Cezayir’de Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun’un meclisi feshederek erken seçim kararı alması üzerine Hirak adı verilen kitlesel protestoların yeniden başlaması ülkenin siyasi geleceğini tekrar tartışmaya açtı.
Cumhurbaşkanı Tebbun’un meclisi feshederek seçimlere gitmesi ve Eski Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika’nın 20 yıllık yönetiminin sonunu getiren Hirak protesto hareketinin ikinci yıl dönümünde yeniden başlaması kamuoyunda hararetli tartışmaları beraberinde getirdi.
Cumhurbaşkanı Tebbun, 18 Şubat’ta erken seçimler için parlamentonun üst kanadını cumhurbaşkanlığı kararıyla feshettiğini açıklarken, ülkedeki kitlesel protesto hareketi Hirak’ın öncü isimlerinden onlarca kişiye cumhurbaşkanlığı affı uyguladı.
Parlamentonun feshedilmesi kararının 1 Mart tarihinde resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmesiyle, anayasanın 151. maddesi gereğince üç ay içinde seçimlerin düzenlenmesi bekleniyor.
Seçimlerin düzenleneceği tarih henüz netlik kazanmadı. “Yolsuzluk ve nefretin olmadığı bir cumhuriyet inşa etme” vaadinde bulunan Tebbun’un “yol haritası” ve bir yandan yeniden başlayan gösterilerle gidilen seçim sürecinin sonucu merak ediliyor.
Yeniden başlayan Hirak gösterileri
Ülkede Buteflika’nın sağlık sorunlarına rağmen yeni dönem cumhurbaşkanı adayı olmasıyla patlak veren protestolar, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) önlemleri nedeniyle 2020 yılının mart ayında durmuştu.
Siyasette köklü bir değişiklik talebindeki göstericiler, hareketin ikinci yıl dönümüne denk gelen 22 Şubat gününde ve onu izleyen cuma günü olan 26 Şubat’ta yeniden kitlesel katılımlı gösteriler düzenlendi.
Göstericiler talepleri bakımından ikiye ayrılırken, ilk kısım kurucu bir parlamentonun seçilmesini, yeni anayasanın hazırlanarak Cumhurbaşkanı ve parlamento seçimlerinin yapılmasını istiyor.
İkinci kısım ise bir uzlaşı hükümetinin iş başına gelerek ciddi bir reform programına girişmesini ve seçimlerin uzlaşıyla oluşturulacak bir seçim komitesi tarafından denetlenmesini istiyor.
Cezayir’de iktidar ilk akımın taleplerini ülke için tehdit olarak gördüğünü belirtirken, ikinci akımın taleplerini uygulamaya çalıştığı yönünde mesajlar veriyor.
“Tebbun, yol haritasına bağlı kalacak”
Cezayirli gazeteci Osman Layhani, AA muhabirine, ülkedeki seçim sürecini ve devam eden protesto hareketini değerlendirdi.
Ülkedeki siyasetin yakın dönemde seçim dönemine girmekle birlikte, bu sürecin “seçim gününün ötesine taşınacağını” belirtti.
Layhani, “Tebbun, yol haritasına bağlı kalarak erken seçime gidecek ve bu yoldan geri döneceğe benzemiyor.” dedi.
Tebbun’un muhalefeti yanına çekmekte kısmen başarılı olduğuna işaret eden Layhani, Cumhurbaşkanı’nın solcu Sosyalist Güçler Cephesi ve İslami eğilimli Toplumsal Barış Hareketi’nin desteğini aldığını ifade etti.
Layhani, iki partinin Tebbun’a desteğinin devam etmesi durumunda ise “seçimlere ülke içinde ve dışında güvenilirliğinin sağlanması açısından önemli bir destek” olacağını kaydetti.
“Seçimler nihai çözümü değil, otoriteyi sağlar”
Cezayir’in içinde bulunduğu siyasi krizin çözümüne ilişkin değerlendirmede bulunan Layhani, “Diyalog yoluyla milli bir uzlaşıya varılmalı ya da seçimlerle siyasi kriz sona erdirilmeli.” dedi.
Layhani, “Düzenlenecek seçimler bir çözüm mü getirecek, yoksa göstermelik bir seçim mi olacak?” sorusuyla seçimlere ilişkin sokaktaki kuşkuları dile getirdi.
Seçimlerin yalnızca oylamadan ibaret olmadığının altını çizen Layhani, “Seçimler, şeffaflık, eşit fırsat ve örgütlenme hakkı, basın özgürlüğünün eksiksiz olması gereken bir süreçtir. Muhalefet medyadan dışlanmamalıdır.” şeklinde konuştu.
Layhani, bu adımların atıldığı takdirde kapsamlı bir çözüme ulaşılacağına işaret ederek, Hirak protestocularından gençlerin kurmak istediği 10 partiye izin verilmediğine işaret etti.
Bu nedenle şu anda seçimlerin kapsamlı bir çözüm getirmesini beklemediğini dile getiren Layhani, seçimlerin “sorunların nihai çözümünü değil, rejimi yeniden tesis edeceğini” sözlerine ekledi.