Çekya’da Başbakan Andreij Babis’in başında bulunduğu Gayrimemnun Vatandaşlar Hareketinin (ANO) 8-9 Ekim’de düzenlenen genel seçimde muhalefet ittifakına karşı seçimi kaybetmesi, Avrupa Birliği (AB) yanlısı blokun zaferi olarak değerlendiriliyor.
Ülkede iktidar partisinin daha az oy almasına rağmen -ülkedeki seçim sistemi nedeniyle- daha fazla milletvekili çıkarması, Cumhurbaşkanı Milos Zeman’ın hükümeti kurma görevini en fazla oy alan partiye vereceğini açıklaması ve muhalefet partilerinin ANO ile iş birliği yapmak istememesinden ötürü ülkede, hükümeti kurma sürecinin zaman alması bekleniyor.
Çekya’da düzenlenen genel seçimlerde, Sivil Demokrat Parti (ODS), TOP 09 ve Hristiyan Demokratlar Birliğinin (KDU-CSL) oluşturduğu SPOLU ittifakı oyların yüzde 27,75’ini alarak birinci parti olmasına rağmen 200 sandalyeli Meclis’te 71 milletvekili ile temsil hakkı kazandı. İktidardaki ANO ise yüzde 27,17 oy alarak seçimleri ikinci sırada bitirmesine rağmen 72 milletvekiline ulaştı.
Seçim öncesi iktidar partisi ile ittifak yapmayacağını açıklayan Çekya Korsan Partisi ve Bağımsız Şehirliler Partisi (STAN) ittifakı yüzde 15,57 ile 37 milletvekili, halihazırda iktidarın koalisyon kurabileceği tek parti olan aşırı sağcı Özgürlük ve Doğrudan Demokrasi Partisi (SPD) ise yüzde 9,58 oy oranıyla 20 milletvekili ile parlamentoya girme hakkı kazandı.
Sosyal Demokratlar meclis dışı kaldı
İktidar ortağı Sosyal Demokrat Partisi (CSSD) yüzde 4,6 oy alırken hükümeti dışarıdan destekleyen Çekya ve Moravya Komünist Partisi (KSCM) ise yüzde 3,6 oy alarak ülkedeki yüzde 5’lik seçim barajını aşamadığı için parlamentoya giremedi.
Ülkede önceki yıllardan farklı olarak partiler son seçime ittifak kurarak girdi. Seçimi ilk sırada bitiren SPOLU ittifakı, bu stratejiyle mevcut Başbakan Andreij Babis’i geride bırakmayı başardı.
Çeşitli yolsuzluk iddialarına rağmen toplumun belirli bir kesimi tarafından desteklenen Babis’in seçimi kaybetmesi, Çekya’yı, Macaristan ve Polonya gibi Brüksel’le sorun yaşayabilecek 3’üncü ülke olma potansiyelinden uzaklaştırırken; birlik içinde popülistlerin kan kaybetmesine neden oldu.
“Muhalefetin kazanması sürpriz”
Orta Avrupa uzmanı gazeteci Gabor Stier, AA muhabirine, Çekya seçim sonuçlarını ve hükümet kurulmasına yönelik süreci değerlendirdi.
Muhalefet ittifakı SPOLU’nun birinci parti olarak seçimleri kazanmasının sürpriz olduğunu belirten Stier, “Bu, seçim ittifaklarının etkili olabileceğini gösteriyor ama Çekya, Macaristan ya da Polonya değil. Burada bir parti siyasete Macaristan hatta Polonya’daki kadar bile hakim değil. Babisler’in ülkeyi önceki dönemde de azınlık hükümeti ile yönettiğini unutmayalım.” ifadelerini kullandı.
