Büyükelçi Ozan Ceyhun, Avusturya ve Türkiye arasında ekonomik ilişkiler başta olmak üzere, güncel gelişmeleri AA muhabirine değerlendirdi.
Ceyhun, iki ülke arasında sağlam ve kökleri eskiye dayanan ilişkinin bulunduğunu, bunu gerek ikili gerek çok taraflı olarak daha iyi noktalara getirmek için çabalarını sürdürdüklerini söyledi.
Bu süreçte siyasi diyaloğa ve parlamentolar arası ilişkilerin güçlendirilmesine çok önem verdiklerini kaydeden Ceyhun, “Siyasi ilişkilerimizi istenilen düzeye getirmek için ufak adımlarla ilerleme yaklaşımı içinde hareket ediyoruz. Buna karşılık ticari ve ekonomik ilişkilerimiz büyük adımlarla olumlu bir seyir izlemektedir. İkili ticaretimiz geçen yıl 2,73 milyar avro düzeyinde gerçekleşmiştir. Bu dönemde Avusturya ile olan dış ticaretimiz yaklaşık 470 milyon avro fazla vermiştir.” dedi.
Büyükelçi Ceyhun, Avusturya’nın önde gelen şirketlerinin Türkiye’de yatırımlarını sürdürme konusunda istekli olduklarını, 2002-2020 sonu itibarıyla Avusturya’nın Türkiye’de gerçekleştirdiği yatırımların 10,63 milyar dolara tekabül ettiğini söyledi.
Uluslararası doğrudan yatırım girişi bakımından söz konusu dönemde Avusturya’nın Türkiye’de 4’üncü büyük yatırımcı olduğuna dikkati çeken Ceyhun, “Ülkemizde yatırım yapmış 250 civarındaki Avusturyalı şirketin Türkiye’nin geleceğine duyduğu güven çerçevesinde ekonomik ve ticari alanda yeni projeler yapılmasının ve iş birliğinin geliştirilmesinin siyasi ilişkilere de olumlu yansımaları olacağını düşünüyorum.” diye konuştu.
İki banka arasındaki anlaşma her iki ülkeye fayda sağlayacak
Ceyhun, bu bağlamda 1 Şubat’ta Avusturya Kontrolbank ve Türk Eximbank arasında imzalanan Reasürans Anlaşması’na işaret ederek şöyle devam etti:
“İki banka arasında imzalanan anlaşma, ticari ilişkilerimizi geliştirme hedefiyle atılan adımlardandır. İki ülke yatırımcılarının müteahhitlik başta olmak üzere üçüncü ülke pazarlarında yapacakları ortak yatırımların finansmanı bakımından karşılıklı yararlar sağlayacaktır. Bu girişim iki ülke firmalarının örneğin Afrika’da birlikte iş yapma olanaklarını da kolaylaştırmış olacaktır.”
Kovid-19 süreci
Avusturya’nın Mart 2020’de baş gösteren küresel salgının ilk dalgasında aldığı önlemlerle ciddi başarı sağladığını anımsatan Ceyhun, ancak sonbahar ve kış aylarındaki yeni dalgaların, tüm Avrupa’yı olduğu gibi Avusturya’yı da derinden etkilediğini belirtti.
Ceyhun, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle ülkede toplam 8 bin 700 civarında can kaybının yaşandığını, vefat edenler arasında 113 Türk vatandaşının da bulunduğunu söyledi.
Avusturya’da yetkililerin, Kovid-19’la mücadele kapsamında aldıkları önlemleri ülkede yaşayan Türklere hızlı şekilde Türkçe olarak da aktarmaya gayret ettiklerine işaret eden Ceyhun, özellikle aşılama çalışmalarının başlamasıyla büyükelçilik olarak vatandaşları bu yönde teşvik ettiklerini, aşı kaydı için yapılan bilgilendirmeleri sosyal medya üzerinden paylaştıklarını belirtti.
Türk bilim insanından salgınla mücadeleye büyük destek
Büyükelçi Ceyhun, Türkiye kökenli Avusturyalıların Kovid-19 sürecinde ülkeye kayda değer katkılar sağladığının altını çizerek “Bunlar arasında örneğin CEO’su Prof. Dr. Kamil Önder olan Thalgau kentinde yerleşik Procomcure şirketini özellikle zikretmek isterim. Procomcure haftada 1 milyon adet PCR test kiti üretmektedir. Mutasyonlu vakaları da tespit edebildiği bildirilen bu test kitleri uluslararası düzeyde yankı bulmuştur. Şirketin gerek ilgili makamlarımızla gerek üçüncü ülkelerle olan temaslarında biz de kolaylaştırıcı rol oynamaya çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Bilim Diyalog Yılı
Avusturya’nın önceki yıllarda “Kültür Yılı” adı altında bir ya da iki ülkeyle gerçekleştirdiği uygulamadan vazgeçerek yeni bir projeye geçiş yaptığını belirten Ceyhun, şöyle devam etti:
“Bilim Diyalog Yılı olarak adlandırılan bu yeni projeyi de ilk defa ülkemizle birlikte gerçekleştirmek istemekteler. Büyükelçi olarak göreve başladığım ilk aylarda Avusturyalı muhataplarımla ilk görüşmeleri gerçekleştirdim. Ülkemizle de gerekli istişareler yapıldı. Şimdi ise kültür, bilim ve araştırma alanında ikili ilişkilerimizin ortak projelerle derinleştirilmesine ve taçlandırılmasına katkı sağlayacak 2022 Bilim Diyaloğu Yılı Projesi’nin hayata geçirilmesine ilişkin ilgili kurumlarla çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”
Aşının yaygınlaşmasıyla Türkiye’ye ilgi artacak
Ceyhun hem Türkiye’nin hem de Avusturya’nın iki önemli turizm ülkesi olduğuna işaret ederek salgının her iki ülkeyi de bu alanda olumsuz etkilediğini, Kovid-19 öncesi Avusturya’dan Türkiye’ye yıllık 400 binin üzerinde turistin geldiğini söyledi.
