Lüfer avlamak için su altı kamerasını da yanına alarak Eceabat ilçesi açıklarında dalış yapan Atasev, biri ters yüzen iki yunusu fark etti.
Yunuslardan biri sevimli poz verircesine Atasev’in kamerasına yaklaştı. Bir süre kameraya bakıp başını sallayan yunus, daha sonra Atasev’in yanından uzaklaştı.
Kerem Atasev, AA muhabirine, boğazda zıpkınla balık avı için dalışlar yaptığını, lüferin bollaştığı bugünlerde derin sulara indiğini söyledi.
Lüfer ararken altından iki yunusun geçtiğini belirten Atasev, “Bundan 10 dakika sonra 15 metrede bir taşın yanında lüfer beklerken yunus geldi. Çok da sevimli bir hayvan. Hala denizlerimizde hayat var, canlılık var, çeşitlilik var. Bunları görüyoruz mutlu oluyoruz.” dedi.
Atasev, Çanakkale Boğazı’nın tür çeşitliliği konusunda çok zengin olduğunu vurguladı.
Yine boğazda 2021’deki dalışı sırasında ters yüzen yunusu görüntülediğini anlatan Atasev, “Lüferin bollaşmasıyla ardından orkinos, yunus, akya gibi avcı balıklar geliyor. Lüferin peşinde olan balıklar çok geliyor. Ortaya çok güzel görüntüler çıkıyor.” ifadesini kullandı.
Atasev, yunusa çok yaklaştığını ve bundan korkmadığını dile getirdi.
O anda yaşadıklarını aktaran Atasev, şu bilgileri verdi:
“Kameranın düğmesine basıp basmadığımı hatırlamıyordum. O anda kameranın kırmızı ışığının yanıp söndüğünü görünce rahatladım çünkü ‘Tamam, çekiyorum. Bunu gösterebilirim.’ diye düşündüm. Daha önce de birkaç defa karşılaştığım için bana hamle yapacak, benim canımı yakacak bir hayvan gibi gelmiyor. Hatta 10 dakika sonra onun olduğu yere tekrar daldım. İlk defa bu kadar yakına geldi. Hep uzaktan geçerlerdi, seslerini, tıkırtılarını duyardım. Bu kadar yaklaşacakları hiç aklıma gelmezdi. O bana yaklaşırken hep düşündüm ‘Şimdi dönecek, gidecek’ diye ama dönmedi. Çok keyifliydi.”
“Doğa koruma kuruluşları tarafından korunan bir tür”
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesinden emekli deniz biyoloğu Prof. Dr. Sezginer Tunçer de Atasev’in görüntülediği çizgili yunusun, Çanakkale Boğazı ve Saros Körfezi’ne doğru göç eden bir türe benzediğini belirtti.
“Stenella coeruleoalba”nın diğer yunuslarda olduğu gibi avlanması, yakalanması yasak, doğa koruma kuruluşları tarafından korunan bir tür olduğuna değinen Tunçer, şöyle devam etti:
“Bunların Akdeniz’deki dağılımlarına baktığımız zaman 5 türden biri. Doğaseverler bunları yakından takip etmeyi çok seviyorlar. Zıpkıncı arkadaşı da tebrik ediyorum. Adeta onunla dost gibi olmuş. Çok yakınına gelmiş. Bu kadar yakın mesafeden çekmiş olması büyük bir başarı. Demek ki Çanakkale Boğazı’nda iyi av yapan bir yer burası. Bu canlılar da karnivor (sadece etle beslenen) oldukları için bölgedeki balıklarla geçimlerini sürdürüyorlar.”
Tunçer, mesleki hayatında kendisinin böyle bir görüntüyü ilk kez izlediğini ifade etti.
Bölgede su altı avcılığı yapanların özellikle yunus ve avlanması yasak diğer türlerle ilgili bilinçli davrandığını anlatan Tunçer, bu yunus türünün de Dünya Doğayı ve Doğal Kaynakları Koruma Birliğinin (IUCN) kırmızı listesinde olduğunu sözlerine ekledi.