Seçimin kazanını SPOLU ve STAN ittifakları
Stier, “Seçimin en büyük kazananı, Petr Fiala tarafından yönetilen, merkez sağ, biraz Avrupa’ya şüpheyle yaklaşan ODS, sağcı liberal TOP 09 ve Hristiyan-Demokrat (KDU-CSL) tarafından oluşan 3 partili SPOLU ittifakı. Benzer şekilde STAN ittifakı da çok büyük kazanım sağladı çünkü 4 yıl önceki sonuçlarla karşılaştırıldığı zaman milletvekili sayısını 6’dan 34’e yükselttiler.” diye konuştu.
Babis’in seçimleri kaybetmesine rağmen ağır bir yenilgi almadığına işaret eden Stier, seçimin asıl kaybedeninin hükümetin ortağı olan bu seçimde yüzde 5’lik barajını aşamayan CSSD ve hükümeti dışarıdan destekleyen KSCM partilerinin olduğunu belirtti.
Bazı kamuoyu araştırmalarında birinci parti çıkması beklenen Çekya Korsan Partisi’nin de seçimin kaybedenlerinden biri olduğuna dikkati çeken Stier, 2017 seçimlere göre 18 sandalye kaybederek sadece 4 milletvekili çıkarabildiğini söyledi.
ANO’nun hükümeti kurma şansı çok düşük
Cumhurbaşkanı Zeman’ın hükümeti kurma görevini ANO’ya verse bile Babis’in bunu gerçekleştirme şansının çok düşük olduğuna işaret eden Stier, “Andrej Babis’in partisi 4 yıl öncekine benzer sonuç elde etti ve parlamentodaki en güçlü parti oldu ama koalisyon potansiyeli sıfır.” diye konuştu.
Stier, son 2 yıldır izlediği popülist politikayla müttefiklerinin seçmenlerini kendine çektiğini ve bu şekilde Sosyal Demokrat ve Komünistlerin parlamento dışında kaldığını, bu partilerin Meclis’e girme durumunda bile Babis ile ittifak yapmayacağını söyledi.
Babis’in hakkında çıkan yolsuzluk iddialarına rağmen partisinin iyi performans sergilediğini belirten Stier, bunun sebeplerini ülkede yeni tip koronavirüs (Kovid-19) durumunun normalleşmesi, ekonominin tekrar canlanması, bunun neticesinde de toplumun sakinleşmesi olarak sıraladı.
Son dönemde yaşadığı sağlık sorunlarıyla gündeme gelen ve ülkede hükümetin kurulmasında kilit role sahip Cumhurbaşkanı Zeman’ın sağlık durumunun da hükümetin kurulması sürecini etkileyebileceğine dikkati çeken Stier, “(Zeman’ın) Bozulan sağlık durumu, ülkeyi cumhurbaşkanlığı seçimine götürebilir. Bu durumda Babis kazanma şansı en büyük aday olarak seçime girebilir.” değerlendirmesinde bulundu.
Gazeteci Stier, şöyle devam etti:
“Sonuçlar, sol-liberalleri güçlendirirken, popülist kesimi ise zayıflattı. Hükümeti kurabilecek tüm partiler, AB taraftarı. Kazananlar, Federal Avrupa düşüncesini desteklerken Orta Avrupa iş birliğini (Macaristan, Slovakya, Çekya ve Polonya’dan oluşan Vişegrad ülkeleri, V4 olarak da adlandırılıyorlar) ise çok da önemsemiyor. Böylece Birlik içindeki V4 duruşu da zayıflayacak. Çek-Slovak liberal, Macar-Polonya muhafazakar eksen oluşacak.”
Çekya’daki seçimlerden hem Polonya hem de Macaristan hükümetlerinin çıkarması gereken dersler olduğunu vurgulayan Stier, liberal Avrupa’nın, Orta Avrupa’da popülist ve muhafazakar güçlerin yönetimi kaybetmesi için Çekya seçimlerine müdahale ettiğini de ifade etti.
Stier, ülkede hükümetin Noel dönemine doğru kurulmasının beklendiğini de söyledi.
Bu arada doktorlar, iki haftaya yakın süredir hastanede tedavi gören Cumhurbaşkanı Zeman’ın sağlık durumunun, görevini yapmaya elverişli olmadığını açıkladı.