Filistinli grupların, Cezayir’in arabuluculuğunda imzaladığı uzlaşının üzerinden bir aydan fazla süre geçmesinin ardından siyasi analistler, tarafların anlaşmanın şartlarını uygulama veya aralarındaki anlaşmazlıkları çözme konusunda ilerleme kaydedemediği değerlendirmesinde bulundu.
Filistin’deki siyasi bölünmenin sona erdirilmesi için Hamas ve Fetih hareketleri başta olmak üzere 14 grubun temsilcisinin katılımıyla düzenlenen Filistin Diyalog Görüşmeleri, 11 Ekim’de Cezayir’de başlamış ve Filistinli grupların temsilcileri, 13 Ekim’de düzenlenen törende, üzerinde uzlaştıkları Cezayir Bildirisi’ni imzalamıştı.
Filistinli grupların, Cezayir’in arabuluculuğunda imzaladığı uzlaşı anlaşmasını AA muhabirine değerlendiren siyasi analistler, bunun, bölünmenin iki tarafı olan Fetih ve Hamas’ın “vizyon, tutum ve siyasi programları” arasındaki büyük uçurumun varlığıyla alakalı olduğunu belirtti.
Hamas ve Fetih’in anlaşmayı uygulamaya hazır olduklarına dair yaptıkları olumlu açıklamalara rağmen, bunun yeterli olmadığını savunan analistler, Filistinli grupların yaptıkları açıklamalarda Cezayir Bildirisi’nin uygulanmaya başlanması konusunda net bir vizyon ortaya koymadıkları gibi, uygulamanın ilk adımlarını belirleyen toplantıların başlaması için de bir süre sınırlaması getirmediğini ifade etti.
Hamas Siyasi Büro Üyesi Zahir Cebbarin başkanlığındaki heyet ile 22 Kasım’da başkent Cezayir’de bir araya gelen Cezayir Ulusal Halk Meclisi Başkanı Salih Kucil, Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun’un “Filistin’in yeniden birleşmesi” için çaba sarf ettiğini belirtti.
“Bizim için anlaşmanın hiçbir şartında aksama olmayacak”
Fetih Hareketi Sözcüsü Hüseyin Hamayil, hareketinin uzlaşı dosyasını görüşmek üzere yaklaşık iki hafta önce Filistinli grupların liderleriyle toplantılar yaptığını söyledi.
Hamayil, Fetih Hareketi’nin Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta Hamas’tan bir heyet ile uzlaşıya yönelik gelişmeleri görüşmek üzere bir araya geldiğini aktardı.
Hareketin “Cezayir’de imzalanan anlaşmanın tüm maddelerine” bağlılığını yineleyen Hamayil, “Bizim için anlaşmanın hiçbir şartında aksama olmayacak ve Filistinliler olarak bizden istenen, halkın çıkarlarını her şeyden üstün tutacak iradeye ve karara sahip olmamızdır.” ifadelerini kullandı.
Fetih Hareketi Sözcüsü, Filistinli gruplar veya Cezayir Arap Komitesine kadar, bölünmeye son verme çerçevesinde tüm taraflarla temasların devam ettiğini kaydetti.
Her şeyin olumlu yönde ilerlediğini söyleyen Hamayil, Cezayir Bildirisi’nin “Filistinli grupların bölünmeyi sona erdirmek için olumlu adımlar atacağı açık bir yol haritasını” temsil ettiğine dikkati çekti.
Filistinli grupların çabaları
Cezayir’deki diyalog görüşmelerine katılan heyetten Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC) Genel Merkez Komitesi Üyesi Mahir Mezher, FHKC’nin bazı Filistinli grupların da katılımıyla, uzlaşı anlaşmasının uygulanması çerçevesinde baskı yapmak için Cezayir’e resmi bir ziyaret gerçekleştirmenin yollarını aradığını aktardı.
Mezher, “Cezayir yönetimi ve diğer Filistinli taraflarla temaslar, anlaşmanın uygulanması için pratik adımların başlatılması yönünde baskı yapmak amacıyla devam ediyor.” dedi.
Cezayir’e söz konusu ziyaretin mart ayından önce yapılmasının planlandığını kaydeden Mezher, şunları söyledi:
“İsrail hükümetine Siyonist-faşist sağ kesimin gelişiyle Filistinli grupların tamamı ulusal sorumluluğunu üstelenmeli, aralarındaki bölünmüşlüğü sonlandırmalı, saldırılarla mücadele için birleşik tek çatı altında bir yönetim oluşturmalı.”
Mezher, anlaşmanın maddelerini uygulamaya başlamak için gerekli olan uzlaşı yolunda ilerleyebilmek adına iyi niyet dileklerinin yeterli olmadığını belirtti.
