Dünya halterinin efsane ismi Naim Süleymanoğlu’nu canlandırdığı filmdeki performansıyla adından söz ettiren genç oyuncu Hayat Van Eck, “Onun ismini devam ettirmek, onu unutmamak için ve sadece Türkçe bilen, Türk toplumunun içinde, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde değil aynı zamanda uluslararası camiada onu temsil etmeye, onu anlatmaya devam ettiğim için çok mutluyum.” dedi.
“Cep Herkülü: Naim Süleymanoğlu” filminin başrol oyuncusu Van Eck, New York’ta Türkevi’ndeki film gösteriminin ardından Anadolu Ajansı’nın sorularını yanıtladı.
Hollanda’da doğan ve Türkiye’de büyüyen 21 yaşındaki genç oyuncu, oyunculuk kariyerine devam ederken bir yandan da Berlin’de bilgisayar mühendisliği eğitimi alıyor.
Oyunculuk kariyerinin Türkiye’ye taşındıklarında annesinin kendisini bir ajansa yazdırmasıyla başladığını ve ilk kez 8 yaşında bir dizide rol aldığını anlatan Van Eck, “Cep Herkülü: Naim Süleymanoğlu” filmindeki tecrübelerini paylaştı.
“Marvel filmlerinde gördüğümüz kas kılıfı giyerek oynamadım”
Filmde rol almak için kendisinin başvuru yaptığını belirten Hayat Van Eck, filmin çekim sürecini şöyle anlattı:
“Hem fiziksel açıdan kendimi hazırlamak hem de bu rolden çıkamama dediğimiz olay, oyunun içinde durma oldukça zorlayıcıydı ama hepsini toplamda 1 yılı aşkın bir sürede tamamladık. Dünya vücut geliştirme şampiyonu Mehmet Kasapoğlu ile hazırlık sürecimiz oldu. Aynı zamanda merhum Naim Süleymanoğlu’nun küçük kardeşi Muharrem Süleymanoğlu ile halter çalışmaları yaptık. İzmir’de de halter çalışması yaptım. Haftada 6 gün antrenman yapmak şartıyla bu filme hazırlandım. İyi ki de böyle oldu, İyi ki de Marvel filmlerinde gördüğümüz kas kılıfı giyerek oynamadım. Çünkü bu zorlayıcı spor süreci, sadece karakter ve duygusal olarak Naim’i anlamamı değil, aynı zamanda onun az da olsa geçtiği fiziksel yoğunluğu ve fedakarlıkları da anlayabilme şansı verdi.”
Naim’i sadece ortaokuldaki sosyal bilgiler kitabında Türkiye’ye altın madalyalar kazandırmış bir sporcu olarak tanıdığını ifade eden Van Eck, “Bir sporcunun hayatını oynayacağımı düşünüyordum ama senaryoyu okuduktan ve Naim Süleymanoğlu’nu tanıyıp onu çalıştıktan sonra bu işin sadece bir spor işi olmadığını, hatta spordan daha da öte bir insan hakları savaşçısını canlandıracağımı fark ettim. Bu sorumluluk ayrıca duygusal bir sorumluluktu çünkü, anne tarafımda göçmenlik de var. Dedemler Bulgaristan göçmeni, anneannemler Yugoslav göçmeni ve bir nevi kendi tarihimi, kendi bakışımın da bir parçasını temsil ediyor olacaktım.” diye konuştu.
“Naim’i oynamak büyük bir onurdu”
Filmin tamamlanması ve gösterime girmesinin ardından benzerlik açısından muazzam tepkiler aldığını ve Bulgaristan göçmenleri arasında büyük bir sevgiyle kucaklandığını ifade eden Hayat Van Eck, “Bu benim için büyük bir onurdu, büyük bir başarıydı çünkü, gerçekten onu elimden geldiğince iyi bir şekilde temsil etmeye çalıştım ve bunu başardığım için de mutluyum.” dedi.
Oyunculuk kariyerine devam edeceğini ama aynı zamanda kendisini matematiksel ve akademik alanda da geliştirmek istediğini söyleyen Van Eck, bilgisayar mühendisliği okuyup onu da bir meslek olarak yapmak istediğini anlattı.
