Cenevre Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsüne göre Gazze saldırıları soykırım olarak değerlendirilebilir

Cenevre Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (GIPRI) Başkan Yardımcısı Gilles Emmanuel Jacquet, 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail’in yoğun saldırıları altındaki Gazze’de yaşananlar ve GIPRI tarafından Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen hakkında, İsrail’in işlediği savaş suçlarına ve insanlığa karşı suçlara iştirak ettiği gerekçesiyle Uluslararası Ceza Mahkemesine (UCM) suç duyurusunda bulunulmasına ilişkin AA muhabirine açıklama yaptı.

Gazze’deki insani durumun felaket düzeyinde olduğuna işaret eden Jacquet, saldırılarda 30 binden fazla kişinin hayatını kaybettiğini söyledi.

Jacquet, İsrail ve destekçilerinin Gazze’deki verilerin “Hamas’tan geldiğini” öne sürdüklerini belirterek, bunun doğru olmadığını, verilerin Filistin Sağlık Bakanlığından geldiğini ve Birleşmiş Milletler (BM) tarafından doğrulandığını vurguladı.

2022’de başlayan Rusya-Ukrayna Savaşı ile Gazze’de yaşananları kıyaslayan Jacquet, şunları söyledi:

“Gazze’deki durumu Ukrayna’da yaşanan çatışmadaki kayıplarla karşılaştırırsak Gazze’de yaşananların son derece ciddi olduğunu açıkça görebiliriz. Gazze’de Ukrayna’dan daha fazla şiddet içeren ölümler var ve üstelik burası çok daha küçük bir bölge. Bu nedenle Gazzeli siviller de aylardır yakın bir tehlikeyle karşı karşıya. Onlar, yeterli gıda ve insani yardım olmadan orada mahsur kaldı.”

Jacquet, şubat sonunda Gazze’deki siviller için deniz yoluyla yardım çağrısında bulunduklarını, kara yolunu da önerdiklerini ancak engellemelerin yapıldığını dile getirdi.

Gazze’ye havadan atılan yardımların felaketle sonuçlandığına, insanların ölüme mahkum edildiğine dikkati çeken Jacquet, ABD Başkanı Joe Biden’ın insani yardım ulaştırmak gerekçesiyle Gazze sahiline geçici yüzer liman kurulması yönündeki girişimine de karşı olduklarını kaydetti.

Jacquet, “Bunu basit bir nedenden dolayı desteklemiyoruz. Bu, ABD yönetiminin tüm operasyonların ve aynı zamanda siyasi operasyonların kontrolünü ele geçirmesinin bir yoludur. Açıkça görülüyor ki Gazze’deki durum şu anda felaket, eğer bir şey yapılmazsa daha fazla sivil ölecek.” dedi.

İsrail ordusunun sahadaki eylemleri nedeniyle birçok kez savaş suçu işlendiğinin rapor edildiğine dikkati çeken Jacquet, İsrailli hükümet yetkililerinin sorumlulara yönelik soruşturma yürütüleceğini iddia ettiklerini ve sürekli hata yapıldığını söylediklerini belirtti.

“Bu, hukuki bir tartışmaya ve değerlendirmeye dayanıyor”

Jacquet, Gazze’de savaş suçlarının işlendiğine dair örnekler bulunduğunun altını çizdi.

“Savaş suçlarının boyutuna ve İsrail ordusunun sahada yürüttüğü askeri operasyonlara bakıldığında, bu durum, sayıları giderek artan uluslararası hukukçulara göre soykırım olarak değerlendirilebilir.” diyen Jacquet, şunları söyledi:

“Uluslararası Ceza Mahkemesinin Roma Statüsü’ne ve 1948 Soykırım Sözleşmesi’ne baktığımızda Batılı hükümetlerin ve AB liderlerinin bir kısmının İsrail’e sağladığı koşulsuz desteğin, savaş suçlarına ve soykırıma iştirak olarak değerlendirilebileceğini düşünebiliriz. Bu, siyasi bir açıklama değil hukuki bir tartışmaya ve değerlendirmeye dayanıyor.”

Von der Leyen’i UCM’ye şikayete kadar varan girişimlerinin, Batılı hükümetler ve özellikle Batı medyasından Gazze’de yaşananlara yönelik tepki gelmediğini fark etmeleriyle başladığını anlatan Jacquet, gelen açıklamaların birçoğunun sorunlu olduğunu ve İsrail ordusunun eylemlerinin sorgusuzca desteklendiğini söyledi.

“UCM Başsavcısı Han’ın yasal bildirimimizi dikkate alacağını umuyoruz”

Jacquet, şubat sonunda açık bir mektup ve manifesto yayımladıklarını, AB liderliği ve von der Leyen ile Gazze’deki çatışmanın insani boyutları ve sivillerin akıbeti konusunda daha temkinli düşünmeleri için girişimde bulunduklarını anlattı.

İletişime de geçtiklerini belirten Jacquet, şunları söyledi:

“Ancak Von der Leyen, İsrail’e özellikle sahadaki askeri operasyonları konusunda koşulsuz destek verdiğini belirtti. Özellikle deniz yoluyla insani yardımların Gazze’ye getirilmesi konusundaki girişimimiz sonrasında ortada yeterli bir reaksiyon olmadığını gördük. Bunu üzerine GIPRI ve diğer ortaklarımızla hukuki bir belge oluşturmak için çalışma grubu oluşturduk. 22 Mayıs’ta suç duyurumuzu UCM Başsavcısı Kerim Han’a ilettik.”

UCM’ye yaptıkları suç duyurusunun ardından çok sayıda sivil toplum kuruluşu ve önemli isimlerden destek aldıklarını kaydeden Jacquet, “UCM Başsavcısı Han’ın yasal bildirimimizi dikkate alacağını umuyoruz. Aslında karar artık onun elinde.” dedi.

Jacquet, başvurularının ardından kendilerine resmi bir açıklamanın ulaşmadığını dile getirerek, bunun zaman alabileceğini ve Başsavcı Han’ın, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında “yakalama kararı” çıkarılması için başvuruda bulunduğu davaya yoğunlaştığını sözlerine ekledi.

Anadolu Ajansı. Referans bağlantısı here.