Askıda kalan meseleler
Kudüs Üniversitesi’ne bağlı Kudüs Araştırmaları Merkezi Müdürü, siyasi analist Ahmed Refik Avad ise Cezayir uzlaşı bildirisinin uygulanması konusunda henüz herhangi bir hareketlilik olmadığını, yakın gelecekte de olma ihtimalinin uzak olduğunu ifade etti.
Filistinli gruplar arasındaki anlaşmazlıkların hala devam ettiğine, görüş ayrılıkları ve çelişkilerin olduğuna işaret eden Avad, “Cezayir Bildirisi, Filistinli Hamas ve Fetih hareketleri arasında askıda kalmış temel meseleleri ele almadı. Hamas ve Fetih grupları, bugüne kadar uzlaşı için atılması gereken ilk adım konusunda bile mutabık kalmadı.” diye konuştu.
Avad, askıdaki dosyaların basit meseleler olmadığını, “anlaşmazlıklar, silah, siyasi program, Hamas ile Fetih arasındaki ilişkinin geleceğinin şekillendirilmesi, seçimler” gibi çerçeve konuların bunlar arasında yer aldığını ifade ederek, bu meselelerin gündeme getirilmediğini ve bunlara ilişkin sorunlara çözüm bulunmadığını kaydetti.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın Hamas’tan “uluslararası meşruiyeti tanıma talebinin” önceki uzlaşı anlaşmalarındaki sorunlar ile Filistinli gruplar arasındaki anlaşmazlıkları anımsattığını belirten Avad, “Uzlaşı hakkında ciddi konuşmalar ve anlaşma maddelerinin uygulanabilir olması için tarafların herhangi bir şart öne sürmemesi gerekiyor.” dedi.
Dış engeller
Avad, ayrıca bölgesel ve uluslararası taraflar dahil olmak üzere uzlaşı dosyasında ilerleme kaydedilmesini engelleyen dış etkenlerin olduğuna işaret etti.
Bunların başında İsrail’in geldiğini ifade eden Avad, bazı yetkililerin ve uzmanların çeşitli vesilelerle yaptıkları açıklamalarındaki “bölünmenin devam etmesinin İsrail’in yararına olduğu şeklindeki” ifadelerini anımsattı.
Siyasi analist Mustafa İbrahim ise bazı bölgesel ve uluslararası tarafların uzlaşıyı engellemeye çalıştığını vurgulayarak, Fetih Hareketi’nin de daha önceki açıklamalarında bu konuyu dile getirdiğini söyledi.
İbrahim, “Filistinli gruplar, 10 yılı aşkın süredir devam eden bu engelleri aşmak zorunda. Uzlaşı dosyasının başarıya ulaşması için bu engellerin aşılması bir zorunluluk haline geldi.” dedi.
Filistinli gruplar arasındaki bölünmüşlüğün devam etmesine “yardımcı” olan bölgesel ve Arap tutumları gibi pek çok zorluk olduğunu ifade eden İbrahim, bununla birlikte uzlaşı için hakiki niyetlerin varlığının tüm bu zorlukları bertaraf edeceğini vurguladı.
İbrahim, Filistinlilerin halihazırda yaşadığı durumun daha da kötüleşebileceğine; İsrail’de hükümeti kurmakla görevlendirilen Binyamin Netanyahu’nun, yeni adımlar atabileceğine işaret ederek, böylesi bir durum karşısında birlik ve beraberlik içinde tek çatı altında bir direnişin gerektiğini kaydetti.
Filistinli gruplar arasındaki bölünmüşlük nedeniyle yakın vadede uzlaşı dosyasının başarıya ulaşma ihtimalinin uzak olduğunu dile getiren İbrahim, “Bölünmüşlüğün iki tarafı da 16 yıldır aynı döngü içerisinde. İçlerinden biri de kapsamlı bir ulusal vizyona ulaşmak için hiçbir taviz vermiyor.” dedi.
Cezayir Bildirisi
Filistin’deki siyasi bölünmenin sona erdirilmesi için Hamas ve Fetih hareketleri başta olmak üzere 14 grubun temsilcisinin katılımıyla düzenlenen Filistin Diyalog Görüşmeleri, 11 Ekim’de Cezayir’de başlamıştı.
Filistinli grupların temsilcileri, Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun’un katılımıyla 13 Ekim’de düzenlenen törende, üzerinde uzlaştıkları Cezayir Bildirisi’ni imzalamıştı.
Cezayir Bildirisi’nde İsrail işgaline karşı direnişin temeli olarak ulusal birliğin önemi vurgulanıyor.