Cezayir’in doğusundaki Kalima (Guelma) kentinin kırsalında yer alan sıcak yer altı sularının travertenlerle buluştuğu “Dıbağ Termal Kaplıcası” ya da bilinen adıyla “Lanetliler Hamamı” muhteşem güzelliği ve buharı ile görenleri büyülerken tedavi amaçlı gelen ziyaretçilerine de şifa kaynağı oluyor.
Roma İmparatorluğu döneminden bu yana hem yerel halkın hem de turistlerin ilgisini çeken bu tabiat harikası, ilginç ismiyle de birçok masal ve hikâyeye konu olmuş.
Arkeologlara göre, “Lanetliler Hamamı” adı Osmanlı döneminde insanların buradaki suyu çeşitli hastalık ve ağrıları tedavi etmek için kullanmaları nedeniyle halk arasında yaygınlık kazanmış. Her ne kadar bazı Osmanlı makamları ve günümüzde Cezayir makamları bu ismi değiştirmeye çalışsa da halk arasında kullanılmaya devam etmiş.
“Lanetliler Hamamı” ya da diğer adıyla “Dıbağ Termal Kaplıcası”, çevresindeki tesislerle özellikle kış aylarında yerli ve yabancı turistlere hizmet veriyor.
Sıcak sular, buhar, kil ve travertenler bazıları için sadece turizm, bazıları için şifa, bazıları için ise doğal güzellik kaynağı.
Yerin 10 kilometre altından yüzeye çıkan 95 dereceyi aşan sıcaklıktaki sular, göğe yükselen buharlar eşliğinde kalkerli topraktan oluşan yüksek kayaların arasından harika güzellikteki şelaleler halinde aşağı iniyor.
Yine bu sıcak sularla buluşan travertenlerin çevresindeki onlarca peri bacası da bu tabiat harikasının güzelliğine güzellik katıyor.
Misk ve çamur banyosu
Cezayirli Çevre Bilimci ve Yeşil Ekonomi Uzmanı Besma Belbecavi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Lanetliler Hamamı’nın aynı zamanda bir misk ve çamur banyosu mekanı olduğunu belirterek, Kalima kentinde bulunan bu termal kaplıcanın bölgenin en önemli jeotermal su kaynaklarından biri olduğunu söyledi.
Belbecavi, mineral zengini bu suların Roma döneminden bu yana tedavi alanlarından biri olduğunun bilindiğini, bazı kaynaklarda Amaziğ-Berberi kralların Romalılardan önce de tedavi veya güzellik amaçlı bu alana geldiğinin rivayet edildiğini aktardı.
– İzlanda’daki gayzerlerden sonra dünyadaki en sıcak su kaynağı
Lanetliler Hamamı’nın aynı zamanda mükemmel bir turizm alanı olduğunu dile getiren Belbecavi, buradan çıkan suların İzlanda’daki gayzerlerden sonra 95 dereceyi aşan sıcaklığıyla dünyadaki en sıcak su kaynağı olduğunu ifade etti.
Belbecavi, hamamın çevresinde Osmanlı döneminden eserlerin de bulunduğunu, bölgenin özellikle eko turizm ve doğal kaplıca turizmi olmak üzere muazzam bir turizm potansiyeline sahip olduğunu vurguladı.
Konik kayalardan oluşan peri bacaları
Bu tabiat harikasının daha iyi turistik imkanlarla donatılabilecek yatırıma ihtiyaç duyduğunu kaydeden Belbecavi, Cezayir devletinin müteşebbislere ve yabancı şirketlere karşılıklı kazanç esasına dayalı olarak yatırım yapma konusunda çok ciddi kolaylıklar sağladığını aktardı.
Belbecavi, Lanetliler Hamamı’nın jeotermal enerji açısından zengin bir bölge olan Buhamdan Vadisi’nin kıyısında yer aldığını ve çevredeki konik kayalardan (dikitlerden) oluşan peri bacalarının da bölgeye ayrı bir güzellik kattığını dile getirdi.
Kaynaktan saniyede 25 litre su fışkırıyor
Cezayir Turizm Bakanlığına bağlı Kaplıca ve Termal Aktiviteler Dairesi Müdürü Cemal Alili de Kalima vilayetinin başlı başına Cezayir’in en önemli kaplıcalarına ve jeotermal su kaynaklarına ev sahipliği yaptığını belirtti.
Kalima kentindeki sıcak su kaynaklarının en önemlisinin de Dibağ beldesinde yer alan bu Lanetliler Hamamı olduğunu ifade eden Alili, bölgenin Kalima kentinin 25 kilometre batısında yer aldığını kaydetti.
Alili, Lanetliler Hamamı’ndaki kaynaktan saniyede 25 litre su fışkırdığını ve bu suların fizik tedavi, rehabilitasyon alanında şifa kaynağı olduğunu vurguladı.
Şifalı suları pek çok hastalığa iyi geliyor
Bu suların daha çok cilt hastalıkları, nefes darlığı, eklem ağrısı, kemik zayıflığı, boğaz ağrısı ve sinir bozukluklarına iyi geldiğini söyleyen Alili, yıl boyunca bölgeye tedavi amacıyla binlerce insanın geldiğini aktardı.
Alili, Lanetliler Hamamı alanında sıcak su, buhar ve çamur banyosu başta olmak üzere çok sayıda tesisin yer aldığını, tıbbi teknolojik imkanların da tedavi amacıyla gelen insanların hizmetine sunulduğunu kaydetti.
Cezayir toplumunun genel olarak jeotermal kaynaklara ilgi gösterdiğine dikkati çeken Alili, halkın daha çok kış ve ilkbahar aylarında burayı ziyaret ettiğini söyledi.
Alili, yıllık yaklaşık 10 bin kişinin tedavi amaçlı ziyaret ettiği bölgede 500 yatak kapasiteli otelin bulunduğunu ve tedavi süresinin 15 ila 21 gün sürdüğünü ifade etti.
Kaplıca ve Termal Aktiviteler Dairesi Müdürü Alili ayrıca yıl boyunca yaklaşık 50 bin kişinin ise sadece ziyaret amaçlı olarak buraya geldiğini sözlerine ekledi.