Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in martta Moskova ziyaretinde Rus mevkidaşı Vladimir Putin ile Pekin ve Moskova arasında ilişkilerin yeni bir boyuta yükseltilmesine dair anlayış birliğine varılmasının ardından iki ülke arasındaki pratik işbirliğini artırmaya yönelik adımlar attığı gözleniyor.
Rusya Başbakanı Mihail Mişustin, 23-24 Mayıs’ta 2 günlük resmi ziyaret için Çin’e geldi. Mişustin, “Ukrayna Savaşı’nın başlamasından bu yana Çin’i ziyaret eden en üst düzey yetkili” oldu.
Ziyaretinin ilk gününde, Şanghay’da temaslarda bulunan Mişustin, ikinci gün başkent Pekin’de mevkidaşı Li Çiang ve Çin Devlet Başkanı Şi ile görüşmeler gerçekleştirdi.
Batı’nın yaptırım uyguladığı Rus patronlar heyette
Mişustin, Şanghay’da düzenlenen Rusya-Çin İş Forumu’na katıldı. Çin ve Rusya’dan siyasetçiler ve iş insanlarının katıldığı forumda konuşan Mişustin, iki ülke arasında ekonomik ilişkilerin artan ivmesinden memnuniyetini dile getirerek, işbirliğini enerji, tarım, finans ve sanayi alanlarında genişletmeyi umduklarını vurguladı.
Rus Başbakan, ülkesinin Batı’nın yaptırımları nedeniyle büyük ekonomik baskı altında kaldığını fakat buna rağmen baskılara dayanarak kalkınmasını sürdürdüğünü, bunda Çin ile artan işbirliğinin rolü olduğunu dile getirdi.
Mişustin’in heyetinde, Rusya-Ukrayna Savaşı nedeniyle Batı’nın yaptırım uyguladığı, devlet şirketleri Sberbank ve Rostelecom’un yöneticilerinin yanı sıra Andrey Guryev, Vadim Moşkoviç, Dmitri Pumpyanskiy ve Aleksey Mordaşov gibi kilit tarım, çelik, enerji nakil ve madencilik sektörlerinden iş insanları yer aldı.
Ekonomik ilişkiler
Çin, Rusya’nın en büyük ticaret ortağı konumunda bulunuyor. İki ülke arasındaki ticaret hacmi, 2022’de 190 milyar doları aşarken, bu yılın ilk çeyreğinde de yıllık yüzde 25 artışla 52 milyar dolara ulaştı.
İki ülke liderinin koyduğu hedef doğrultusunda, ticaret hacminin bu yılın sonunda 200 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Yatırım işbirliği de gelişiyor. İki ülke halihazırda toplam değeri 165 milyar doları aşan 79 ortak yatırım projesi yürütüyor.
Enerji ticareti artıyor
Ukrayna Savaşı’nın ardından uygulanan yaptırımların, Batı ile doğal gaz ve petrol ticaretini sekteye uğratması nedeniyle Çin, Moskova’nın en büyük enerji alıcısı konumuna geldi.
Mişustin’in heyetinde yer alan Enerji İşlerinden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Alexander Novak, Rusya’nın Çin’e enerji sevkiyatının 2023’ün ilk çeyreğinde yüzde 40 arttığı bilgisini paylaştı.
Rus Başbakan da artan enerji ticaretinin, Sibirya’nın Gücü doğal gaz boru hattının yanı sıra Yamal LNG, Arktik LNG2, Amur Gaz Kimya ve Ust-Luga Gaz ortak işleme tesisleriyle enerji işbirliğinin geliştiğini vurguladı.
İki ülke, Şubat 2022’de Sibirya’nın Gücü boru hattına ek olarak Rusya’nın Doğu Sibirya bölgesi ile Çin’in kuzeyi arasında kurulması planlanan, “Uzak Doğu Gaz Güzergahı” adı verilen yeni boru hattının inşa edilmesi için 30 yıllık tedarik anlaşması imzalamıştı.
Sınır ticareti, ulaştırma
Mişustin, Çin ve Rusya arasında ulaştırma ve lojistik güzergahlarının oluşturmasının yeni jeopolitik gerçeklikte önem kazandığının altını çizerek, sınır bölgelerinde ortak altyapı projelerine hız vermeye hazır olduklarını belirtti.
Rus Başbakan, geçen yıl, Çinlilerin “Heylongciang” adını verdiği Amur Nehri üzerinde kara ve demir yolu bağlantısı kuran köprünün açılışının yapıldığını hatırlatarak, iki ülke arasında kargo transferlerinin artırılmasını amaçladıklarını kaydetti.
Bu arada Çin de 13 Mayıs’ta Rusya’ya komşu Cilin ve Heylongciang eyaletlerindeki şirketlerin, Rusya’nın Vladivostok Limanı’nın yurt içi taşımacılıkta kullanılmasına izin verdi. Böylece önceden kara yoluyla Liaoning eyaletindeki Dalian Limanı’ndan getirildikten sonra deniz yoluyla diğer Çin limanlarına taşınan mallar, kuzeydoğu eyaletlerine daha yakın konumdaki Vladivostok’dan iç limanlara doğrudan transfer edilebilecek.
