet kesintisine ilişkin de değerlendirmelerde bulundu. Kullanıcıların orada sadece bir hizmet kullanıcısı olduğunun altını çizen Karagözoğlu, hizmet sağlayıcının herhangi bir taahhüdünün bulunmadığına dikkati çekti.
Karagözoğlu, şunları söyledi:
“Çünkü biz bu hizmeti şu anda herhangi bir ücreti ödemeden alıyoruz, aslında belki işin temeli burada. Ücret ödemiyoruz. Peki esas ücret ne? Esas ücret, bizim kimlerle haberleştiğimize, kimlerle sosyalleştiğimize bağlı olarak, bu ilgili mecralar tarafından da bize reklam olarak, ilgilendiğimiz belli sahalara bizi kanalize ederek, yönlendirmesi planlanıyor. Uluslararası bir şirket çöktü ve ayağa kalkması saatler aldı. İlgili firmanın birden fazla ülkede veri merkezleri var.
Biz işin geleceğini planlarken neyi planlamamız lazım? Kendi ülkemizde yaptığımız sistemlerde de aynı şeyi gözetmemiz lazım ki sürdürülebilirlik her zaman için esas. Ve bizim şu mottoyu yani ben gerçekten bana ücret ödeyen birisi benden hizmet alıyormuşçasına bir hizmeti sunuyor olmalıyız. İlgili platformların hizmetle alakalı bir taahhüt veriyor olması lazım. Velev ki kişiler onun üzerinden, haberleşme sistemine güvenerek, ticaretini bunun üzerine inşa ettiysek yedi saat haberleşemeyen bir insanın çok ciddi bir zarara uğraması muhakkak. Onun için yerli sistemlerimiz mutlaka alternatif olarak olmak zorunda ve biz bu yerli sistemleri her zaman için destekliyoruz. Geliştirilmesini destekliyoruz.”
“Yerli sosyalleşme platformlarımız var, bunları daha da ilerletiyor olmamız lazım”
Bu çerçevede Dedi, BİP, Yaay gibi yerli uygulamaların önemine dikkati çeken Karagözoğlu, bu platformların daha da ilerlemesi gerektiğinin altını çizdi.
Karagözoğlu, bir platformun ilerlemesi için talebin de önemli olduğunu belirterek, şu bilgileri verdi:
“Yerli sosyalleşme platformlarımız var, bunları daha da ilerletiyor olmamız lazım. Biz bir talebi oluşturmazsak, kendi sistemlerimizi o sistemlerle rekabet edecek talebi kendimizde oluşturmazsak, o zaman onlarla rekabet etme şansımız da gitgide düşüyor. Biraz öz eleştiri de yapalım. Öz eleştirimiz şu, bir tarafta ben mesela sürekli uygulamalarını güncelledik, güncelleyen birisiyim. Her gün neredeyse telefonumu açtığımda bir güncellemeye basarım, hangi uygulama güncellenmiş diye kontrol ederim.
Diğer uygulamalarda baktığımız zaman belki haftada bir kere veya iki kere uygulamaya bir güncelleme geliyor, güncellemenin içeriğini de bilmiyoruz bu da ayrı bir konu ama hep bir güncelleme var. Müşteri olarak ben diyorum ki bu aplikasyona, bu uygulamaya, benim ihtiyaçlarım doğrultusunda yenileme geliyor, bir ihtiyacım karşılanıyor. Diğer tarafta kendi ürünlerimizde bunu gerçekleştiremediğimiz zaman müşteriyi maalesef kaybediyoruz.”
“BİP özelinde güzel gelişmeler var, biraz daha sadeleşmeye gitmesi gibi eleştiriler var, o sadeleştirmeler de belki gelebilir”
Karagözoğlu, yaşanan bu sorunlarla birlikte yerli uygulamalara talebin artıp artmadığı yönündeki soruyu ise şöyle yanıtladı:
“WhatsApp’ın sözleşmeye maddeler ekleyip bunları da KVKK tabiriyle bir ‘torba rıza’ şeklinde talep ettiğinde, kullanıcıdan ciddi bir tepki aldı. Bu, ‘Benim kuralımı kabul et.’ dayatmasını yapıyor. Böyle bir dayatmayı yapmaya kimsenin hakkı yok. Ben istediğim bilgiyi paylaşıp, istediğim bilgiyi de paylaşmam. Benim olan bilgiyi paylaşıp paylaşmama kararı bende olmalı.
O dönemde yerli uygulamalara ciddi bir teveccüh yakaladık. Mayıs ayına kadar ki süreçte ciddi bir teveccühle vatandaşlarımız yerli uygulamaları tercih ettiler. Son dönemde baktığımız zaman BİP özelinde mesela, güzel gelişmeler var, vatandaşı dinliyor. Belki biraz daha sadeleşmeye gitmesi gibi eleştiriler var, o sadeleştirme de belki gelebilir, ayrıştırılabilir. Onu da ilgili arkadaşlar değerlendirecektir.”