Hollanda’dan Türkiye’ye taşındıklarında Türkçesini oyuncu Halit Ergenç’in oynadığı dizi ve filmleri izleyerek geliştirdiğini kaydeden Eck, bir gün mutlaka çok sevdiği ve saygı duyduğu Ergenç ile bir projede yer almak istediğini ifade etti.
Van Eck, en beğendiği kadın oyuncunun ise filmde Naim Süleymanoğlu’nun annesini canlandıran Selen Öztürk olduğunu dile getirdi.
“Cep Herkülü: Naim Süleymanoğlu” filminin sadece Türkiye sınırları içinde kalmayarak aynı zamanda okyanus ötesinde ABD’nin kalbi New York’ta Türkevi’nde gösterilmesinin bu filmin başarısını ortaya koyduğunu belirten Van Eck, “Naim Süleymanoğlu, kendisini bir gaye için feda etti, o bir kahramandı.” dedi.
Hayat Van Eck, sözlerini şöyle tamamladı:
“Naim Süleymanoğlu, tüm vücudunu, tüm ruhunu, tüm enerjisini insanların sesini duyurmak, insanları kurtarmak için adadı… Çok klişe bir laf vardır. İnsanlar öldüğü zaman ölmez, unutulduğu zaman ölür diye. Onun ismini devam ettirmek, onu unutmamak için ve sadece Türkçe bilen, Türk toplumunun içinde, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde değil aynı zamanda uluslararası camiada onu temsil etmeye, onu anlatmaya devam ettiğim için çok mutluyum.” diye konuştu.
Efsane halterci Naim Süleymanoğlu
Dünya halterinin efsane ismi, kariyerinde üst üste 3 olimpiyat şampiyonluğu kazanan “Cep Herkülü” lakaplı Naim Süleymanoğlu, yedişer kez dünya ve Avrupa şampiyonluğu elde etti.
Ayrıca 46 dünya rekoruna imza atan efsane halterci, 18 Kasım 2017’de, karaciğer yetmezliği nedeniyle 50 yaşında hayatını kaybetti.
Time dergisine kapak olan ilk Türk sporcu
Türkiye’ye gelişini 1980’li yıllarda Bulgaristan’da yaşayan Türklere yapılan zulümlerin dünyaya duyurulması ve bitirilmesine yönelik bir girişim olarak açıklayan Süleymanoğlu, o yıllarda Bulgaristan’da Türklerin asimilasyona maruz kaldığını, isimlerinin zorla değiştirildiğini anlatmıştı.
1986’da Avustralya’daki Türk Büyükelçiliğine sığınarak iltica eden Naim Süleymanoğlu, uçakla Londra’ya, ardından dönemin başbakanı Turgut Özal’ın gönderdiği özel uçakla Türkiye’ye getirilmişti.
“Cep Herkülü”nün 1988 Seul Olimpiyatları’na Türkiye adına katılabilmesi için Türk hükümetince Bulgaristan’a 1 milyon dolar ödenerek gerekli işlemler yapılmış, o tarihten sonra Süleymanoğlu, şampiyonalarda Türkiye adına mücadele etmişti.
Bulgaristan’da kalan Türklere zulmedildiğini, sünnetin yasaklandığını, sünnet yaptıranlara hapis cezası verildiğini, mezar taşlarındaki isimler nedeniyle mezarların dahi yıkıldığını dünya kamuoyuna duyuran Naim Süleymanoğlu, 1992’de de Uluslararası Halter Basın Komisyonu tarafından dünyanın en iyi sporcusu ilan edilmişti.
Halterde dünyanın efsane sporcuları arasına yerleşen Naim Süleymanoğlu, 1988 Seul Olimpiyat Oyunları’nda 9 dünya, 5 olimpiyat rekoru kırarak şampiyon olmuş, ağırlığının 3 katından 10 kilo fazlasını (190 kilo) kaldırarak ‘dünyanın en iyi haltercisi’ ödülünü kazanmıştı.
3 Ekim 1988’de “Everybody Wins” başlığıyla Time dergisine kapak olan ve o yıl Avrupa Halter Şampiyonası’nın ardından dönemin ABD Başkanı Ronald Reagan tarafından Beyaz Saray’a davet edilen Süleymanoğlu, teklif edilen ABD vatandaşlığını da reddetmişti.