Tayvan lideri Tsai Ing-wen’in Orta Amerika ziyaretinden dönüşte ABD transiti adı altında Los Angeles’ta Temsilciler Meclisi Başkanı Kevin McCarthy ile görüşmesine misilleme olarak, Tayvan Boğazı’nda adayı vurma simülasyonu dahil üç günlük askeri tatbikatı tamamlayan Çin ordusu, Devlet Başkanı Şi Cinping’in teftişinden geçti.
Çin Halk Kurtuluş Ordusu Güney Komutanlığı Donanmasını denetleyen Şi, ‘silahlı kuvvetlerin modernizasyon seviyelerini tüm cephelerde yükseltmek için eğitimi güçlendirmek, muharebeye hazır olmak ve dönüşümü hızlandırmak gerektiğini’ vurguladı.
Devlet yayın kuruluşu CCTV’nin haberine göre “Gerçek muharebeye yönelik askeri eğitimi güçlendirmek” vurgusunu yapan, Çin’in savaş konseptleri ve yöntemlerinde yenilikçi olması gerektiğini’ belirten Şi, “Ordu, Çin’in toprak egemenliğini ve denizdeki çıkarlarını kararlı şekilde savunmalı ve genel periferik istikrarı korumaya çalışmalıdır” dedi.
Kasımda ‘Çin’in savaşa hazırlanmaya odaklanacağını’, ‘Pekin’in askeri eğitim ve herhangi bir savaşa hazırlıklı olma halini kapsamlı şekilde güçlendireceğini’ açıklayan Çin Devlet Başkanı, geçen ay ulusal savunmanın her cephede geliştirilmesinin önemini vurgularken, “Çin silahlı kuvvetlerini ülkenin egemenliğini, güvenliğini ve kalkınma çıkarlarını etkin şekilde korumaya muktedir bir ‘Demir Çin Seddi’ haline getirmeliyiz” manzarası çizdi.
Şi’nin Çin Halk Cumhuriyeti’nin kurulmasından beri Mao Zedung’dan sonra görev süresi üçüncü döneme uzatılan ilk Çin Komünist Partisi (ÇKP) Genel Sekreteri ve dolayısıyla Devlet Başkanı olmasına karar verilen ÇKP’nin 20. Ulusal Kongresi’nde, 1949’da içsavaşı kazanan anakaradaki komünist yönetimden ayrılan Tayvan’la yeniden birleşme sözü verilmişti. Çin lideri, Kongre’deki konuşmasında, “İçtenlikle ve en üst düzeyde çabayla Tayvan’la barışçı birleşme için çabalamaya devam edeceğiz. Ama, güç kullanımından vazgeçme sözü vermeyeceğiz. Tarihin çarkları Çin’in yeniden birleşmesine doğru ilerliyor. Ülkemizin tam olarak yeniden birleşmesi mutlaka gerçekleşmelidir ve bu gerçekleşebilir” demişti.
Washington’ın Pekin’in Tayvan’la ilgili ‘Tek Çin’ ilkesine dair ortak bildiriler kabul etmiş olmasına rağmen, özellikle Biden yönetimi, Tayvan’ın bağımsızlığını tanıyabileceğine işaret eden siyasi adımlar atıyor, Tayvan’ı askeri olarak savunmaya kapı açan açıklamalar yapıyor ve Tayvan’a rekor düzeyde silah satıyor.
ABD’nin Çin’le gerilimi tırmandırdığı bir diğer saha ise Güney Çin Denizi. Bu yüzden Çin’in her yıl trilyonlarca dolarlık ticaretin geçtiği stratejik su yolunun neredeyse tamamı üzerinde egemenlik iddiasında bulunması, Filipinler, Vietnam, Malezya ve Brunei’yi kendi hak iddialarıyla ilgili endişelendiriyor.
Bu vesileyle ‘uluslararası sularda seyrüsefer özgürlüğünü savunmak’ gerekçesiyle ABD donanma gemilerini Güney Çin Denizi’ne gönderen Biden yönetiminin Tayvan yakınındaki bir üs dahil olmak üzere Filipinler’in daha fazla üssünü kullanma planı da Pekin’i kızdırdı.
Bu hafta ABD ile Filipinler aralarındaki en büyük ortak askeri tatbikatı düzenlerken, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, ‘Güney Çin Denizi’nde de olmak üzere her türlü gözdağı ve baskıya karşı Filipinler’in yanında yer alma’ taahhüdünde bulundu.