İstihbarattan sorumlu Devlet Güvenliği Bakanlığının sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, soyadının “Hao” olduğu belirtilen 39 yaşındaki yetkilinin, Japonya’da öğrenimini sürdürürken CIA tarafından “işe alındığı” öne sürüldü.
Açıklamada, hangi bakanlıkta çalıştığı belirtilmeyen yetkilinin casusluk faaliyetinin farkına varılmasının ardından gözaltına alındığı, hakkındaki soruşturmanın sürdüğü kaydedildi.
Hao’nun Japonya’da öğrenciyken vize başvurusu için gittiği ABD’nin Tokyo Büyükelçiliğinde “Ted” adlı Amerikalı görevliyle tanıştığı ifade edilen açıklamada, görevlinin “yemek davetleri ve hediyelerle Hao ile yakın ilişki kurduğu”, “ondan para karşılığı makaleler yazmasını istediği” anlatıldı.
Açıklamada Ted’in, ilerleyen zamanda Hao’yu “Li Cün” adlı, Çin asıllı olduğu anlaşılan meslektaşıyla tanıştırdığı, ikilinin birlikte çalıştıkları, Japonya’daki öğreniminin sonuna doğru Li Cün’in Hao’ya CIA’in Tokyo istasyonunda çalıştığını itiraf ederek ona casusluk önerdiği ve “Çin’in kilit kurumlarında çalışmasını” telkin ettiği öne sürüldü.
Hao’nun teklifi onaylayarak ABD ile “casus sözleşmesi imzaladığı”, sınav ve eğitimlerden geçmeyi kabul ettiği” ileri sürülen açıklamada, Çin’e dönüşünde adı verilmeyen bakanlıkta çalışmaya başlayan şüphelinin, bilgi aktarmak amacıyla CIA personeliyle çok kez buluştuğu ve casusluk ücreti aldığı iddia edildi.
Devlet Güvenliği Bakanlığı, 10 Ağustos’ta da devlet ait silah şirketinin 52 yaşındaki çalışanını casusluk şüphesiyle gözaltına almış, zanlının İtalya’da öğrenim görürken CIA için çalışmaya başladığı öne sürülmüştü.
Bakanlığın yeni oluşturduğu sosyal medya hesabında her iki vakayla ilgili paylaşımlarında doğrudan CIA’e işaret etmesi dikkati çekti.
Bakanlık, 1 Ağustos’ta yaptığı paylaşımda ülkedeki casusluk faaliyetlerinin “vahim ve karmaşık durumda” olduğunu belirterek, vatandaşlardan karşı casusluk faaliyetlerine destek olmaları çağrısında bulunmuştu.
CIA Direktörü William Burns, geçen ay ülkesindeki Aspen Güvenlik Forumu’nda yaptığı konuşmada, CIA’in 10 yıl önce yaşadığı ciddi kayıpların ardından “Çin’deki casus ağını yeniden kurmakta mesafe kaydettiğini” ifade etmişti.
Pekin yönetimi, “ulusal güvenliği korumak için her türlü karşı tedbiri alacağını” belirterek açıklamaya tepki göstermişti.