Türkiye’de yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla mücadele sürecinde toplumsal bağışıklığın sağlanabilmesi için ocak ayında başlayan aşı uygulaması, bugün gelen 6,5 milyon doz yeni sevkiyatın ardından hız kazanacak.
- Çin’den sipariş edilen Kovid-19 aşılarının ikinci partisini taşıyan uçak Türkiye’ye geldi
Dünyada aşı geliştirme çalışmalarını yakından takip eden Türkiye, Çinli Sinovac firmasınca üretilen CoronaVac aşısının temini için anlaşma yaptı. Bu kapsamda, bu yıl içinde temin edilecek toplam 50 milyon doz aşının ilk sevkiyatını oluşturan 3 milyon doz Türkiye getirilmiş, 14 Ocak’tan itibaren de sırasıyla sağlık çalışanlarına, huzurevleri ve bakımevlerinde kalanlarla onların bakımından sorumlu kişilere, 85 yaş ve üzerindeki vatandaşlara uygulanmaya başlanmıştı.
Aşının 10 milyon dozluk ikinci sevkiyatının ilk bölümünü oluşturan 6,5 milyon doz aşı bu sabah Türkiye’ye ulaştı. Yapılan anlaşma gereği 50 milyon doz inaktif aşının tamamının Türkiye’ye getirilmesiyle 25 milyon kişi aşılanmış olacak.
“CoronaVac aşısı için 13 Ocak’ta aşı için “Acil Kullanım Onayı” verildi
Çin’den 30 Aralık 2020’de Türkiye’ye getirilen ve Ankara Esenboğa Havalimanı’ndan, tüm sıcaklık kontrol sistemi, jeneratör ve yedek sistemler bulunan araçlarla Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Aşı ve İlaç Deposu’na nakledilen aşıların kabulü, sıcaklık kaydedici cihazlarla kontrolün ve uygunluğunun teyidinin ardından yapıldı.
Aşılardan rastgele alınan numuneler, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) laboratuvarlarına sevk edilerek, en az 14 gün sürecek analiz süreci başlatıldı. TİTCK tarafından, analizleri tamamlanan CoronaVac aşısına 13 Ocak’ta “Acil Kullanım Onayı” verildi. Bu süreçte aşılar, Sağlık Bakanlığına ait iklimlendirme özelliğine sahip, özel tasarlanmış araçlarla il depolarına dağıtıldı.
Bugün gelen 6,5 milyon dozluk yeni aşı da yine Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Aşı ve İlaç Deposu’na nakledilecek. Aşıların kabulü, sıcaklık kaydedici cihazlarla kontrolün ve uygunluğunun teyidinin ardından yapılacak. Aşılardan alınan numuneler, TİTCK laboratuvarlarına sevk edilerek, en az 14 gün sürecek analiz süreci başlatılacak ve analizlerin tamamlanmasının ardından aşılar kullanıma girecek.
Sağlık Bakanı Koca, aşısının ilk dozunu oldu
Bilim Kurulunca çeşitli nüfus grupları arasında “enfeksiyon kapma, ölüm oranı, olumsuz toplumsal etki riski” gibi unsurlar göz önüne alınarak aşılamadaki genel öncelikler belirlendi. Buna göre aşılama çalışmalarının dört aşamada yürütülmesi planlandı.
Acil Kullanım Onayı verilmesinin ardından, Ankara Şehir Hastanesinde Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve Bilim Kurulu üyeleri, 13 Ocak’ta CoronaVac aşılarının ilk dozunu oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da 14 Ocak’ta Ankara Şehir Hastanesine gelerek aşı yaptırdı.
Aşıların, uygun şartları taşıyan sağlık çalışanlarına tanımlanmasıyla belirlenen “Kovid-19 Aşısı Ulusal Uygulama Stratejisi” doğrultusunda 14 Ocak’ta sağlık çalışanları aşılanmaya başlandı.
Sağlık Bakanlığınca ilgili sağlık çalışanlarına bildirim yapıldı ve sağlıkçılar, Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) üzerinden randevu alarak da aşılarını oldu.
