İsviçre’nin Montrö şehrinde düzenlenen 45. UEFA Kongresi’nde konuşan UEFA Başkanı Aleksander Ceferin, Avrupa Süper Ligi girişimine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Avrupa’nın büyük kulüplerinin gelişiminde UEFA’nın büyük katkısının olduğunu vurgulayan Ceferin, “Bugün büyük ve dokunulmaz olduğunu düşünen kulüpler nereden geldiklerini hatırlamalılar. Eğer bugün Avrupa devi oldular ise, bunun kısmen UEFA sayesinde olduğunu anlamalılar.” diye konuştu.
Ceferin, futbolun her dönem değişim gösterdiğini belirterek, “Bugün büyük kulüpler geçmişte mutlaka büyük kulüpler değildi ve gelecekte büyük kulüpler olacağına dair hiçbir garanti yok. Futbol dinamik, öngörülemez. Onu bu kadar güzel yapan da bu.” ifadelerini kullandı.
Futbolseverlerin hayallerini canlı tutmanın önemli olduğunu da dile getiren Ceferin, “UEFA turnuvalarının Atalanta’ya, Celtic’e, Rangers’a, Dinamo Zagreb’e ve Galatasaray’a ihtiyacı var. İnsanların her şeyin mümkün olduğuna inanmaya ihtiyacı var. Herkesin bir şansı olduğunu bilmeye ihtiyacı var.” değerlendirmesini yaptı.
Mevcut krizden futbolun daha güçlü çıkacağını vurgulayan Ceferin, pandemi nedeniyle tüm dünyada hayat durduğunda futbolun umudu getirdiğini hatırlattı.
Ceferin, Finansal Fair-Play’in kaldırılacağı yönünde çıkan haberleri şu şekilde cevapladı:
“Finansal Fair Play’i kaldırmayı planladığımızı çeşitli yerlerde okudum. Açık konuşayım, bu olmayacak. Ancak, onu yeni gerçekliğe uyarlamamız gerekiyor.”
Infantino: “Avrupa Süper Ligi’ni FIFA olarak şiddetle reddediyoruz”
Kongrede açıklama yapan FIFA Başkanı Gianni Infantino da Avrupa Süper Ligi oluşumunu desteklemediklerini vurgulayarak, “Mevcut liglerden, federasyonlardan, kurumlardan, UEFA’dan ve FIFA’dan ayrılarak kapalı bir formatta oluşturan Avrupa Süper Ligi’ni FIFA olarak şiddetle reddediyoruz.” dedi.
Kısa vadeli maddi kazanımlar için birçok yol olduğunu belirten Infantino, kulüpleri dikkatli ve sorumluluk sahibi olmaları konusunda uyardı.
Infantino şunları kaydetti:
“Bazıları kendi yollarına gitmeyi seçerse, o zaman kendi seçimlerinin sonuçlarıyla yaşamaları gerekir. Seçimlerinden onlar sorumludur. Somut olarak, bu ya içeride olduğunuz ya da dışarıda olduğunuz anlamına gelir. Yarı içeride veya dışarıda olamazsın.”