Bulgaristan’da ‘yeşil sertifika’ zorunluluğu tepkilere neden oluyor

Yeni uygulama yüzünden aşı merkezleri önünde uzun sıralar oluştu. Kuyrukta bekleyenlerin çoğu, istedikleri için değil, sertifika sahibi olmak için aşı olacaklarını ifade etti.

Öte yandan, sertifika yayınlanmasından sorumlu bilişim hizmetleri şirketi yetkilileri, sanal korsanların sisteme yönelik saldırılarının tüm hızla sürdüğünü bildirdi. Bulgaristan Ulusal Radyosu (BNR), siber saldırıların en çok Rusya, ABD ve Brezilya’dan geldiğini ancak Endonezya, Tayland ve Çin’den gelen saldırılar da olduğunu aktardı.

Yapılan 400’ü aşkın siber saldırısı nedeniyle sertifika yayımlanma işlemine defalarca ara verildi. Dış müdahaleye rağmen, şimdilik sistemden kişisel bilgi içeren veri sızıntısı meydana gelmedi.

Sağlık Bakanı Stoyço Katzarov, saldırıların hem sertifika temini, hem de zaten zor yürütülen aşılama sürecini daha da zorlaştırdığını belirterek, Cumhurbaşkanı Rumen Radev’e ve hükümete yaşanılan sorunlar konusunda bilgi verdiğini söyledi.

Aşı karşıtları eylemde

Bu arada, 6,8 milyonluk ülkede günlük vaka sayısının 5 bine, ölü sayısının ise 140’a ulaşmasına rağmen, yeşil sertifika ve aşı karşıtlığı gittikçe büyüyor.

Vatandaşlarının sadece yüzde 20’sinin aşılı olduğu Bulgaristan’da, ölenlerin yüzde 94’ünün aşısız olduğu açıklanmıştı.

Vaka sayısının 100 binde 750’yi geçtiği ülkenin birçok ilinin “kırmızı bölge” ilan edilmesiyle birlikte okulların büyük bir bölümü yeniden uzaktan eğitime geçti. Hastanelerin Kovid-19 üniteleri tamamen doldu. Başkent Sofya’da koronavirüs hastalarını taşıyan ambulanslar boş yatak bulana kadar 6-7 hastane dolaşmak zorunda kaldı.

Öte yandan, sanal ortamda organize olan aşı karşıtları, lokantalar ve eğlence yerleri yeteri kadar müşteri alamıyor diyen işveren örgütlerinden de destek gördü.

Öğretmenler sendikası da üyelerinin yüzde 86’sının sertifika zorunluluğuna karşı olduğunu belirterek, bunun devam etmesi durumunda öğretmenlerin topluca istifa etmeye başlayacaklarını duyurdu.

Sağlık Bakanı Katzarov da basına yaptığı açıklamada, “10-15 güne kadar hastanelerin en yüksek kapasiteye ulaşmalarını bekliyoruz. Diğer seçeneğimiz tamamen evlere kapanma olabilir. Devlet rezervinde yeni suni solunum sistemlerinin edinilmesi için kaynak bulunamadı. Dünya Bankasından yardım talebinde bulunduk. Avrupa Birliği (AB) ülkelerinden de hastalarımızın yurt dışında tedavi görebilmeleri için destek arıyoruz.” dedi.