“Gelibolu Tarihi Sualtı Parkı Projesi” kapsamında su altındaki tarihin tanıtıldığı müzeye çevrilen Seddülbahir köyündeki Mehmetçik Feneri’nde 106 yıl önce yaşanan savaşta Çanakkale Boğazı’nda batan gemiler ile dalış turizmine kazandırılacak bölge anlatılıyor.
Bölgede 14 noktada farklı tür ve özellikteki batık savaş gemileri bulunuyor. Britanya Adası’nı koruyan donanmanın komuta gemisi olan ve Çanakkale Kara Savaşları sırasında 27 Mayıs 1915’te U21 deniz altısı tarafından torpillenerek batırılan “H.M.S. Majestic”, bunlardan en önemlisi olarak gösteriliyor. Boğazda ayrıca Triumph, Ocean, Bouvet, Goliat gibi çok sayıda batık yer alıyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Çanakkale Savaşları ve Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, AA muhabirine, gerek devletin çeşitli kurumları gerekse Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu ile 2017’den bu yana yaptıkları çalışmanın sonuna geldiklerini, dünyanın en önemli dalış merkezlerinden birini açmaya hazırlandıklarını söyledi.
Çok önemli bir su altı parkı da oluşturduklarını belirten Kaşdemir, “Dünyada ilk defa Birinci Dünya Savaşı temalı su altı parkı Çanakkale’de, Tarihi Alan’da ortaya çıkmış, hizmete girmiş oluyor.” dedi.
Çanakkale’deki batıkların turistik, sportif, teknik dalışa açılacağını dile getiren Kaşdemir, suyun altında büyük bir hazinenin yattığını vurguladı.
Boğazdaki batıkların daha önce dalışa yasak bölge kapsamında olduğunu ifade eden Kaşdemir, “Hepsinin tarihi bir hikayesi, kıymeti var çünkü bu batıklar hepsi gerek savaş sırasında gerekse savaş öncesinde birçok hikayeyle hizmet etmişler ve sonuçta batmış durumda.” değerlendirmesinde bulundu.
Kaşdemir, kısa süre sonra yapmayı planladıkları geniş bir tanıtım toplantısıyla bölgenin dalış turizmine açıldığını duyuracaklarını bildirdi.
“Suyun altında da tarihe yolculuk yapmış olacaklar”
Ekip olarak çok sayıda kurumla bu işi başarmanın mutluluğunu yaşadıklarını aktaran Kaşdemir, şunları kaydetti:
“Bugüne kadar Tarihi Alan, sadece kara savaşları açısından ziyaret edilebilen bir konumdaydı. Çanakkale’de savaş sadece karada olmadı, denizde de bir savaş vardı. Denizin altında çok önemli bir tarih, birçok insan hikayesi yatıyor. Bu batıklar da 106 yıldan beri birilerini bekliyordu. Biz de Tarihi Alan Başkanlığı olarak bu kadar önemli mekanların, batıkların olduğu sahaya kayıtsız kalamadık. Çok da büyük bir talep görmüştü. Artık Çanakkale Savaşları denizden de görülebilecek, anlamlandırılabilecek.”
Kaşdemir, su altı parkı ile ilgili şu bilgileri verdi:
“İnsanlar denize daldıkları zaman 14 ayrı dalış noktası görecek ve 150 kilometrekarelik alanda bir su altı parkında dolaşma imkanına sahip olacak. Su altına indikleri zaman bir batığın nasıl battığı, kaç kişinin kurtarıldığı, Türklerin onlara nasıl yardım ettiğini görmüş, anlamış olacaklar. Oradaki top mermilerini, geminin dümenini, gemiyi, nereden yara almış, nasıl batmış bunu görecekler. Belki ilerlerken su altı parkında çıkarma esnasında düşmüş bir süngü, tüfek, gemi çapasına rastlayacaklar. Nasıl Çanakkale’de karada tarihe yolculuk yapılıyorsa, artık Tarihi Alan’da suyun altında da tarihe yolculuk yapmış olacaklar. İnsanları daha da buraya çeken şey hikaye, tarihi bir gerçekliğinin olması. Daha doğru ifadeyle buradaki bütün su altı parkı, dalış merkezindeki malzemelerin hiçbiri suni değil, hepsi gerçek. Dolayısıyla hepsinin gerçek bir hikayesi var. Bu da daha çok ilgiyi artırıyor.”
İsmail Kaşdemir, gerek karada gerekse denizdeki tarihi değerleri görmek için herkesi Çanakkale’ye beklediklerini sözlerine ekledi.