Birçok balık türünün aksine en yağlı dönemi yaz mevsimine denk gelen Çanakkale sardalyası, amatör ve küçük tekneli balıkçılar tarafından yoğun olarak avlanıyor.
Kilogram fiyatı 100-200 lira arasında değişen sardalya, yaz sofralarında bolca tüketiliyor. Karadeniz’in meşhur hamsisine benzerliğiyle tanınan, pulları çok kolay temizlenebilen sardalya, çok kısa sürede pişirilebiliyor.
Tavada kızartılan ya da temizlemeden doğrudan ızgarada veya mangalda asma yaprağına sarılarak pişirilen sardalya, tuzlanmış ve konserve haline getirilerek tüketicilere her mevsim ulaştırılabiliyor.
Sardalyanın en yağlı ve lezzetli dönemi ekim ayına kadar devam ediyor.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi, Su Ürünleri Avlama ve İşleme Teknolojisi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. İbrahim Ender Künili, AA muhabirine, sardalyanın Çanakkale bölgesini özellikle göç zamanı çok yoğun kullandığını, bu bölgede beslenme ve üreme aktivitelerinde bulunarak, besleyiciliğinin arttığını söyledi.
Sardalyanın Çanakkale bölgesinde yoğun olarak avlandığını anlatan Künili, “Sardalya Çanakkale sevdalısı bir balık olup, üreme ve beslenme zamanı Çanakkale’de bol miktarda faaliyetlerde bulunur. Beslenme amaçlı buralarda yer edinir kendine. Dolayısıyla endüstriyel balıkçılığın yasaklandığı 15 Nisan’dan sonra daha çok küçük balıkçıların ağlarına takılır ve amatör balıkçılar tarafından da yakalanarak tezgahlarda yerini alır.” ifadesini kullandı.
“Balık, omega 3 yağ asitleri bakımından oldukça zenginleştiği bir döneme girer”
Künili, temmuzun sonundan ekim ayına kadar sardalyanın yağlandığını aktardı.
Bu zamanlarda tezgahlarda yer alan sardalyanın halkın damak tadına hitap edecek şekilde en güzel yağlı formuna ulaştığını vurgulayan Künili, şunları kaydetti:
“Bu dönemde Çanakkale sardalyası tüketim için arzu edilen en güzel halini alır. Çanakkale sardalyasını kendi familyasındaki diğer türlerden ayıran en önemli özellikleri arasında bu bölgede barınmasına bağlı olarak gelişen biyokimyasal kompozisyonundaki farklılığın lezzete etkisi vardır. Buradaki sardalyalar aminoasit içeriği bakımından ve bazı vitamin ve mineraller bakımından oldukça zenginleşir. Aynı zamanda yağ asidi kompozisyonu da buna göre değişiklik gösterir. Balık, omega 3 yağ asitleri bakımından oldukça zenginleştiği bir döneme girer. Bu durum göç zamanı ve beslenme faaliyetleri için tercih ettiği bölge olan Saroz’dan tutun Marmara’nın girişine kadar her kısımda ve Çanakkale’nin kıyılarında beslendiği mikro canlılar ve planktonların çeşitliliği ile ilgilidir. Bu organizmalar sardalyanın içerdiği besin bileşenlerine etki ediyor. Dolayısıyla bundan da kaliteli besin bileşeni ortaya çıkıyor.”
“Çanakkale sardalyası her mevsim geniş tüketici kitlesine ulaşmakta”
Ender Künili, sardalyanın geleneksel tüketiminin Çanakkale’de çok eski zamanlara dayandığını söyledi.
İnsanların eskiden sezon dışında da sardalya tüketebilmek için farklı yöntemler tercih ettiğini vurgulayan Doç. Dr. Künili, “Özellikle yöre halkı bu güzel lezzetli dönemlerinde yakalanan balıkları tuzlama şeklinde işleyerek konserve sistemi ile kış zamanları da tüketebiliyorlardı. Bu metotlar aroma ve lezzet olarak sardalya üzerine olumlu etki etmekte, güvenlik açısından tüketilebilirliğini artırmakta, besleyiciliği konusunda da hiçbir değişikliğe neden olmamaktadır.” diye konuştu.
Çanakkale sardalyasının endüstriyel firmalarca da tüketiciye sunulduğunu vurgulayan Künili, “Bu sayede de Çanakkale sardalyası her mevsim geniş tüketici kitlesine ulaşmakta ve sevilerek tüketilmektedir. Özellikle yaz mevsiminde Çanakkale bölgesinde kendisine yer edindiği için bu dönemlerde avlandığında, sardalya kent halkı tarafından doğrudan ızgaraya atılarak veya temizlenerek mangalda asma yaprağına sarılarak pişirilir. Ağustos ve eylül arasında sardalyanın mangaldan dağılan kokusu kent sokaklarında çok rahat olarak tanınmaktadır.” dedi.
Çanakkale Balık Hali esnafından Doğan Uyar da sardalyanın mangalda ızgarada ve fırında pişirilerek tüketilebilen bir tür olduğunu belirtti.
Uyar, uygun fiyatıyla bu dönemde piyasada bolca bulunan sardalyanın en taze şekliyle sofralara ulaştığını dile getirdi.