Sağlık çalışanlarının ardından, öncelik sıralamasına göre diğer vatandaşların aşılanmasına başlandı. Bu kapsamda, 19 Ocak’ta huzurevleri ve bakımevlerinde kalanlarla onların bakımından sorumlu kişilerin yanı sıra aynı zamanda 90 yaş üzeri vatandaşlar için de aşılama gerçekleştirildi. 90 yaş üzerindeki vatandaşlar için sağlık ekipleri evlerine giderek aşılarını yaptı.
Bilim Kurulu toplantısında yapılan değerlendirmenin ardından 21 Ocak’ta 85 yaş üzerindeki vatandaşlar da evlerinde aşılanmaya başlandı. Evlere aşı için giden ekipte hekim ve uzman sağlık personeli tam teçhizatlı olarak hazır bulundu.
Öte yandan 21 Ocak’ta eczane ve ecza deposu çalışanları ile eczacılık fakültelerinin stajyer öğrencilerinden isteyenler de aşılarının ilk dozunu oldu. Aşıların ikinci dozu, 28 gün sonra yapılacak.
Aşılama takvimi
Aşılama süreci, Koronavirüs Bilim Kurulu’nun oluşturduğu takvim doğrultusunda tamamlanacak. Belirlenen takvime göre, birinci aşamasının A grubunda sağlık kurumunda çalışanlar (kamu, özel, üniversite, vakıf gibi tıp fakültesi ve diş hekimliği fakültesi stajyer öğrencileri dahil) ile tüm eczane çalışanları (eczacı ve kalfalar dahil) bulunuyor.
Birinci aşamanın B grubunda yaşlı, engelli, koruma evleri gibi yerlerde kalan ve çalışanlar, C grubunda ise 65 yaş ve üstü bireyler yer alıyor.
İkinci aşamada A grubunda, hizmetin sürdürülmesi için öncelikli sektörlerin çalışanları bulunuyor. Bu sektörler şu şekilde sıralanıyor:
“Milli Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, kritik görevlerdeki kişiler, zabıta, özel güvenlik, Adalet Bakanlığı, cezaevleri, eğitim sektörü (öğretmenler ve öğretim üyeleri), gıda sektörü (SGK kayıtlarına göre) çalışanları (fırın, yemek fabrikaları, gıda imalathaneleri, ambalajlanmış su üreticileri vb), taşımacılık (SGK kayıtlarına göre) sektöründe çalışanlar.”
Bunların ardından ikinci aşamada 50-64 yaşlarındaki bireyler, üçüncü aşamada ise öncelikle kronik hastalığı olan kişilere aşı yapılacak. Bu kişilerden ilk olarak 40-49 yaşındakiler aşılanırken, bu grubu 30-39 yaş ve 18-29 yaş grubu takip edecek.
Üçüncü aşamada son olarak diğer gruplarda bulunan sırasıyla 40-49 yaş, 30-39 yaş ve 18-29 yaşlarında olanlara aşı uygulanacak.
Dördüncü aşamada ise sırası geldiği halde zamanında yaptırmayanlar aşılanacak.
Aşılama için randevu alınacak
Vatandaşlar, Kovid-19 aşısına ilişkin durumunu e-Nabız hesabından veya 2023’e kısa mesaj göndererek öğrenebilecek. Aşı olacak grup arasında yer alan kişiler randevu işlemi için MHRS uygulamasına yönlendirilecek, tarihi geldiğinde de randevu aldığı sağlık kuruluşuna gidecek.
Aşıyı uygulayan sağlık personeli vatandaşın ikinci doz randevusunu da oluşturacak, bu randevunun bilgileri de kısa mesajla iletilecek. Aşı randevuları MHRS ve e-Nabız hesabı üzerinden değiştirilebilecek.
CoronaVac inaktif virüs yöntemiyle üretildi
Sinovac ilaç şirketi CoronaVac’ı eski bir aşı üretim tekniği olan inaktif virüs yöntemiyle üretti. Yıllardır kullanılan eski bir yöntem olan inaktif virüs tekniğinde, enfekte etme özelliğini yitirmiş virüsün enjekte edilmesiyle vücudun hastalığa karşı bağışıklık kazanması amaçlanıyor. Söz konusu teknikten, dünyada yaygın olarak kullanılan su çiçeği gibi birçok aşının üretiminde yararlanılıyor.