Fransız sömürgesine karşı mücadelesiyle Cezayir’in tarihi sembollerinden Emir Abdulkadir el-Cezayiri’nin (1808-1883) ismi, Fransız tarihçi Benjamin Stora’nın Paris’in sömürge dönemiyle yüzleşmesine yönelik raporla yeniden gündeme geldi.
Emir’in torunlarından ve aynı zamanda Emir Abdulkadir Derneği Başkanı Muhammed Butalib, AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Emir’in esir tutulduğu ve hapse atıldığı Fransa’da heykelinin dikilmesine karşı çıkıyoruz.” dedi.
Fransa’nın raporundaki teklife karşı sanal ortamda imza kampanyası başlattıklarını ifade eden Butalib, “Emir Abdulkadir’in Fransızların işgaline karşı siyasi mücadelesinin ulviliği, ülkesini 132 yıl işgal eden Fransa’da bir heykele ihtiyaç duymaz.” ifadelerini kullandı.
Fransa’nın Emir Abdulkadir’in Fransa topraklarına “seyahat amaçlı gittiğini öne sürdüğünü ancak burada alıkonulma, esir alınma ve sayısız suikast girişimine maruz kaldığını” anlatan Butalib, Paris’in büyük dedeleri ve Cezayir direnişinin sembol isminin geçmişine yönelik böylesi bir “saptırma” kampanyasına karşı durmak üzere Cezayir karar alıcılarını adım atmaya çağırdı.
Sanal dünyada kampanyaya yoğun ilgi
Emir Abdulkadir’in bir başka torunu Atike Butalib, sanal dünyada “Emir Abdulkadir’in isminin yeminlerini bozan Fransız devleti tarafından kirletilmesine hayır” başlıklı bir kampanya başlattı.
Sanal dilekçede, “Emir, varisi olmayan bir miras değildir. O, Cezayir’in, halkının ve sömürge projelerine karşı durmuş tüm halkların mülküdür.” ifadeleri yer aldı.
Söz konusu dilekçeyi aralarında, tarihçiler, akademisyenler, gazetecilerin de yer aldığı binlerce kişi sanal ortamda imzaladı.
Fransa’daki hapis hayatından Osmanlı topraklarına geldi
Emir Abdulkadir el-Cezayiri, yazar, şair, filozof, siyasetçi ve Fransa’nın sömürge girişimine karşı savaşçı kimliğiyle Cezayir’in kurucu lideri olarak kabul ediliyor.
Abdulkadir el-Cezayiri, 1847 yılından itibaren 5 yıl Fransa’da tutuklu kaldı. Emir Abdulkadir, bunun ardından bir süre İstanbul’da, ardından 76 yaşında 1883 yılındaki ölümüne kadar Şam kentinde kaldı.
Cezayir’in bağımsızlığını kazanmasının ardından 1965 yılında Emir Abdulkadir’in naaşı ülkesinin başkentine nakledildi.
Fransa’nın özür dilemeden sömürgeyle yüzleşme çabası
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Fransız tarihçi Benjamin Stora’yı Temmuz 2020’de “sömürge tarihi ve Cezayir Savaşı” konusunu araştırarak “iki halk arasında uzlaşıyı” sağlamak üzere görevlendirdi.
Elysee Sarayı, Macron’un 20 Ocak 2021’de raporu teslim aldığını, bu konudaki çalışmaları sürdürmek istediğini ve bu raporun ışığında bazı inisiyatifler alacağını açıkladı.
Rapor sonucunda iki ülke arasındaki geçmişin daha geniş biçimde aydınlatılması için bir “hakikat komisyonu” kurulması tavsiye edildi. Stora’nın çalışmasında Fransa’daki eğitim müfredatının değiştirilmesi, sömürge tarihine ilişkin arşivlerin bilim adamlarına açılması gibi tavsiyeler yer aldı.
Macron, Cezayir sömürge geçmişi konusunda kendisinden önceki altı cumhurbaşkanından daha ileri gitmesine rağmen rapor Cezayir’in öncelikli talebi olan Fransa’nın sömürge dönemine ilişkin resmi bir özür dilemesinin aksine tavsiyede bulundu. Bunun üzerine, Macron’un makamından sömürge konusunda özür dilemeyeceğinin resmi olarak belirtilmesi, Kuzey Afrika ülkesinde yoğun tepkiyle karşılandı.
Cezayir, Fransız sömürge idaresinin ülkeden ayrılırken Cezayir’in Osmanlı dönemine de ait yüz binlerce evrakı kaçırdığını ve bunların iadesini istedi. Cezayir ayrıca, raporda tarih arşivlerinin açılmasından bahsedilirken bunların iadesi konusunda sessiz kalındığına dikkati çekti.
Fransa’nın Afrika kıtasındaki sömürgeci tarihinin en güncel ve en kanlı örneğini teşkil eden Cezayir, 1954’te bağımsızlık mücadelesine başladı.
Cezayir, 8 yıl süren bağımsızlık mücadelesiyle bu uğurda en ağır bedel ödeyen ülkelerden biri kabul edilirken, yaşanan büyük acılar Fransa’nın Afrika’dan çekilirken bıraktığı “kara leke” olarak tarihe yazıldı.
Ülkede yıllar süren insanlık dışı savaşta yaklaşık 1,5 milyon Cezayirli hayatını kaybetti, milyonlarca insan yerinden oldu.
Fransız tarihçinin de raporunda yer verdiğine göre, Fransa Cezayir topraklarında 17 ayrı nükleer deneme yaptı ve Fransız güçlerinin bu topraklara döşediği mayın ve patlayıcılar binlerce Cezayirlinin canına mal oldu.