Çinli güvenlik uzmanı Jingdon Yuan, Washington ile Pekin yönetimi arasında bugün ABD’nin Alaska eyaletinde yapılacak toplantının, iki tarafın da karşılıklı büyümesi ve aralarındaki ilişkinin tazelenmesi için alt satırlarını, beklentilerini ve önerilerini sunmalarını sağlayacak ilk fırsat olacağı değerlendirmesinde bulundu.
Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsünün (SIPRI) kıdemli güvenlik uzmanı Jingdon Yuan, Çin’in, muhatabı ABD’yi bu toplantıda daha aktif bir şekilde değerlendirmeye çalışacağını söyledi.
Jingdon, bunun nedenini, “yakın zamanda seçilen ABD Başkanı Joe Biden’nın yönetiminin, selefi Donald Trump dönemindeki iki ülke arasında kısasa kısas yaptırımlarla birlikte süre gelen ticaret savaşına sahne olan Çin politikasının genel parametresini, büyük ölçüde koruması” olarak değerlendirdi.
SIPRI uzmanı Jingdon, Biden’ın selefi Trump’tan iki önemli konuda ayrıştığını belirtti.
Jingdon, “İlk olarak Biden’ın prensipleri açık görünüyor ve bunlar konusunda ısrarcı. Ayrıca Trump gibi boş konuşmuyor. İkinci olarak da her iki tarafın da ortak çıkarları paylaştığı diyalog ve iş birliğine açık.” yorumunu yaptı.
Biden döneminde iki ülke arasındaki ilk üst düzey temasta, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, Çin Dışişleri Bakanı ve Devlet Konseyi üyesi Wang Yi ve Halk Cumhuriyeti Dışişleri Merkez Komisyonu Ofisi Direktörü Yang Jiechi ile Alaska’da bir araya gelecek.
Toplantı, eski Başkan Donald Trump döneminde iki ülke arasında yokuş aşağı giden ikili ilişkilerin ardından, Biden döneminde böylesine üst düzey bir temasın ilk örneği olacak.
Jingdon, Biden yönetiminin, Çin’e karşı iklim değişikliği konusunda açık olacağını ve ticaret, teknoloji ve bölgesel güvenlik konularında da kararlı olduğunu söyledi.
“Çinlilerden açık ve dürüst tartışmalar bekleyebilirsiniz” diyen Jingdon, ABD tarafının ise “daha spesifik, hedefe yönelik ve inatçı olacağını ancak gerekli olmayan yerlerde de tartışmaya girmeyi seçmeyeceğini” kaydetti.
Alaska toplantısının en iyi sonucunun, her iki tarafın da daha fazla görüşme konusunda mutabık kalması olacağını dile getiren Jingdom, “Hatta belki de (toplantının) bazı spesifik konularda iş birliği de dahil olmak üzere ‘Asya-Pasifik Ekonomik İş Birliği’ veya ‘G20’ zirveleri aralarında Şi Cinping-Joe Biden görüşmesi gibi daha iyi sonuçları da olabilir.” diye konuştu.
Jingdon ayrıca, eski Başkan Trump yönetimi ile Çin arasında, Ocak 2020’de varılan ticaret anlaşmasının da “Biden yönetimi tarafından ABD-Çin ekonomik ilişkilerinin genel bir değerlendirmesi yapılıncaya kadar yürürlükte kalacağını” söyledi.
Jingdon, “ticaret dengesizliğinin, teknoloji ve inovasyonda liderliği muhafaza etmek, fikri mülkiyetin korunması, pazara erişimde adalet gibi konulardan daha az önemli olabileceği” değerlendirmesinde bulundu.
“Çin ve ABD, Kuzey Kore ve iklim değişikliği konularında birlikte hareket etmeli”
Çinli akademisyen ayrıca, iklim değişikliği ve Kuzey Kore’nin nükleer silah teknolojisini artırması gibi “kritik” konularda hem Çin hem de ABD’nin birlikte hareket etmesi gerektiğinin altını çizdi.
Washington’un, Hong Kong ve Tayvan konusundaki söyleminin dozunu düşürüp düşürmeyeceği sorusuna Jingdon, Çin’in katılımı ve iş birliğinin bu sorunları arka plana atacağını veya en azından ABD’yi bu konularda çok ses çıkarmamaya iteceği cevabını verdi.