Almanya ile geçen yıl sağlanan mutabakat çerçevesinde bu ülkeden çok sayıda turistin özellikle Akdeniz bölgesinde güvenli şekilde tatil yapma olanağı bulduğuna dikkati çekerek “Umuyoruz ki alınan önlemler ve aşı tedbirleri sayesinde önümüzdeki yaz sezonunda Avusturyalılar başta olmak üzere tüm konuklarımızı yeniden Türkiye’de ağırlayabiliriz.” ifadesini kullandı.
Ceyhun, iki ülke arasındaki ilişkilerin uzun tarihe dayandığını, bu nedenle münasebetlerin tek bir döneme veya olaya indirgenemeyecek kadar farklı boyutlara ve çeşitliliğe sahip olduğunu vurgulayarak, Avusturya ve Türkiye’nin ortak tarihinin bazen sadece mücadele dönemlerine indirgenmesinin yanlış bir yaklaşım olacağını kaydetti.
Birinci Dünya Savaşı sırasında iki devlet arasındaki müttefiklik ilişkilerine değinen Ceyhun, bu döneme yönelik iki ülke tarihçilerinin sürdürmekte oldukları ortak çalışmalar sayesinde kalıcı bilimsel eserlerin ortaya konulacağını söyledi.
Galiçya şehitleri anıtı
Ceyhun, bu dönemde şehit düşen Türk askerlerinin iki ülke tarihi açısından çok önemli olduğunu anımsatarak “Birinci Dünya Savaşı’nda Avusturya’nın savunması için Galiçya cephesinde çarpışırken şehit düşen ve Viyana Şehir Mezarlığında metfun olan şehitlerimizin hatırasına burada bir anıt yaptırmak istiyoruz. Bu konuda en kısa sürede mesafe almak için temas ve çalışmalarımızı sürdürüyoruz.” diye konuştu.
İki ülke arasında 1964’te imzalanan Türkiye-Avusturya İşgücü Anlaşması’nın ikili ilişkilerde mihenk taşı olduğunu vurgulayan Ceyhun, “Siyasi konularda inişli çıkışlı gelişmeler yaşanmış olsa da temelde uzun vadeli ortak çıkarlarımız doğrultusunda hareket etmekteyiz. Bu anlayış çerçevesinde önümüzdeki dönemde ikili ilişkilerimizin de ivme kazanmasını bekliyoruz. Birçok alandaki çok yönlü iş birliğimizin siyasi alanda da olumlu yansımaları olacağı kanısındayım. Öncelikle diyaloğumuzu devam ettirmeliyiz. Böylece ortak konularda, ortak noktaları tespit edip iş birliğimizi geliştirebiliriz.” değerlendirmesinde bulundu.
Avusturya’daki Türk toplumu
Ceyhun, Avusturya’nın ayrılmaz parçası olan ve bu ülkeye her alanda önemli katkılar sağlayan Türk vatandaşı veya Türkiye kökenli Avusturya vatandaşlarının iki ülke arasındaki ilişkilerde yapıcı ve köprü kurucu rol üstlendiklerinin altını çizdi.
Avusturya’daki Türk toplumunun huzur ve mutluluğunu çok önemsediklerini vurgulayan Ceyhun, “Onların selameti ve refahı için çalışmalarımıza devam ederken bu doğrultuda Avusturyalı muhataplarımızla iş birliğini de kesintisiz sürdürüyoruz.” dedi.
Ceyhun, “Avrupa çapında artmakta olan yabancı-mülteci karşıtlığı ve İslamofobi’nin tüm Avrupa Birliği ülkelerinde olduğu gibi burada da Türk toplumunu tedirgin ettiğini biliyoruz. Vatandaşlarımızın şunu bilmesini isterim ki tüm gelişmeleri Avusturya’daki 3 başkonsolosluğumuzla yakından takip ediyor ve gelişmelere büyük hassasiyet gösteriyoruz.” ifadelerini kullandı.