Dış ticaret hadlerindeki bozulmaya rağmen güçlü mal ihracatı, altın ithalatındaki normalleşme, seyahat gelirlerinde beklenen kısmi iyileşme, ılımlı kredi büyümesi ve yapısal reformların, gelecek dönemde cari dengeyi olumlu etkilemesi, yıl sonunda cari işlemler açığının milli gelire oranının yüzde 3 civarına gerilemesi öngörülüyor.
AA muhabirinin Hazine ve Maliye Bakanlığının Kamu Maliyesi Raporu’ndan yaptığı derlemeye göre, dünyada yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını ile küresel ticarette düşüş ve tedarik zincirlerinde değişim yaşanırken, Türkiye’de de salgının ilk dönemlerinde, AB ülkeleri başta olmak üzere ticaret ortaklarındaki talep daralması ve karantina önlemleri nedeniyle ihracatta sert düşüşler görüldü.
Geçen yılın ikinci yarısında hem Türkiye’de hem de dünyada normalleşme süreci ve alınan tedbirler ile ihracat toparlanarak, yılı 169,6 milyar dolar seviyesinde kapattı. İthalat ise güçlü iç talep ve yüksek altın ithalatının da etkisiyle 219,5 milyar dolar oldu. Böylece dış ticaret açığı 49,9 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.
Bu yıl ise özellikle en büyük ihracat pazarı olan AB ülkelerinin ekonomik olarak canlanması dış talebin güçlenmesini sağlayarak ihracatı ivmelendirdi. Nisan ayı itibarıyla yıllıklandırılmış mal ihracatı 186,7 milyar dolara ulaşırken, 2021 yılında altın ithalatında ve reel ithalatta yavaşlama olmasına rağmen ithalat fiyatlarında gözlenen artış sonucu yıllıklandırılmış ithalat bu dönemde 233,1 milyar dolar, dış ticaret açığı ise 46,4 milyar dolar oldu.
Bu doğrultuda, 2021 yılı genelinde mal ihracatının önemli artış kaydederek 200 milyar doların üstünde tarihi yüksek seviyeye ulaşması bekleniyor.
Cari işlemler açığının milli gelire oranının 2021 yılında yüzde 3’e inmesi öngörülüyor
Salgın nedeniyle geçen yıl seyahat kısıtlamaları ve salgının seyrine ilişkin belirsizlikler nedeniyle turizm gelirlerinde büyük düşüşler görülürken, mal ihracatı ve turizmdeki zayıf görünüme ek olarak güçlü ithalat talebi nedeniyle cari işlemler açığı 2020 yılında 37,3 milyar dolarla milli gelirin yüzde 5,2’si olarak gerçekleşti. Cari işlemler açığı 2021 yılının ilk çeyreğinde ise mal ihracatının güçlü seyrine rağmen seyahat gelirlerindeki düşüş ve güçlü ithalat fiyatları nedeniyle yıllık bazda 36,2 milyar dolar oldu.
Öte yandan salgının gidişatına bağlı olarak küresel düzeyde alınabilecek kapanma tedbirleri, aşılamanın yaygınlığı ile hızına ilişkin belirsizlikler ve uluslararası emtia fiyatlarındaki artış eğilimi cari işlemler dengesi üzerinde risk oluşturmaya devam ediyor.
Gelecek dönemde, dış ticaret hadlerindeki bozulmaya rağmen Türkiye ihracatçılarının gerçekleştirdiği güçlü mal ihracatı, altın ithalatındaki normalleşme, seyahat gelirlerinde beklenen kısmi iyileşme ve ılımlı kredi büyümesinin cari dengeyi olumlu etkilemesi öngörülüyor.
Böylece cari işlemler açığının milli gelire oranının 2021 yılında yüzde 3 civarına gerilemesi bekleniyor.
Altın ithalatı son üç yılın en düşük seviyesinde
Hükümet tarafından altın ithalatının azaltılmasına yönelik çalışmalar meyvelerini verirken, 2020 yılının ağustos ayında 44,6 tona ulaşan altın ithalatı geçen yılın sonuna doğru yavaş bir düşüş gösterdi.
Bu yılın şubat ayında yapılan düzenlemeler ile standart ve standart dışı işlenmemiş kıymetli madenlerin ithalinin sadece Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yetkilendirilen Borsa İstanbul üyesi kıymetli madenler aracı kuruluşları tarafından yapılması mümkün hale getirilirken, kıymetli madenler aracı kuruluşlarının ithalat işlemlerinin takibine yönelik yeni düzenlemeler uygulamaya alındı. Böylelikle alınan tedbirler sayesinde bu yılın ilk aylarından itibaren hızlı bir azalma görülen altın ithalatı şubat ayında 9,5 tona kadar geriledi.
Ayrıca mart ayında yürürlüğe giren Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu (KKDF) kesintisine ilişkin değişiklik ile standart dışı işlenmemiş kıymetli madenler için Borsa İstanbul üyelerine sağlanan muafiyet de kaldırıldı. Altın ithalatı yapılan değişiklikler sonrasında bu yılın nisan ayında son üç yılın en düşük seviyesine 7,5 tona kadar indi.
Altın ithalatındaki düşüşün cari dengeye olumlu yansımalarının gelecek aylarda daha da belirginleşeceği öngörülüyor.
Cari dengenin iyileştirilmesi için hedeflenen makro eylemler
Bu kapsamda, cari işlemler açığını azaltmak üzere, hükümet tarafından Ekonomi Reform Programı’nda yer alan kapsamlı yapısal politikalar da hayata geçirilecek. Üretim çeşitliliğini ve derinliğini artıran, inovasyonu, rekabetçiliği ve verimliliği odağına alan politikalarla cari dengenin iyileştirilmesi, büyümenin finansmanında da dışa bağımlılığın azaltılması hedefleniyor.
Bu doğrultuda, Cumhurbaşkanı Yardımcılığı koordinasyonunda Hazine ve Maliye Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Kredi Garanti Fonu yapısal cari açığın azaltılması hedefi doğrultusunda çalışmalar yürütecek.
Öte yandan birçok bakanlık ve kuruluşun katılımıyla ihracatın tabana yayılması, ihracatçıların rekabet gücünün artırılması yönünde proje ve düzenlemeler yapılacak, sanayide yeşil dönüşümü destekleyici tedbirler alınacak.
Hazine ve Maliye Bakanlığınca, Uluslararası Standartlara Uyumlu Bir Kıymetli Madenler ve Taşlar Piyasası oluşturulacak.