Weidmann’ın Bundesbank tarafından düzenlenen “Nakit Para’nın Geleceği” konulu konferansta yaptığı konuşma, bankanın internet sitesinde yayımlandı.
Avrupa Merkez Bankası (ECB) Yönetim Konseyi Üyesi de olan Weidmann, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) krizinde artan dijitalleşmeye rağmen nakit paranın, gelecekte önemini koruyacağını vurguladı.
Kovid-19 salgını sürecinde nakitsiz ödemelerin artmasına rağmen, nakit paraya “veda” için belirtilerin olmadığını dile getiren Weidmann, “Başka hiçbir ödeme aracı nakit paranın tüm özelliklerini yeniden sunamayacak. Dijital avro bile.” ifadesini kullandı.
Kişisel nedenlerden dolayı bu yıl sonunda görevini bırakacak olan Weidmann, Kovid-19 krizinde bile günlük harcamalar için en sık kullanılan ödeme aracının nakit para olduğuna dikkati çekti.
Bu arada, Almanya’da günlük ödemelerin yüzde 60’ı hala nakit para ile yapılması dikkati çekerken, Bundesbank, geçen yıl şubeleri aracılığıyla toplamda 70 milyar avro değerinde avro banknotları ihraç etti.
Dünyanın dört bir yanında merkez bankaları, ulusal para birimlerinin dijital versiyonlarını piyasaya sürmelerinin gerekip gerekmediği konusunu araştırırken, Uluslararası Ödemeler Bankası’na (BIS) göre, dünyada en az 70 ülke, kendi dijital para birimini geliştirmek için çalışmalar yapıyor.
ECB de temmuz ayında 2 yıl sürecek dijital avro projesinin araştırma aşamasının başlatılmasına karar vermişti. ECB’nin muhtemel dijital avro ihracının 5 yıl sürmesi bekleniyor.
ECB’nin dijital avro projesinin ardından Weidmann, eylülde, dijital avroda aşırı beklentilere karşı uyarılarda bulunarak, dijital paranın başlangıçta sınırlı bir role sahip olması gerektiğini belirtmişti.
Dijital bir avronun bankacılık sektörünü bozabileceği ve merkez bankacılığının rolünü aşırı genişletebileceği için başlangıçta sınırlı bir role sahip olması gerektiğini hatırlatan Weidmann, “İlgili riskler göz önüne alındığında dijital avro ihracında kademeli bir yaklaşım mantıklı olabilir.” ifadesini kullanmıştı.