Cumhurbaşkanı Tebbun, resmi temaslarda bulunmak üzere başkent Cezayir’e gelen Cumhurbaşkanı Macron ile Muradiye Sarayı’nda görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Konuşmada Tebbun, Macron ile ikili iş birliği konusunda birçok noktayı ele aldığını belirterek, ilişkileri, iki ülke arasında saygı ve çıkar dengesi ışığında geliştirmenin yollarını görüştüğünü ifade etti.
Tebbun, Fransa Cumhurbaşkanı ile iki ülke arasındaki ilişkilerin özgünlüğünü ve derinliğini yansıtan her zamanki açık sözlülükle “yapıcı görüşmeler” yaptığını belirtti.
Macron ise ziyaretinin ana hedeflerinden birinin ikili ilişkilerin geleceğine odaklanma olduğunu vurguladı.
İki tarafın da ikili ilişkilerde yeni bir sayfa açma konusunda anlaştığını belirten Macron, “Karmaşık ve acı dolu bir ortak tarihimiz var. Bu durum geleceğe bakmamızı engelledi. (İki ülkeden) Ortak tarihçilerin yer alacağı sömürge dönemi arşivleri üzerinde çalışacak ortak bir komite kurulmasına karar verdik.” ifadelerini kullandı.
Hayatlar ve aynı zamanda tarihleriyle ilgili olduğundan dolayı geçmişten kurtulmanın imkansız olduğunu dile getiren Macron, “Ancak kendimiz ve gençlerimiz için geleceğe bakmak da bizim sorumluluğumuzdur.” dedi.
Cezayir ile Fransa arasındaki gergin ilişkiler
Macron’un Tebbun’un daveti üzerine gerçekleşen Cezayir ziyareti, iki ülke arasındaki tarihsel sorunların çözümü başta olmak üzere son dönemde yaşanan çalkantılı ilişkilerin rayına girmesi için bir fırsat olarak görülüyor.
Cezayir’deki Fransız sömürgeciliğine bağlı çözülmeyen sorunların yanı sıra yakın zamanda Fransa’nın Cezayirlilere sağladığı vize kotasını kısıtlaması ile Cumhurbaşkanı Macron’un “sömürge dönemi öncesi bir Cezayir ulusunun varlığından şüphe duyduğuna” ilişkin söylemleri, iki ülke arasında uzun yıllardır devam eden gerginliği daha da artırdı.
Çözüm bekleyen tarihi sorunlar
Cezayir ile Fransa, yıllardır Fransız yetkililerin vermeyi reddettiği Cezayir arşivi ve Paris’teki İnsan Müzesi’nde bulunan halk devrimi liderlerinin kafataslarının iadesi başta olmak üzere olağanüstü 4 tarihi dosyayı müzakere ediyor.
Cezayir makamlarına göre, üçüncü dosya Fransa’nın 1960 ve 1966 yılları arasında Cezayir çölünde gerçekleştirdiği nükleer denemelerin kurbanları için tazminat, dördüncü dosya ise Bağımsızlık Savaşı (1954-1962) sırasında kaybolan 2 bin 200 kişinin akıbetinin açıklığa kavuşturulmasıyla ilgili.
Fransa, sömürgeciliğe karşı halk direnişinin sembol isimlerinden bazılarının kafataslarının 2020’de teslim edilmesi dışında Cezayir’in hiçbir talebine yanıt vermedi.