Gıda takviyelerinin popülerliği son yıllarda katlanarak artıyor. ABD’de yapılan araştırmalar, yetişkinlerin yarısından fazlasının takviye aldığına işaret ediyor. Gıda takviyeleri piyasasının 2025 yılı itibarıyla 200 milyar dolar değerine ulaşması bekleniyor.
Birçok kişi gıda takviyelerinin güvenli olduğunu düşünüyor. Ancak İngiltere’de bulunan Hertfordshire Üniversitesi’nde toksikoloji bölüm başkanı olarak görev yapan Prof. Dr. Rob Chilcott’a göre, en popüler gıda takviyeleri bile aşırı alındığında ya da diğer ilaçlarla etkileşime girdiğinde tehlikeli bir hal alabiliyor.
Dahası gıda takviyeleri ilaç statüsünde olmadığından dünya genelinde sağlık bakanlıkları tarafından denetlenmiyor. Bu da kontaminasyon veya ambalajda yazılı olmayan maddelerin içerikte bulunması riskini beraberinde getiriyor.
Örneğin 2023 yılında yapılan bir araştırmada, test edilen 57 gıda takviyesinden yüzde 89’unun içeriğinde bulunan maddelerle ambalajlarında yazan maddelerin uyumlu olmadığı tespit edildi.
Uzmanlar genel olarak besin maddelerini gıdalardan almayı tavsiye ediyor. Ancak vücudunda belli eksiklikler olanlar ya da yeterince dengeli beslenmeyen kişiler için takviyeler faydalı olabiliyor.
Chilcott, bazı popüler takviyeleri çok fazla almanın uzun vadeli risklerini şöyle sıraladı:
Magnezyum
Kas ve sinir fonksiyonu için kritik bir madde olan magnezyum aynı zamanda kan şekeri düzeylerinin dengelenmesinde de rol oynuyor. Yaşa ve cinsiyete bağlı olarak, yetişkinlerin günde 310 ila 420 miligram magnezyum alması gerekiyor. Bu miktarda magnezyumu büyük bir avuç bademden ya da sekiz adet küçük boy patatesten almak mümkün.
ABD Ulusal Sağlık Enstitüleri bünyesinde bulunan Gıda Takviyeleri Dairesi’nin (ODS) yönergelerine göre, günde 5.000 miligramdan fazla magnezyum alımı aşırı doz olarak nitelendiriliyor.
Chilcott, aşırı dozda magnezyum alımının uyku hali, refleks kaybı, yüzde kızarma ve aşırı durumlarda felç ve ölüme yol açabildiğini belirtti.
Aşırı magnezyum alımı aynı zamanda aşırı düşük kalsiyum düzeylerine (hipokalsemi) yol açıyor. Chillcott, hipokalseminin bir dizi sağlık sorununa neden olabileceğini belirtti. Bu sağlık sorunları arasında depresyon, nöbetler ve aritmi öne çıkıyor.
Chilcott, özellikle böbrek fonksiyonu zayıf kişilerin ve hipotiroit hastalarının magnezyum aşırı dozu riskiyle karşı karşıya olduğunu belirtti.
C Vitamini
C vitamini bağışıklık sisteminin çalışmasına ve vücutta demir emilimine yardımcı oluyor. Chilcott, C vitaminin genel olarak güvenli görüldüğünü ve aşırı dozda alımının fazlasıyla nadir olduğunu belirtti.
Yetişkin kişilerin günde 75-90 miligram C vitamini alması gerekiyor. Olumsuz etkilerin ortaya çıkması için ise 2.000 miligramın üzerinde C vitamini alımı gerekiyor. 2.000 miligram C vitaminini gıdalardan almak için ortalama 28 portakal ya da 21 dolmalık biber yemek gerektiğini de hatırlatalım.
Günde 2.000 miligramdan fazla C vitamini almanın yorgunluğa, böbrek sorunları ve B12 vitamini yetersizliğine yol açabildiğini belirten Chilcott, özellikle gut, siroz ve bazı böbrek hastalıkları olanların yüksek dozda C vitamini almaktan kaçınması gerektiğini söyledi.
D Vitamini
D vitamini vücutta bağışıklık sisteminin, kasların ve sinirlerin çalışmasında rol oynuyor. Aynı zamanda güçlü kemikler için de D vitaminine ihtiyacımız var. ODS yönergelerine göre, insanların günlük 15 mikrogram D vitamini alması ancak 100 mikrogramı aşmaması gerekiyor. 100 mikrogramı gıdalardan almak için 13,5 adet yumurta yemek gerekiyor. Yine ODS’ye göre, günlük 250 mikrogramın altında kalındığı takdirde zehirlenme semptomları görülmüyor.
Listede yer alan gıda takviyeleri arasında potansiyel olarak en riskli olanın D vitamini olduğunu ancak bu riskin ortaya çıkması için çok yüksek dozlarda alım gerektiğini belirten Chilcott, “Tavsiye edilen dozlarda D vitamini almanın faydaları, risklerinin çok ötesinde” diye konuştu.
Chilcott, çok fazla D vitamini almanın kandaki kalsiyum düzeyini artırarak konjonktivit, ağrı, ateş ve titreme, kusma ve kilo kaybı gibi sorunlara yol açtığını belirtti.
Chilcott, böbrek hastalığının kişilerin D vitamini zehirlenmesi yaşama olasılığını artırdığını vurguladı.
Geçtiğimiz günlerde İngiltere’de yaşayan 89 yaşındaki David Mitchener, 9 ay boyunca aldığı D vitamini takviyeleri sonucunda kanındaki kalsiyum düzeylerinin aşırı yükselmesi sonucu hayatını kaybetmişti.
Mitchener’ın kanındaki D vitamininin “laboratuvarda kaydedilebilecek en yüksek düzeyde” olduğu bildirilmişti.
Balık Yağı
Balık gibi gıdalarda bulunan omega-3 yağ asitleri hücre sağlığı için çok önemli. ODS’ye göre, omega-3 kalp, kan damarları, akciğerler, bağışıklık sistemi, endokrin sistemi gibi birçok organ ve yapının çalışmasında kritik rol oynuyor.
ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) yönergelerine göre, günlük 2 grama kadar balık yağı takviyesi almak güvenli. 2 gram balık yağı, 85 gramlık bir dilim somona tekabül ediyor.
Chilcott, balık yağı ile ilgili en önemli riskin, takviyelerin kendisinden ziyade balıkların hayatları boyunca tükettikleri kirleticiler olduğunu söyledi. Bu toksinler arasında cıva, kurşun ve kadmiyum gibi ağır metaller de yer alıyor.
ODS kaynaklarında, bir ağır metal olan metil civanın işleme ve arıtma sürecinde balık yağı takviyelerinden temizlendiği belirtiliyor. Öte yandan kurumun 2021 yılında gerçekleştirdiği bir çalışmada test edilen takviyelerde arsenik, kadmiyum, bakır, demir ya da cıva bulunamadı. Ancak aynı çalışmada bazı takviyelerin kurşun içeriği görüldü.
Business Insider’ın “Taking too much of these 4 popular supplements can be dangerous, a toxicologist warns” başlıklı haberinden derlenmiştir.