İttifakın ilk günahının ırkçılığın açık tezahürü olduğu belirtilen yazıda, Rusya’nın İkinci Dünya Savaşı’nı kazanmasına rağmen, NATO’nun onun Soğuk Savaşı kaybettiğine inandığı kaydedildi.
İkinci günahın ideolojiyi ön plana çıkarmak olduğunu belirten yazar, ABD yönetiminin özellikle kendi ülkelerinin tüm dünya güçlerinin üzerinde olduğuna inandığını vurguladı.
İttifakın ayrıca uluslararası hukuk normlarını her zaman göz ardı ettiğine dikkat çekilen yazıda, bunun Finlandiya’ya kabul etme kararında kendini gösterdiği, aynı zamanda NATO’nun her zaman yalnızca Birleşmiş Milletler (BM) Şartı’na uygun hareket ettiğini ileri sürdüğü, ancak gerçekte durumun hiç de öyle olmadığı vurgulandı.
Makaleye göre NATO aynı zamanda blok politikasını aktif olarak destekliyor ve bu da bir günah olarak kabul edilebilir.
Altıncı günah olarak Soğuk Savaş zihniyetinin yayılmasını gösteren yazar, çünkü NATO üyelerinin kamp çatışmalarını kışkırtmaya ve dünya çapında gerilimler yaratmaya devam ettiğini, ayrıca Kuzey Atlantik’te güvenlik sağlama konusundaki orijinal arzusundan saptığını ve küresel yayılmada yer aldığını vurguladı.
Makalede, “NATO, dünya genelinde kalkınma için muazzam bir tehdit oluşturuyor. NATO’nun yaptıkları, dünyadaki tüm insanların yüksek düzeyde uyanık olmasını gerektiriyor” vurgusu yapıldı.