Londra, Varşova, Berlin ve Pekin’de merkezi bulunan ve 50’den fazla ülkede faaliyetlerini sürdüren çevre hukuku kuruluşu ClientEarth, Avrupa’da hayata geçirilmesi planlanan 30 doğal gaz projesinin durdurulması için hukuki süreç başlatacaklarını bildirmişti.
- Çevrecilerden AB’nin doğal gaz projelerine desteğine karşı hukuki süreç
Kuruluştan 7 Haziran’da yapılan açıklamada, Avrupa Komisyonunun destek vereceği 30 doğal gaz projesini duyurduğu anımsatıldı.
ClientEarth, Komisyonun 30 doğal gaz projesini destek listesine alarak kendi iklim ve enerji yasalarını ihlal ettiğini öne sürdü.
Konuya ilişkin AA muhabirine değerlendirmede bulunan enerji analisti Jakobik, “Durdurulmaya çalışılan Baltic Pipe, bizi Rusya’dan bağımsız kılacak projelerden biri. Ortaya atılan argümanlar var evet ancak Kremlin doğaya ve insanlara ahlaki bir sorumlulukla bakmıyor. Bunu hatırlamakta fayda var.” dedi.
Jakobik, tüm fosil yakıt projelerinden vazgeçmenin “en iyisi” olacağını ancak mevcut koşullarda bunun Rusya’dan gelen gazın artmasıyla sonuçlanacağını ifade etti.
Akdeniz’den gelecek alternatif doğal gaz kaynaklarına da değinen Jakobik, bunların çevreyi koruma bahaneleriyle engellenmeye çalışılmasını yanlış bulduğunu söyledi.
“13 milyar avro maliyet”
Ortak firmalar Friends of the Earth Europe, Food and Water Action Europe ve CEE Bankwatch Network ile bu projelere AB desteğini sona erdirmek için yasal işlem başlatacaklarını bildiren ClientEarth, listede bulunan projelerin 13 milyar avroya mal olacağını ve bunun AB ülkeleri vatandaşlarının vergileriyle karşılanacağını belirtmişti.
ClientEarth avukatlarından Guillermo Ramo da “Bu liste, Avrupa’da fosil gazın aşamalı olarak kaldırılmasından bahsetmemiz gereken bir dönemde, VIP geçiş izni anlamına geliyor. Komisyon, bu etkilerin önemli olduğuna dair kanıtlara rağmen, gaz altyapı projelerinden kaynaklanan metan emisyonlarının etkisini dikkate almadı. Bu yasa dışı.” değerlendirmesinde bulunmuştu.
Kurumun destek verilmemesi gerektiğini savunduğu projeler arasında Norveç gazını Polonya’ya getirmek için tasarlanan “Baltık Doğal Gaz Boru Hattı” (Baltic Pipe) ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin doğal gaz altyapısının geliştirilmesini içeren projeler de yer alıyor.
Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı savaş sonrasında Moskova’ya olan enerji ithalatı bağımlılığını azaltmaya çalışan AB, birçok çevre kuruluşu ve uzman tarafından bu arayış içerisinde daha önce açıkladığı bazı çevresel hedeflerden sapmakla suçlanıyor.