Öte yandan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de aynı tarihte Rusya’nın uzak doğusu ile Çin’in İç Moğolistan Özerk Bölgesi arasında kurulması planlanan Rusya-Çin Yeni Kara Tahıl Koridoru’nın 1 Ekim’e kadar tamamlanması için kabineye ve merkez bankasına talimat verdi.
Tarifle, kota ve lojistik problemlerinin çözülmesinin ardından açılacak yeni koridorun, Rusya’nın Çin’e tahıl ihracatını büyük ölçüde artırtacağı, Çin’in yulaf ve arpa gibi tahıl türlerinde Avustralya, ABD, Kanada ve Fransa’ya ithalat bağımlılığını azaltacağı öngörülüyor.
Rusya ve Çin’in aralarında sınır ticaretinin yüzde 70’ini ulusal para birimleriyle gerçekleştirdiğini belirten Mişustin, sınır ticaretinde para birimlerin kullanılmasının iki ülkenin dolara bağımlılığını azaltacağına dikkati çekti.
Sanayi işbirliği
Ham madde ve emtia ticaretine dayalı mevcut ticaretin karakteristiğinin ilişkileri daha yüksek düzeye taşıma ihtiyacını karşılayamadığı şeklinde bir tespit var. Rusya, söz konusu tespitle iki ülke şirketleri arasında yüksek teknoloji işbirliğini ve alışverişlerini genişletilmeyi hedefliyor.
Yüksek teknoloji alanında uçak ve gemi yapımı, makine ve donanım üretiminde yeni işbirliği önerileri olduğunu söyleyen Mişustin, iki ülkenin araştırma birikimi ve imalat kapasiteleri ile teknolojik egemenliklerini birlikte güvenceye alabileceği mesajını verdi.
Rus Başbakan, Çin’de temasları sırasında Çin petrol şirketi Sinopec’in Şanghay Petro Kimya Teknolojisi Araştırma Enstitüsünü ve Pekin Çinghua Üniversitesinin inovasyon laboratuvarlarını ziyaret etti.
Mişustin’in ziyaretinde, Çin ile Rusya arasında tarım ve hayvancılık ürünleri ticareti, ticaret hizmetleri ve spor işbirliği alanlarında mutabakat zaptları ile patent işlemlerinin hızlandırılmasına ilişkin pilot programın yenilenmesine ilişkin ortak niyet beyanı imzalandı.
Ukrayna Savaşı ve Batı ile ilişkiler
Ziyaretin, Japonya’da düzenlenen G7 Zirvesi’nin ardından yapılması, bazı yorumculara göre, Batı’ya mesaj niteliği taşıyor.
Rus Başbakan’ın ziyaretinin, Pekin’in ilk kez düzenlediği Orta Asya zirvesinin hemen ardından gelmesi de Pasifik’te kuşatmaya maruz kalan Çin’in Kuşak Yol projesiyle Orta Asya’dan çıkışında burayı arka bahçe gören Rusya’nın işbirliği açısından önemli görüldü.
Ziyaret, Batı ülkelerinin, Ukrayna krizinin çözümü için Çin’e Rusya üzerindeki nüfuzunu kullanması yönündeki telkinlerinin arttığı bir döneme denk geldi.
Taraflar, Rusya-Ukrayna Savaşı’na değinmeden, ziyaretin gündemi olarak ekonomik ilişkilere odaklanmaya özen gösterdi.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mao Ning, Pekin’de düzenlenen basın toplantısında, konuyla ilgili soruya verdiği yanıtta, Çin ile Rusya arasındaki bağların “normal ekonomik ve ticari ilişkiler” olduğunu belirterek, “Çin-Rusya işbirliği, üçüncü tarafları hedef almadığı gibi üçüncü tarafların baskısına ve müdahalesine tabi değildir.” dedi.
Şi’den “temel çıkarlarda dayanışma ve eşgüdüm” mesajı
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Mişustin ile yaptığı görüşmede, Çin ile Rusya’nın temel çıkarlarını ilgilendiren konularda karşılıklı güçlü desteği sürdürmesi” ve “çok taraflı platformlarda eşgüdümü güçlendirmesi” gerektiğini belirtti.
Martta Moskova’ya yaptığı ziyarette, Rusya Devlet Başkanı Putin ile iki ülke ilişkilerinin geleceği ve farklı alanlarda işbirliğine dair yol haritası ortaya koyduklarını hatırlatan Şi, ilişkilerin geniş potansiyelinin ve güçlü ivmesinin, işbirliğini farklı alanlarda ilerletmek için değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Şi, Çin’in, Kuşak ve Yol Girişimi ile Rusya’nın öncülüğündeki Avrasya Ekonomik Birliği arasında sinerji yaratarak daha açık ve geniş bir bölgesel pazar oluşturulması için birlikte çalışmaya hazır olduğunun altını çizerek, bunun hem küresel sanayi ve tedarik zincirlerinin istikrarını sağlayacağına hem de bölge ülkelerine daha fazla katkıda bulunacağına işaret etti.
Rusya Başbakanı Mişustin de iki ülke liderinin vardıkları anlayış birliği doğrultusunda farklı alanlarda pratik işbirliğini derinleştirmek için çalışacaklarını kaydederek, “Rusya, çok kutuplu bir dünyayı teşvik etmek ve hukuka dayalı ulusları düzeni yeniden tesis etmek için Çin ile çalışmaya hazırdır.” ifadesini kullandı.