Tecrübeli futbolcu, Türkiye’nin, 2022 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri play-off yarı finalinde Portekiz’e 3-1 mağlup olduğu karşılaşmanın ardından basın toplantısına katıldı.
Çok üzgün olduğu görülen Burak, maçtan sonra yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Arkadaşlarım, hocamız bana çok destek oldular. Bana sarıldılar, ben de duygu patlaması yaşadım. Çok üzüldüğüm için onlar da sarıldı. ‘Bizi buraya kadar sen getirdin’, dediler kesinlikle öyle bir şey yok ama ‘Sen bu takımın kaptanısın ezilmedik’ dediler. Benim yanımda oldular, hala benim yanımdalar, bazı arkadaşlarım da burada. Allah razı olsun ben onların üzerinde iyi etki oluşturduğumu düşünüyorum. Futbolda bu tabire inanmıyorum, abilik, ben onlara kaptanlık yapmadım, abilik de yapmadım, sıradan bir takım arkadaşıydım. Bana hiç saygısızlık yapmadılar. Ben de onların kalplerini kırdıysam haklarını helal etsinler. Bu vesileyle bunu da buradan çok uzatmadan söyleyeyim, bugün benim son maçımdı. Bugün milli takım kariyerime son noktayı koyuyorum. Çünkü bir bayrak değişimi gerekiyor. Bakıyorum, Enes, Umut, Serdar Dursun, Halil, Cenk, Kenan Karaman… Biz bu işi nasıl biz devraldıysak, ben de onlara bu formayı bırakıp dışarıdan destek vermek istiyorum. Üzüntülü bir maçtan sonra bırakmak istemezdim ama böylesinin doğru olduğunu düşünüyorum. Herkesten tekrar özür diliyorum. Bu formayı şeref ve namusla taşıdığımı düşünüyorum. Bütün hocalarıma teşekkür ederim. Dediğim gibi benden bu kadar.”
Burak Yılmaz, “Bu, penaltı kaçırdığın ve elendiğimiz bir maçın ardından verilmiş duygusal bir karar mı?” sorusunu, “Hayır duygusal bir karar değil. Duyguyla bıraktım değil. Yarın bir gün şöyle bir şey olur, üç forvetimiz sakatlanır, ikisi korona olur ekstrem durumlar olur o zaman tabii ki istenirse yardımcı olurum. Kesin kararım, duygusal olarak bunu vermiyorum, mantıken veriyorum. Bir bayrak değişimi olması gerekiyor. Ülkemiz ve genç arkadaşlarımız açısından, onlar da formda. Yeni jenerasyon, yeni yapılanma bunun doğru olduğunu düşünüyorum. Kimseye bir sitem, penaltıyla alakalı kesinlikle böyle bir şey değil. Duygusal olarak değil, mantıken verilmiş bir karar. Kardeşlerimin bundan sonra gerekeni yapacağını düşünüyorum.” şeklinde cevapladı.
Portekiz maçını da değerlendiren deneyimli futbolcu, “Aslında maça iyi başlayamadık. Portekiz çok iyi başladı. Sonradan kendimize güvenmeye başladık, pozisyonlar ve gol geldi. Penaltıyı atsam 2-2 olacaktı. O zaman Portekiz için zorlaşabilirdi. Atamadım, nasıl atamadım ben hala şok içerisindeyim. Atamadım ,futbol bu. Futbolun belki de güzelliklerinden bir tanesi. Bizim için kötü ama Portekiz için güzel olan yönlerinden biri oldu. Ülkemizi, insanlarımızı üzdük. Başta ben üzüldüm O yüzden kusura bakmasınlar maçtan sonra çok üzgündüm, hala üzgünüm. Bu benim dünya kupasına son katılma şansımdı. Bugün itibarıyla bu da bitmiş oldu.” ifadelerini kullandı.
Burak Yılmaz, penaltı anını ise, “Penaltı olunca ‘kesin gol’ dedim. 2-2’den sonrasını düşünmeye başladım. Kaçırmayı düşünmediğim için kaçırınca çok büyük hayal kırıklığı oldu. Özür dilerim. Herhalde bu penaltıyı ömrüm boyunca her gece rüyamda atacağım.” sözleriyle anlattı.
Burak, üçlü savunma ile ilgili gelen bir soruya, “Buna üçlü dörtlü olarak bakmamak gerek. Penaltı gol olsa 2-2 olup önümüze bakacaktık. Bocalamamız olmasına rağmen 3’lüyü de yerine getirdiğimizi düşünüyorum. Sonuçta Portekiz’le oynuyoruz. Bu maçı tamamen penaltıya bağlamak gerek. 2-2 olsa çok farklı senaryo olacaktı.” cevabını verdi.
Burak’ın gözleri dolarak sonlandırdığı toplantıyı, futbolculardan Yusuf Yazıcı da basın mensuplarının yanında takip etti.