Nene Hatun, kent merkezine 25 kilometre mesafede yer alan Çeperli köyünde doğdu ve 16 yaşındayken Erzurumlu Mehmed Efendi ile evlendi.
Erzurum Taşmescit Mahallesi’ne gelin giden Nene Hatun, 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’nda 22 yaşında bir anne olmasına rağmen bebeğini beşikte bırakıp yöre halkıyla cepheye koştu.
Gösterdiği büyük kahramanlıkla genç yaşta gönüllerde taht kuran Nene Hatun, Cumhuriyet döneminde “Kırkgöz” soyadını aldı ve 4’ü erkek, 2’si kız 6 çocuk dünyaya getirdi.
Hayatı boyunca Türk dünyasının zorlu 5 savaşına şahitlik eden Nene Hatun, soğuk algınlığı ve zatürre nedeniyle kaldırıldığı Erzurum Numune Hastanesinde 22 Mayıs 1955’te vefat etti.
Nene Hatun’un kentteki Aziziye Tabyaları’nda bulunan kabri ve heykeli, her yıl çok sayıda yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret ediliyor.
“Zorlukların hepsini bir arada yaşayan Nene Hatun, sembol kadındır”
Erzurum Teknik Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Küçükuğurlu, AA muhabirine, Nene Hatun’un Erzurum ve Anadolu’da Türk kadınının kahramanlığının temsilcisi olduğunu söyledi.
Küçükuğurlu, “Anadolu halkı, kadını, erkeği, çocuğuyla bu vatanı korumak, buraları terk etmemek için mücadele vermiştir, savaşlar yaşamıştır. Bu savaşlar yoklukları, muhacirliği birlikte getirmiştir. Savaş ortamında bulunmak çok zordur. Bu zorlukların hepsini bir arada yaşayan Nene Hatun ise sembol kadındır.” dedi.
Osmanlı-Rus Savaşı’nda Aziziye Tabyaları’nın Ruslar tarafından işgal edildiğini duyan yöre halkının gözünü kırpmadan kahramanca düşmana karşı koyduğunu anlatan Küçükuğurlu, tabyalarda askerlerle çok sayıda kadının ve erkeğin kahramanca mücadele edip düşmana geçit vermediğini belirterek, şöyle konuştu:
“O dönem Nene Hatun gibi çok sayıda kadın, aynı kahramanlıkları göstermiş fakat isimleri günümüze kadar gelmemiş. Nene Hatun uzun yaşadığı için günümüze kadar ismi yaşatılmış ve ordu, ninesine sahip çıkarak onu ‘Ordu Ninesi’ ilan etmiş. Nene Hatun, 5 Mayıs 1955’te ‘Yılın Annesi’ seçildi. Hem ‘Yılın Annesi’ hem de ‘Ordu Ninesi’ sıfatına layık görülen ilk Türk kadındır.”
“Avrupalı gazeteciler kendisiyle röportajlar yapmıştır”
Küçükuğurlu, kardeşini ve oğlunu şehit veren Nene Hatun’un, her türlü zorluğu yaşadığını, ancak ömrünün son yıllarında hak ettiği övgüleri almaya başladığını söyledi.
Kendisine devlet tarafından maaş bağlandığını ve dönemin Cumhurbaşkanı Celal Bayar tarafından hediyeler gönderildiğini anlatan Küçükuğurlu, şunları kaydetti:
“Dönemin (1952) NATO Orduları Başkomutanı Amerikalı General Matthew Ridgway önemli bir makale yayımlamış. Makalesinde, ‘Avrupa’nın savunması ancak Nene Hatun ruhuyla mümkündür’ demiş. Bu çok önemli. Ortada bir savaş var ve bu savaş, ancak böyle bir ruhla kazanılır demiş. Ridgway’ın bu makalesinin ardından Nene Hatun dünya genelinde tanınmaya başlamıştır. Avrupalı gazeteciler Türkiye’ye gelmiş ve kendisiyle röportajlar yapmıştır. Milletler, sembolleriyle ve bu ruhla yaşarlar. Bizler de Türk milleti olarak bizim aynamız olan bu isimlere sonuna kadar sahip çıkacağız.”