Ülkeyi yöneten Çin Komünist Partisinin yayın organı “Global Times”ta yayımlanan baş yazıda Scholz’un ziyaretinin, Almanya’nın Çin ile daha yakın diplomatik ve ekonomik ilişkiler kurma istediğinin göstergesi olduğu belirtildi.
“Çin-Almanya iş birliği çalkantılı dünyada istikrarlı bir bağ olabilir” başlığını taşıyan yazıda, iş birliği yaklaşımının diğer Avrupa ülkelerinin de arzusu olduğu vurgulanarak, şu ifadelere yer verildi:
“Her ne kadar Çin ile ekonomik bağları koparma konusu çokça tartışılsa da Avrupa ülkelerinin, yoğun stratejik rekabeti teşvik eden Washington’ı sorgulamadan desteklemek yerine kendi ekonomik çıkarlarını, halklarının refahını ve genel stratejilerini hesaba kattığı anlaşılıyor.”
Yazıda, Scholz’un 12 Ekim’de, ülkesinde katıldığı iş forumunda, “Çin ile rekabette ekonomik bağları koparmanın yanlış bir yaklaşım olacağına” ilişkin sözlerine yer verildi.
Scholz, forumdaki konuşmasında, küreselleşmenin çok sayıda insanı refaha kavuşturan bir başarı hikayesi olduğunu, savunulması gerektiğini vurgulayarak, “Ekonomik bağları koparmak doğru yanıt değil. Bazı ülkelerle ekonomik bağları koparmak zorunda değiliz. Açıkçası Çin ile iş yapmayı sürdürmemiz gerektiğini düşünüyorum.” değerlendirmesinde bulunmuştu.
Öte yandan Sholz’un koalisyon ortağı Yeşiller Partisinden Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, 18 Ekim’de Berlin’de katıldığı dış politika forumunda ülkesinin Rusya ile ekonomik bağımlılık ilişkisinin Ukrayna Savaşı’nın ardından yol açtığı sorunlardan dersler çıkararak aynı hataları Çin ile ilişkisinde tekrarlamaması gerektiğini belirtmişti.
Baerbock, forumdaki konuşmasında Almanya’nın “otoriter rejimlerle sistemler rekabetine” hazırlıklı olması gerektiğine dikkati çekerek, “Almanya, Rus enerjisine bağımlılığı konusunda Doğu Avrupalı ortaklarının uyarılarını göz ardı etti. Böyle bir hatayı tekrarlamayacağımızdan emin olmalıyız. Bu da demek oluyor ki Çin’e yönelik siyasetimizde bunu daha emin olarak hesaba katmak zorundayız.” diye konuşmuştu.
Selefi Angela Merkel’in ekonomik ilişkileri ön planda tutan yaklaşımına zıt olarak Scholz, Çin’e siyasi eleştiriler yöneltmekten kaçınmayan bir tutum izliyor.
Scholz, geçen ay Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunda yaptığı konuşmada, Çin’e BM’nin Uygur Özerk Bölgesi’ndeki azınlık haklarına yönelik önerilerini uygulama çağrısında bulunmuştu.
Almanya Başbakanı, bu yılın başında Japonya’ya yaptığı gezide Çin’i “sistemik rakip” olarak tanımlamıştı.