Türkiye’nin önemli tarım merkezlerinden Çukurova’da, narenciye, kiraz, şeftali, Trabzon hurması, muz ve ceviz gibi ürünlerin fidanları yetiştirilerek yurt dışına gönderiliyor.
Adana Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerine göre 2018’de 500 bin adet olan ihracat, 2019’da salgının kısmi olumsuz etkisiyle 150 bin adet olarak gerçekleşti.
Geçen yıl 900 bin adet fidanı dünya piyasasına sunan Adanalı üreticiler, bu yıl 1 milyonu geçme hedefiyle çalışıyor.
Tarım ve Orman Müdürü Muhammet Ali Tekin, AA muhabirine, kaliteli, hastalıklara dayanıklı, verimli ürün için sertifikalı fidancılığın büyük öneminin bulunduğuna işaret etti.
Adana’nın sertifikalı fidancılıkta ülke ihtiyaçlarının yanında dünya pazarında da iddiasını artırdığına işaret eden Tekin, Azerbaycan, Libya, Özbekistan, Hollanda, Gürcistan, Irak, Arnavutluk, İngiltere, Karadağ, Fas, Cezayir, Lübnan, Tunus, KKTC’nin ihracatta öne çıktığını belirtti.
Tekin, şunları söyledi:
“Geçen yıl yaklaşık 900 bin adet fidan bu saydığımız ülkelere ihracat edilmiştir. Bundan da yaklaşık 3 milyon dolar gelir elde edilmiştir. Bu yıl 1 milyonun üzerinde bir ihracat bekliyoruz. Bu ihracat, iç piyasayı da hareketlendirmekte. Fidan aslında görünmeyen ama tarımda ciddi bir katma değeri olan bir sektör. İnşallah bu sektörü daha da geliştirerek hem ülkemize hem de dış piyasaya sertifikalı ve kaliteli fidan ulaştırmak istiyoruz. “
“Üretim attıkça dünya pazarı açılıyor”
Fidan üretim ve ihracatı yapan Beta Tarım Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Tanrıver de fidan üretiminin yoğun emek isteyen bir sektör olduğunu, 250 kişiyle doğrudan ve dolaylı istihdam sağladıklarını belirtti.
Üretimlerinin yarısını ihraç ettiklerini ifade eden Tanrıver, şunları söyledi:
“Fidancılık, dünyada da Türkiye’de de çok gelişti. Eskisi gibi çekirdeği at, fidanı üret değil. Hepsinin anaçları artık laboratuvar koşullarında üretiliyor. Fidan, toprak, su, iklim koşullarına yönelik ve gideceği yerin değişkenliğe göre elde ediliyor. Bu da ürünün gittiği yerdeki başarısını arttırıyor. Ülkemizin fidancılığı, üreticilerin birbirleriyle kavga etmek yerine tatlı bir rekabet ortaya koymasıyla daha üst seviyelere yükselmeye başladı. Üretim arttıkça dünya pazarı açılıyor.”
Tanrıver, sektörün ihracatta daha rekabetçi olabilmesi için dünyada yeni ıslah edilen türlerin anaçlarının ülkeye girişlerinde kolaylık sağlanması gerektiğini de sözlerine ekledi.