Jingdon, “Tayvan, Hong Kong’dan oldukça farklı. Biden yönetimi Hong Kong’u kendi kaderine teslim edebilir. Ancak ABD, Tayvan’ın güvenliğiyle ilgili ne yapabileceği konusunda ise stratejik olarak belirsiz kalmasına rağmen daha fazla kararlılık gösterecektir. Diğer yandan Pekin yönetimi de bu konuda ABD ile eşit ve hatta daha kararlı. Bu nedenle Tayvan meselesi, potansiyel ABD-Çin askeri çatışması tetikleyecek en tehlikeli konu olabilir.” yorumunu yaptı.
Çinli yetkililer, Hong Kong’daki seçim sisteminin de yapılacak reformla bölgede siyasetten yargıya birçok alanda “vatansever” Hong Konglunun iş başına gelmesinin beklendiğini dile getirmişti. Washington yönetimi, Alaska toplantısı öncesinde, Çin’in Hong Kong’daki seçim sisteminin son revizyonu nedeniyle 16 Mart’ta 24 Çinli yetkiliye yönelik yaptırım kararı almıştı.
“Quad, Çin ile muazzam ekonomik etkileşimlerini görmezden gelemez”
Jingdon, “Quad ülkelerinin hepsi, Çin’in yükselişinin, çıkarları için büyük bir güvenlik sorunu olduğu konusunda hemfikir olabilir, ancak farklı çıkarları, öncelikleri ve kapasiteleri göz önüne alındığında farklı yaklaşımlar sergileyebilirler.” dedi.
Jingdon ayrıca, “Çin ile Hindistan arasında bir askeri çatışma olursa, Japonya veya Avustralya’nın veya hatta ABD’nin askeri güçlerle doğrudan müdahale edeceğini hayal etmek zor.” diye konuştu.
Buna ek olarak Jingdon, “Tüm Quad üyeleri, Çin ile muazzam ekonomik etkileşime sahip oldukları gerçeğini görmezden gelemez. Tek başına bu gerçek bile Quad ülkelerinin politika yapıcılarının, özellikle halihazırda iki ikili ittifak varken, çeşitli alış-verişler, çıkarımlar ve sonuçlar üzerinden açık bir şekilde düşünmelerine neden olacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.
“Sonuç olarak, Quad’ı ittifak olmaya yönlendiren şey nedir?” sorusunu yönelten Jingdon, şunları kaydetti:
“İşaret açık; Quad’ı oluşturan ABD, Japonya, Avustralya ve Hindistan, Çin sorunu konusunda ciddiler ve daha yakın koordinasyon sağlamakla her zamankinden daha çok ilgileniyorlar. Fakat büyük ölçüde Kovid-19 salgını sonrasındaki hamleleri, ortak güvenlik çıkarlarının sinyallerini vermek ve kurallara dayalı düzeni korumak için ortak stratejiler oluşturmak ve özellikle ticaret ve yatırımı geliştirme ve tedarik zincirlerini güvence altına alma konularında daha fazla ekonomik iş birliği üzerine olacak.”
Jingdon, Alaska toplantısının, Biden yönetiminin ocakta göreve gelmesinden bu yana iki ülke arasında bu kadar üst düzey katılımla gerçekleşecek ilk toplantı olacağı için Quad ülkeleri için “olağandışı” olacağı yorumunda bulundu.
Jingdon son olarak, Quad’ın daha çok, “Çin’in dünyanın diğer bölgelerindeki genişleyen varlığından çok, diğer politika seçeneklerinin kapanabileceği durumlarda” dört güç arasındaki bölgesel güvenlik iş birliğiyle ilgili olduğunu söyledi.
Alaska görüşmesi, Joe Biden yönetimi ile Çin arasındaki ilk görüşme olacak
İlk yurt dışı seyahatini Çin’e karşı güçlü bir caydırıcılık oluşturmak için Pasifik bölgesine yapan Bakan Austin ve Blinken, Tokyo ziyareti sonrası Güney Kore’ye seyahat etti. İkilinin Güney Kore’deki temaslarının ardından Hindistan’a gitmesi bekleniyor.
Blinken’ın, bugün Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan ile birlikte, Alaska’da Çinli mevkidaşı ile görüşmesi bekleniyor. Bu görüşme, Joe Biden yönetimi ile Çin arasındaki ilk görüşme olacak.
ABD Başkanı Joe Biden 12 Mart’ta Çin’e karşı ABD, Avustralya, Japonya ve Hindistan’ın oluşturduğu Quad ittifakı liderleriyle yaptığı çevrim içi görüşmede, bölgenin güvenliği ve refahına ilişkin ülkesinin taahhütlerini dile getirmişti.