Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, kütüphaneleri yediden yetmişe herkesin her zaman ulaşılabileceği hale getirdiklerini belirterek “Bugün 1217 halk kütüphanesi ile 57 gezici kütüphane ülkemizin farklı köşelerinde milletimizin hizmetindedir.” dedi.
Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’nde gerçekleşen törene Oktay’ın yanı sıra Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank katıldı. Oktay, törendeki konuşmasına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın selam ve başarı dileklerini ileterek başladı. Bu yıl Kütüphaneler Haftası’nın temasının “Çağları Aşan Söz” olduğunu hatırlatan Oktay insanoğlunun sözünü kil tablete, taş tablete, papirüse, parşömene, kağıda ve nihayetinde elektronik tablete işleyerek çağları aştığını belirtti. Bilgi üretmek ve okumak üzerine kurulmuş bir medeniyetin mensupları olunduğuna işaret eden Oktay, “Çağlardan taşan medeniyetin sözleri de farklı şekillerde kayda geçirildi, muhafaza edildi ve nesiller arasında aktarıldı.” dedi.
“3 kıtaya serpilmiş külliyelere uzanan bir birikimin mirasçılarıyız”
“Her alimi, gölgesinden istifade edilmesi gereken bir cennet ağacı, kitapları da o ağacın meyveleri olarak gören bir kültürün varisi ve taşıyıcılarıyız.” diyen Oktay, “Beyt’ül Hikme’den Uluğ Bey Medresesi’ne, Nizamiye Medreseleri’nden Orhan Gazi Medresesi’ne 3 kıtaya serpilmiş külliyelere uzanan bir birikimin mirasçılarıyız.” diye konuştu.
Abbasi, Emevi, Endülüs, Selçuklu ve Osmanlı gibi medeniyete yön veren devletlerin vasfının ilme, kaleme ve kitaba atfettikleri değer olduğunu belirten Oktay, şunları dile getirdi:
“800’lü yılların başında Bağdat’ta kurulan Beyt’ül Hikme’nin, insanlık tarihinin en önemli kütüphane ve çeviri merkezlerinden biri olmuştur. Beyt’ül Hikme’ye rakip olarak kurulan Dar’ül Hikme de yine zengin kütüphaneleriyle nam salmıştır. Büyük Selçuklular, 10 adet devasa kütüphane ihdas ederek bu konudaki hassasiyetlerini göstermişlerdir. Kütüphane geleneğini, Anadolu Selçukluları ve Osmanlılar da güçlendirerek devam ettirmiştir. Osmanlı sultanları arasında özellikle Fatih Sultan Mehmet, kitaba ve kütüphaneye büyük kıymet vermiş ve ilim erbabını baş tacı etmiştir. İstanbul’da ilk önce Bayezid Meydanı’ndaki eski sarayda kütüphane kuran Fatih sonradan bunu Topkapı Sarayı’na taşımış, başına da devrin en ünlü alimlerinden Molla Lütfi’yi getirmiştir.”
“Millet Kütüphanesi ile ecdadın bu geleneğini devam ettiriyoruz”
Yavuz Sultan Selim, Kanuni Sultan Süleyman, İkinci Abdülhamit Han gibi Osmanlı padişahlarının da kitap ve kütüphaneyle bağlarını daima güçlü tuttuklarını hatırlatan Oktay, 1895’e gelindiğinde Osmanlı’da 323 kütüphanenin olduğunu söyledi. Oktay, Osmanlı idaresi dahilinde bulunmuş hangi şehre gidilirse gidilsin, orada etrafı tıpkı bir fener gibi aydınlatan bir kütüphane veya bir külliyeyle karşılaşıldığını belirtti.
Geçmişin, sadece adını duyduğu bir kitabı bulmak için Endülüs’ten Şam’a kadar seyahat ettiğini dile getiren Oktay, sözlerine şöyle devam etti:
“Bir makaleye ulaşabilmek için ömrünü vakfeden, devrinin önde gelen bir aliminden ders almak için kilometrelerce yol yürüyen ilim ve hikmet aşıklarıyla doludur. Bu tablonun arka planında, ecdadımızın nizam mücadelesini kitap ve kalem eksenli yürütmesi vardır. Biz de Sayın Cumhurbaşkanı’mız liderliğinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin bir birimi olarak inşa edilen, içinde bulunduğumuz Millet Kütüphanesi ile ecdadın bu geleneğini devam ettiriyoruz. Ülkemize ve tarihimize yakışır bir eser olduğuna inandığımız bu kütüphanemizin bir model haline dönüştüğünü, pek çok şehrimizde benzerlerinin inşa edildiğini de memnuniyetle takip ediyoruz. Millet Kütüphanemizi, salgın kısıtlamalarına rağmen şimdiye kadar çoğunluğu gençlerden oluşan 350 bin kişi ziyaret etmiştir. Kubbe çevresinde, Alak Suresi’nin ‘O kalemle yazmayı öğretendir, insana bilmediğini öğretendir.’ ayetleri yazan kütüphanemizin daha nice kişiye ilham olacağına inanıyorum. Ülkemizin tüm kütüphanelerinde hikmete kulak veren, ilmin denizlerinde yüzen ve yepyeni eserler ortaya çıkaran tüm araştırmacılara ve kitap dostlarına zihin açıklığı diliyorum.”
