Bulgaristan Bilimler Akademisi Ekonomik ve Sosyal Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nadejda İlieva, nüfus verilerine ilişkin yaptığı basın açıklamasında, ülkenin şu anda baş etmesi gereken başlıca sorunun düşük doğum ve yüksek ölüm oranı olduğunu söyledi.
İlieva, “Ölüm oranı 2020 yılında binde 18’e ulaşmışken 2022 yılında binde 21,3’e kadar yükseldi. Maalesef Avrupa kıtasında bu kriterde birinci sırada yer alıyoruz. Aynı zamanda yine Avrupa’da binde 8,5 doğum oranıyla son sırada yer alıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Nadejda İlieva, Bulgaristan’daki nüfus krizinde artış hızının eksiye gitmesinin yüzde 67 payının bulunduğunu, yurt dışına göçün de payının olduğunu belirtti.
Verileri değerlendiren Sofya Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Georgi Bırdarov ise “Bulgaristan’da ölüm oranında gözlenen durum Avrupa ortamında utanç vericidir. Savaş bunalımı yaşayan kimi ülkelerde bile bu kadar yüksek bir ölüm oranı yoktur.” değerlendirmesinde bulundu.
Bırdarov, nüfus alanında uygulanan her türlü devlet politikasının 15-20 yıl sonra ancak sonuç verebildiğine işaret ederek, gençlerin yurt dışına göçmelerini önleme amaçlı kampanyaların verimli sonuç getirmediğini söyledi.
Nüfus düşüşündeki göç faktörü
Komünizm döneminin sona erdiği 1989 yılında Bulgaristan’ın nüfusu 8 milyona yakındı. Komünist Partinin, ülkede Türk ve Müslümanlara yönelik yürüttüğü eziyet politikası nedeniyle 1989 yılında, eski rejim düşmeden önce, yüz binlerce Bulgaristan Türkü ve Müslüman Türkiye’ye göçe zorlanmıştı.
Bulgaristan’ın 2007 yılında Avrupa Birliği’ne (AB) katılmasının ardından ise göç akını, AB ülkelerine doğru yön değiştirmişti.
Ulusal İstatistik Enstitüsünün (NSİ) yayımladığı verilere göre, 2007 yılı sonrası yaklaşık 2,5 milyon Bulgaristan vatandaşı, serbest dolaşım hakkından yararlanarak başta AB üyeleri olmak üzere dünyanın çeşitli ülkelerine göç etti.
AB’nin en yoksul üyelerinden Bulgaristan’da 2021 yılında yapılan son nüfus sayımında ülkenin nüfusu 6 milyon 520 bin olarak açıklanmıştı.