Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) 8. Gıda Güvenliği ve Tarımsal Kalkınmadan Sorumlu Bakanlar Konferansı’na video mesaj gönderdi.
Konuşmasına, katılımcılara “Hoş geldiniz” diyerek başlayan Erdoğan, dünya nüfusu çoğalırken, buna bağlı olarak küresel gıda talebinin de günden güne arttığına dikkati çekti.
Tabii afetler, su kıtlığı, orman yangınları, sel, erozyon ve kuraklık gibi iklim değişikliğinin menfi sonuçlarının da gıda kaynaklarını tahrip ettiğini belirten Erdoğan, “Tüm dünyada üretim maliyetleri yükselirken özellikle dezavantajlı toplum kesimlerinin gıdaya erişimi zorlaşıyor. Gıda güvenliğinin garanti altına alınması bugün insanlığın ana gündem maddelerinden biri haline gelmiştir.” dedi.
“Salgının diğer hususlarda da sorunları karmaşıklaştırdığını görüyoruz”
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının tarımdaki arz talep dengesini bozduğunu, tedarik zincirlerinde kırılmalara yol açtığını ifade eden Erdoğan, bu durumun küresel ölçekte gıda sorununu daha da derinleştirdiğini söyledi.
Erdoğan, BM raporlarının, dünyada açlık çeken kişi sayısının geçen yıla göre yükseldiğini ortaya koyduğuna, yine bu raporlara göre dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 10’unun açlık tehdidiyle karşı karşıya bulunduğuna dikkati çekti.
Benzer şekilde yetersiz beslenenlerin sayısında da artış yaşandığını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
“Önümüzdeki döneme dair tahminler karamsar bir tablo çizmektedir. Salgının sadece temel gıdaya erişimde değil, insan hayatını ilgilendiren diğer hususlarda da sorunları karmaşıklaştırdığını görüyoruz. Bir tarafta 810 milyon insan en temel gıda maddelerine ulaşmazken, diğer tarafta büyük sermaye sahipleri birkaç dakikalık turistik uzay seyahati için yüz milyonlarca doları harcayabilmektedir.”
“İş birliğini artırmamız büyük önem arz ediyor”
İletişimin bu kadar yaygınlaştığı, dünyanın küresel köye dönüştüğü böyle bir çağda hiç kimsenin “bana ne başkasından” diyebilme lüksü bulunmadığını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
“Yeterli, besleyici ve güvenilir gıdaya erişim bir imtiyaz değil, herkes için temel bir haktır. İİT üyeleri olarak daha adil bir dünya için sesimizi yükseltmek, insanlığa karşı mesuliyetimizin bir gereğidir. Tabi bunun için öncelikle aramızdaki dayanışma ve iş birliğini artırmamız büyük önem arz ediyor. İslam ülkeleri olarak sadece ekonomik anlamda değil, stratejik anlamda da kalkınmış bir tarım sektörüne ihtiyacımız var. Maalesef bu konuda halen arzu edilen seviyeye ulaşabilmiş değiliz. Teşkilat üyesi ülkeler tarım ve gıda alanında birbirini tamamlayan ekonomik yapılara sahip olmalarına rağmen bu potansiyelden maalesef yeterince istifade edemiyorlar.
Geniş ekilebilir alanlarının yanı sıra uygun coğrafi ve iklim şartları sayesinde birçok tarım ürününde dünya lideri olan Türkiye’nin tecrübe ve imkanlarından tüm kardeşlerimizin faydalanmasını arzu ediyoruz. Konferansın ülkelerimize yeni ufuklar açacağına inanıyorum.”
Konferansın başarılı geçmesi dileğinde bulunan Erdoğan, toplantıya katkı sunanlara teşekkür etti.