“Bilgi üretimini ve inovasyonu, ilerlemenin ve kalkınmanın itici gücü olarak görüyoruz”
Bilgi üretimi ve bilgi kullanımında ulaşılan seviyenin bugün ülkelerin gelişmişlik düzeyinin temel göstergelerinden biri olarak kabul edildiğini belirten Oktay, “Bizler de bilgiyi, bilgi üretimini ve inovasyonu, ilerlemenin ve kalkınmanın itici gücü olarak görüyoruz.” dedi.
Oktay, bu anlayışla son 19 yılda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde eğitimden kültüre, yayıncılıktan kültür ve sanata uzanan geniş bir yelpazede pek çok adım atıldığını hatırlattı. Özellikle çocuklara okuma alışkanlığı kazandırmak için yoğun gayret sarf ettiklerini dile getiren Oktay, şunları kaydetti:
“Kütüphane ve kitaplarımızı yediden yetmişe vatandaşlarımızın tamamı için 7 gün 24 saat ulaşılabilir hale getirdik. Bugün 1217 halk kütüphanesi ile 57 gezici kütüphane ülkemizin farklı köşelerinde milletimizin hizmetindedir. Geçtiğimiz yıl sonu itibarıyla halk kütüphanelerimizin üye sayısı 4,5 milyonu bulurken kütüphanelerimizden hizmet alan kullanıcı sayısı da 31 milyonu geçti. Bunun yanı sıra kütüphaneleri dinamik öğrenme alanları, kaynaklara dijital erişim ve e-kitap imkanları, etkileşime ve iş birliğine açık alanlarıyla hayatın merkezine yerleştirmeyi amaçlıyoruz.”
Oktay, tüm kitapseverleri Kültür ve Turizm Bakanlığının “kütüphanem cepte” ve “e- kitabım” uygulamalarını indirmeyi davet ederek bu uygulamaların gerek yakındaki kütüphaneleri ve kütüphanedeki eserleri taratmaya gerek dijital kaynaklara ulaşmaya yardımcı olacağını söyledi. Kütüphaneleri ülkenin dört bir ucunda yaygınlaştırmanın yanı sıra okurların kitaba daha uygun şartlarda ulaşmasını sağlamak için de gayret sarf ettiklerini vurgulayan Oktay, “Yayınevlerinin kitap veya süreli yayınları toptancı ve dağıtıcılara satışında uygulanan katma değer vergisini kaldırmıştık. Yayın evlerimizin de fiyatlar konusunda üzerlerine düşeni yaparak okuma seferberliğinde vatandaşlarımıza destek olacağına inanıyorum.” dedi.
“2023’e ilerlerken önceliğimizi aile, eğitim ve kültür olarak belirlemiş durumdayız”
Eğitim ve kültürün maddi altyapısının, medeniyetleri ayakta tutmak için yeterli olmadığına dikkati çeken Oktay, “2023’e ilerlerken önceliğimizi aile, eğitim ve kültür olarak belirlemiş durumdayız ve bu üç kavram birbiriyle yakın ilişki içindedir.” diye konuştu. Medeniyetin bu etkileşim ikliminden beslenerek ortaya çıkıp ve geliştiğinin altını çizen Oktay, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bugün pek çok ülke, sahip olduğu maddi imkanların ve bunlarla ayakta tuttuğu eğitim ve kültür gücünün büyüklüğüne rağmen ciddi bir gelecek korkusu, hatta krizi içindedir. Bu krizi yaşayan ülkelere baktığımızda aile kurumunun yerle bir olduğunu ve medeniyetinin ruhunu kaybettiklerini görebiliriz. Milletimizin, asırlardır maruz kaldığı onca saldırıya rağmen ayakta kalışının en önemli sırrı nesilden nesle aktarılan kültür yapımızın sağlamlığıdır. Ancak dijital dönüşümle birlikte insanımızı çekirdek aileden bireye doğru yönlendiren bir atmosfer etrafımızı kuşatmaya başlamıştır. Bu durumun oluşturduğu tehdit, yeni nesillerin, binlerce yıllık varlığımızın teminatı olan aileden ve ailede şekillenen değerlerden, okulda biçimlenen şahsiyetten, toplumda yoğrulan kültürden mahrum şekilde yetişmesidir.”
Oktay, hayatın her alanında tek tipleşme ve aynılaşmanın kadim medeniyet birikiminin üzerini bir kül gibi örttüğünü ve gözü gönlü kapalı bir taklitçilik furyasının toplumu sarstığını dile getirerek şunları kaydetti:
“Oysa ihtiyacımız olan, kendi değerlerimizle birlikte yenilikçi adımlar atabileceğimiz yapılardır. İşte tüm bu sebeplerle önümüzdeki dönemde yatırımlarımızı kalbe ve akla, yani aileye, eğitim ve kültüre yapmamız gerekiyor. ‘İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir. Sen kendini bilmez isen ya nice okumaktır.’ diyen Yunus Emre’yi rehber edinerek yürüyeceğiz. Medeniyet nöbetini devralmamızı sağlayacak atılımları Cumhurbaşkanımız liderliğinde tam bu noktadan sürdüreceğiz. Dünyadaki hiçbir gelişmeye sırtımızı dönmeden, insanı kalbi ve aklıyla kuşatan kadim değerlerimizi, ilhamını geçmişimizden alan yenilikçi bir anlayışla tekrar yükselişe geçireceğiz. Kültür ve Turizm Bakanlığımız ile ülkemizin dört bir yanındaki kütüphanelerimizde görev yapan herkese kütüphanecilik alanındaki gayretleri için teşekkür ediyorum.”
Oktay, program sonrası, “57’nci Kütüphane Haftası” kapsamında Kütüphanecilik ve Yayımcılık Ödülleri”ne layık görülenlere plaket takdim etti.