İngiliz Başbakanı Boris Johnson ve Avrupa kurumlarına yönelik hükümetlerinin anlaşmazlıkları ülkeyi dışlanmış bir hale getirebilir.
“Westminster’deki muhafazakarlar, her şeyin ne kadar kötü olduğuna dair karışık değerlendirmeler veriyor. Bazıları Johnson’un sürekli skandallarının ve retorikinin İngiltere’yi dışlanmış bir haline getirdiğinden endişe duyuyor,” diyor.
Yazar, bu hafta Büyük Britanya Dışişleri Bakanı Liz Tracers’ın Kuzey İrlanda Protokolü’nde yapılan değişikliklerle ilgili bir taslak yasa yayınladığını ve benimsenmesi durumunda Brexit işleminin Avrupa Birliği ile tek taraflı olarak görmezden geldiğini hatırlıyor. 2019 yılında.
İki gün sonra, Avrupa Birliği Londra’ya karşı protokolde öngörülen bir dizi durumu yerine getirmekle suçlayarak bir duruşmaya başladı. Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Marosh Shefchovich, yasal ve politik mazeretlerin olmadığını ve “bu yasadışı” olduğunu vurguladı. Aynı zamanda, İngiliz yetkililer projenin yasallığı konusunda ısrar ediyor.
Anlaşmazlığın bir başka nedeni, Büyük Britanya hükümetinin İngiltere’ye sığınmak isteyen mültecileri de yasal olarak gördükleri Ruanda’ya gönderme planıydı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, bu uçağa gitmek zorunda kalan son sığınak dilekçelerinin henüz Birleşik Krallık’taki tüm yasal yetenekleri tüketmediğini ve uçuşun iptal edildiğini belirtti.
Daha önce Büyük Britanya hükümetinin, ülkede sığınma arayan yasadışı göçmenlerin hareketlerini izlemek için elektronik işaretlerle işaretleneceği çerçevesinde 12 aylık bir proje başlatmayı planladığı bildirildi.