Lavantanın dikildiği 3 yıl önce ilçedeki bir firmada satış sorumlusu olarak görev yapan Ersoy Şahin, kırsal Karacaali Mahallesi’ndeki 6 dönüm araziyi öncelikle hobi amaçlı değerlendirmek istedi.
Eşiyle araştırma yapan Şahin, bölgede daha önce denenmemiş olan lavanta yetiştirmeye karar verdi.
Yıllarca boş duran arazinin büyük bölümünü lavantayla buluşturan Şahin çifti, bu yıl olgunluğa ulaşan bitkiden yağ, sabun ve saf lavanta suyu elde etti.
Ürünleri internet üzerinden siparişle ya da bahçeye gelenlere satan çift, ayrıca bölgeye gelen fotoğraf tutkunlarına da bahçesini açarak para kazanıyor.
Lavanta yetiştirirken ilaçtan uzak durmayı tercih eden Ersoy ve Nilüfer Şahin, bahçedeki yabancı otla mücadeleyi de “ot avcısı” olarak tanımladıkları iki keçiyle yürütüyor.
“Doğal yollarla üretim yaptık”
Ersoy Şahin, AA muhabirine, lavanta yetiştiriciliğine asıl işinin yanında hobi olarak başladığını ancak şimdi sadece tarıma yöneldiğini söyledi.
Lavantanın ilk dikimden sonra 30 yıl ömrünün olduğunu belirten Şahin, uzun araştırmaların ardından yağlık cins lavantayı toprakla buluşturduklarını anlattı.
Şahin, Trakya ve Isparta’daki üreticilerin tecrübelerinden de yararlandıklarını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bahçemiz 3 yaşında. Lavantalarımız aslında çocukluk dönemini bitirip tamamıyla yetişkinliğe ulaştı. Böyle az kullanılan arazileri bu şekilde değerlendirmemiz lazım. Bunlar katma değeri yüksek bitkiler sınıfına giriyor. Domates, biber gibi çok su istemiyor. İlk iki sene ot bakımını yapmak gerekiyor. Bizim tarlamızda şu an iki keçimiz var. ‘Ot avcısı’ olarak aldığımız, çalışkan keçilerimiz. Keçiler lavantayı yemiyor, otları yiyor. Herhangi bir ilaç hiçbir şekilde kullanmadık şimdiye kadar. Bitkinin üstünde olan bir zararlı yok. Yağımızın kalitesine etki eder diye hep doğal yollarla üretim yaptık.”
Ürünün yağını bölgede damıtma tesisi olmadığı için Balıkesir’de çıkarttıklarını bildiren Şahin, çevrelerinde damıtma makinesi olursa sadece lavanta değil her türlü tıbbi aromatik bitkinin yetiştirilmesi ve küçük arazilerin değerlendirilmesinin sağlanabileceğini vurguladı.
Şahin, lavantanın insan sağlığına faydasına değinerek, “Lavanta yağından sabun ürettik. Bizim hedefimiz burada lavantalı ürünlerin kullanılmasını yaygınlaştırmak. Para kazanmaya başladık. İlgi aslında çok güzel. İnsanlar bir kere bu bahçeyi görünce görsel zevk olarak zaten bir doyuma ulaşıyorlar. Lavantanın sakinleştiren, insanı rahatlatan bir kokusu var.” değerlendirmesini yaptı.
“Çok verimli bir arazi değildi”
Nilüfer Şahin de hem lavantadan elde ettikleri ürünlerle para kazandıklarını hem de bölgeye turistik bir alan kazandırdıklarını dile getirdi.
Yaptıkları işin hayal ettiklerinden daha ileri seviyeye taşındığını anlatan Şahin, “Ata toprağına da sahip çıkmış olduk. Atıl bir vaziyetteydi, kimse kullanmıyordu. İlk etapta etrafını çevreledik. Toprağın analizini yaptırdık. Çok verimli bir arazi değildi. O yüzden ‘nasıl değerlendirebiliriz?’ diye düşündük. Bir de eşim ve ben çalıştığımız için hafta sonları gelebileceğimiz, uğraşabileceğimiz, işlemi daha kolay olacak bir bitki düşündük. Şimdi eşim kendini buraya adadı.” ifadelerini kullandı.