Çin Halk Kongresi Daimi Komitesi, Hong Kong Özel İdare Bölgesi’nde seçim sistemini revize eden yasal değişiklikleri onayladı.
Hong Kong’un anayasası niteliğindeki Temel Yasa’nın 1. ve 2. ek maddelerinde yapılan değişiklikler, Daimi Komitenin 167 üyesinin katıldığı oturumda oy birliği ile onaylandı.
Çin Halk Kongresi mart başında yaptığı yıllık toplantıda, Hong Kong seçim yasasında değişiklik yapılması için Daimi Komiteye yetki vermişti.
Devlet Başkanı Şi Cinping’in imzaladığı iki ayrı kararname ile yapılan değişikliklerin yarından itibaren yürürlüğe gireceği bildirildi.
Yasama Meclisinde doğrudan seçimle belirlenen üye sayısı azaltıldı
Değişikliklerle Hong Kong’un yerel yasama organı niteliğindeki Yasama Meclisinde doğrudan seçimle belirlenen sandalye sayısı azaltıldı.
Yasama Meclisindeki sandalye sayısı 70’ten 90’a çıkarılırken, doğrudan seçimle belirlenen sandalye sayısı 35’ten 20’ye düşürüldü.
Hong Kong Baş Yöneticisini seçmekle görevli Seçim Komitesinin Yasama Meclisinin 40 üyesini de belirlemesine karar verildi.
Meclisin geriye kalan 30 üyesi ise iş ve meslek odaları ile sektör temsilcileri tarafından seçilecek.
Öte yandan, bundan böyle Baş Yönetici’nin yanı sıra Yasama Meclisinin 40 üyesini seçecek olan Seçim Komitesinin üye sayısı 1200’den 1500’e çıkarıldı.
Komitenin 117 üyesinin doğrudan seçimle göreve gelen yerel konseyler tarafından belirlenmesi uygulamasına son verilirken, komitede “vatansever örgütlenmelerden” ve Çin Halk Danışma Konferansından yeni üyelerin yer almasına kara verildi.
Adayların seçime girmesine İnceleme Komitesi karar verecek
Öte yandan Yasama Meclisinin 20 sandalyesi için yapılacak seçimlere aday olacakların gerekli şartları taşıyıp taşımadıklarına karar vermek üzere Seçim Komitesine bağlı bir İnceleme Komitesi kurulmasına karar verildi.
Hong Kong polisinin vereceği raporlar doğrultusunda adayların seçime girmesine onay verecek komitenin kararları yargıya taşınamayacak, idari soruşturma konusu yapılamayacak.
Çin yönetimi, seçim sistemindeki değişikliklerin “Hong Kong’un vatanseverler tarafından yönetilmesini” sağlayarak kentte istikrarı güvence altına alacağını savunurken, demokrasi yanlısı muhalifler, “tek ülke, iki sistem” anlayışıyla yönetilen bölgenin özerkliğine zarar verdiği ve Pekin yönetiminin müdahalesine açık hale getirdiğini eleştirisini yapıyor.
Hong Kong’un statüsü
Hong Kong, 1898’de imzalanan “kira sözleşmesi” ile uzun yıllar İngiltere hakimiyetinde kaldıktan sonra 1997’de Çin’e devredilmişti.
İmzalanan ortak deklarasyon çerçevesinde Hong Kong’a 2047’ye kadar basın, ifade, toplanma, inanç ve serbest akademik çalışma gibi özgürlükleri ile bağımsız idari ve hukuki yapısını koruma hakkı tanınmıştı.
Hong Kong, Çin’e bağlı olmasına rağmen kendine ait para birimi, dil, hukuk sistemi ve kimlik kullanıyor. Özerk yapılı bölgenin sadece savunma ve dış politika gibi konularda Pekin’e bağlı olduğu bu yönetim modeli, “bir ülke, iki sistem” olarak adlandırılıyor.
Pekin yönetiminin son yıllarda Ulusal Güvenlik Yasası gibi yasal değişikliklerle bölgenin özerk yönetim yapısını aşındırdığı eleştirileri yapılıyor.